Paylaşma doğuştan gelen bir özellik değildir, sonradan öğrenilir.3 yaşa kadar çocuğun hiçbir şeyini paylaşması beklenmemeli. Bu yaşlarda çocuk, verdiğini geri alamama korkusu ile paylaşmayı reddedebilir. İstediğimiz anlamda paylaşma davranışı, çocuğun gerekli gelişimsel olgunluğa erişmesi ve çevreden edindiği kazanımlarla gelişir. Paylaşmayı öğrensin diye çocuğun elindekini zorla alıp başkasına vermek yanlış olacaktır. Bu öfkeye ve baştan kaybetmeye neden olur.

Paylaşmayı öğretirken, çocuk kontrolün kendinde olduğunu hissetmeli,”şimdi evcilik oynayacağız, bebeklerinin hangisini arkadaşına vermek istersin. Siyah elbiseliyi mi, pembe elbiseli olanı mı?” şeklindeki yaklaşımda çocuk, hala kontrolün kendisinde olduğunu hisseder ve paylaşmaktan çekinmez. Seçim yapma ve karar verme yetkisinin kendinde olduğunu ve endişelenmeye gerek olmadığını hisseder.

Anne babanın çevresi ile yaptığı paylaşım örnekleri de çocuk için iyi bir modeldir. Çocuk sahip olunanın başkasına verildiğinde geri alınabildiğini yani isterse bu hakka sahip olduğunu ve paylaşım sayesinde karşılıklı güvenin oluştuğunu görür.

Anne baba çocuğu ile oyunlarında “mış gibi” yaparak bu davranışı çocuğuna kazandırabilirler.”Sen baba ol, ben çocuk olayım, ben sana kalemimi vereyim, sende bana arabanı ver” İstenen oyuncak paylaşılınca da “aferin gibi pekiştireçler kullanmalıyız.

Çocuk oyuncağının paylaşma sonrasında geri döndüğünü, kaybetmediğini görür ve güveni artar. Çocuk, Kendisi için çok özel bir eşyayı paylaşmak zorunda değildir. Biz yetişkinlerinde bizim için özel olan paylaşamadığımız eşyalarımız vardır. Çocuğumuzda aynı hassasiyet içinde olabilir, asla zorlamamalıyız.
Eve gelen misafir çocuk, istedi diye özel eşyalarını da ortaya dökmesini çocuğumuzdan istememeliyiz. Bu duruma kendisinin karar vermesini beklemeliyiz.

Bazen kardeşler arasında da” paylaşım” konusu çatışmalara sebep olur. Küçük kardeşi ağlıyor diye elindeki oyuncağı kardeşine vermek zorunda kalan çocuk çevreye öfkelenecek, kendisinin hiç önemi olmadığını düşünecektir.

Çocuk paylaşmayı en kolay yine, oyun esnasında diğer çocuklardan öğrenir. Birbirlerinin oyuncaklarını alarak, kendi oyuncağını arkadaşına vererek… Çocuk sosyalleşmeye başladıkça paylaşmanın, işbirliği kurmakta ve arkadaş edinmekteki önemini öğrenir. Paylaşan çocuklar yaşıtlarınca daha çok tercih edilirken, paylaşmayanlar genellikle dışlanır, yalnız kalır. Çocuk bu tür gözlemlerini kendi davranışlarını düzenlemek için kullanabilir.
Çocuğumuza paylaşmanın sadece maddeyi paylaşmak olmadığı, aynı zamanda uygularını, fikirlerini, üzüntüsünü, sevincini de yakınlarıyla paylaşabileceği öğretilmeli.

Aile olarak bizler çocuklarımızı eğitirken söylediklerimize yaptıklarımıza çok dikkat etmeliyiz. Çünkü çocuk beyni her şeyi kaydeder, yeri ve zamanı geldiğinde ise bilinçaltındaki depoladığı bilgileri çekinmeden kullanıma sunar. Söylediğimiz ve yaptığımız her şeyin çocukta bir karşılığı vardır ve yanlış öğrenilen bilgiler çok zor değişir. Çocuğa her konuda doğru model olmalıyız.

Selamların En Güzeli Olan Allahın Selamı Hepimizin Üzerine Olsun. Saygı ve Muhabbetlerimle…

AYŞE ARSLAN BAY



.