Öykü Altuntaş / İstanbul, 18 Mart () - İktisadi Kalkınma Vakfı (İKV), üzerinde bugün bir uzlaşma sağlanması beklenen Türkiye-AB sığınmacı anlaşmasının "gecikme lüksünün olmadığı" uyarısı yaptı ve AB'yi "acil çözüm ihtiyacı" için sorumlu davranmaya çağırdı.

İKV'nin yaptığı yazılı açıklamada, Brüksel’deki kaynaklara göre, "Türkiye’nin 7 Mart Zirvesi’nde AB’ye sunduğu plan üzerinde AB üyelerinin henüz bir anlaşmaya varamadıkları görülmektedir" denildi.

İKV'nin açıklamasına göre, AB Türkiye’nin talep ettiği 3 milyar euro ek kaynak için, önce 2016-17 için öngörülen 3 milyar euronun uygun şekilde harcanması ve ancak bu dönem sonrası ek yardımın kesinleştirilmesini ileri sürüyor.

"Kamuoyuna mülteciler üzerinden gerçekleştirilen bir pazarlık olarak yansımasına rağmen, Türkiye’nin talep ettiği bu paranın mülteciler için harcanacağını" vurgulayan İKV, bu konunun AB ve Türkiye’nin ortak meselesi olduğunu yineledi.

Açıklamada, "Mültecilere yönelik hizmetlerin, mülteci haklarını gözeten bir biçimde sağlanması, sınırlarda son derece zor koşullarda bekleyen ve AB’ye gitmek için hayatlarını riske atan mültecilerin durumunun bir an önce iyileştirilmesi bir pazarlık konusu olmanın ötesinde bir insanlık meselesidir" diye vurgulandı.

Türkiye'nin vize serbestliği için 72 kriterin yerine getirilmesi gerektiğinin farkında olduğu yazılan İKV açıklamasında, AB’den yapıcı ve kolaylaştırıcı bir tutum alarak objektif bir değerlendirme yapması istendi.

AB liderlerinin Türkiye-AB Vize Serbestliği Diyaloğu Yol Haritası’ndaki kriterlerin yerine getirilmesi koşulunu gündeme getirdiğine değinilirken, Avrupa Komisyonu tarafından 4 Mart tarihinde yayınlanan ikinci ilerleme raporunda henüz yerine getirilmeyen koşulların toplam 46 maddelik bir listede sunulduğu hatırlatıldı.

İKV, "Türkiye’nin bu süreci devam ettirmesi ve 46 maddede özetlenen koşulları yerine getirmesi gerekmektedir - ki bu koşulların başında Haziran 2016 itibarıyla hayata geçirilmesi öngörülen Türkiye-AB Geri Kabul Anlaşması’nın uygulanması gelmektedir" diye açıkladı.

İKV'ye göre, uzlaşının Türkiye’ye düşen yönü, önümüzdeki 2 ay boyunca hızlı hareket ederek bu koşulların büyük çoğunluğunu yerine getirmek için yasal reformları yapmak.

İKV ayrıca, “Mülteci sorunu ve düzensiz göçün önlenmesi gibi konularda işbirliğinin aday ülke olan Türkiye ile üyelik müzakereleri süreci çerçevesinde ele alınması en gerçekçi çözümdür” diye vurguladı ve ekledi:

"Türkiye’nin üyelik müzakerelerinin hızlandırılması talebi karşısında AB, çekimser davranmaktadır. Bu konunun daha fazla belirsizlik içinde bırakılması tüm ilişkileri çıkmaza sokacaktır. Elbette, Türkiye’nin siyasi reform sürecine devam etmesi ve yargının bağımsızlığı, medya özgürlüğü gibi konularda ilerleme sağlaması koşuluyla, müzakere sürecinin ilerletilmesi Türkiye-AB ilişkilerinin sağlıklı bir şekilde devam etmesi açısından elzemdir."

İKV, yargı ve temel haklar, adalet, özgürlük ve güvenlik, enerji, dış, güvenlik ve savunma politikası gibi başlıkların açılabilmesi için blokajların bir an önce kaldırılması gerektiğini belirtti.

Ayrıca İKV, "AB'nin Türkiye'nin üyelik sürecini canlandırmayı tercih etmeyip, sorunu kısa vadeli önlemlerle ele almasının sürdürülebilir bir çözümü ertelemekten başka anlama gelmediğini" vurguladı.