Zafer Atamer / Cenevre, 10 Mart () - Türkiye ile Avrupa Birliği (AB) arasında görüşmeleri süren sığınmacı anlaşmasına, Uluslararası Af Örgütü'nden sonra, bir uyarı da Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Örgütü'nden geldi.

Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Örgütü Başkanı Zeyd El Hüseyin, AB ve Türkiye arasında pazarlıkları süren anlaşmanın, uluslararası anlaşmalar çerçevesinde yasa dışı olan "toplu ve keyfi sınır dışı edilmelere" yol açabileceği uyarısında bulundu.

Cenevre'de Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Konseyi'ne bir sunum yapan El Hüseyin, 17 Mart'ta Türkiye ile yeniden bir araya gelmesi beklenen AB liderlerine, "insan haklarını daha çok gözeten ve insani olan" önlemler almaları çağrısı yaptı.

El Hüseyin, "Herhangi bir kişinin geri gönderilmesinde uygulanacak prosedür ve işlemler uluslararası insan hakları koşullarına uyumlu olmak zorunda" uyarısında bulundu.

'nın konuya ilişkin sorularını Çarşamba günü yanıtlayan Uluslararası Af Örgütü’nün Türkiye Araştırmacısı Andrew Gardner, "sığınmacı krizi"ni ele alan AB-Türkiye Zirvesini "sığınma hakkına yönelik bir saldırı" diye nitelendirdi ve AB'nin "insan haklarına saygıda bir kere daha düşük not aldığını" vurguladı.

Af Örgütü tarafından daha önce yapılan açıklamada, "Avrupalı liderlerin, AB'ye doğru hareket eden mülteci ve sığınmacıları durdurmak için Türkiye'yi sınır bekçisi olarak kullanma teşebbüsü, savaştan ve zulümden kaçan insanlara karşı sorumluluklarından yan çizmek için yapılan tehlikeli ve kasıtlı bir manevradır" denildi.

Af Örgütü’nden Andrew Gardner da, sığınmacıların yerleştirilmesinin Türkiye’nin mültecileri geri kabul etmesine bağlı olmasını eleştirdi ve şu çağrıyı yaptı:

"Yerleştirilen her Suriyeli için, bir başkasının kaçak geçişlerde hayatını riske atması gerekecek” dedi. Gardner ayrıca, Türkiye’nin dünyada en çok sığınmacıya ev sahipliği yapan ülke olduğunu hatırlatarak, ülkenin “AB’den geri gönderilen sığınmacıları almaması gerektiği."

AB’ye “sorumluluklarını hatırlaması” gerektiği uyarısı yapan Gardner, üye ülkelere Türkiye, Lübnan ve Ürdün’deki sığınmacıların “bağımsız bir şekilde” yerleştirilmesine yönelik vaatlerini yerine getirmeleri çağrısında bulundu.