Esma ÇAKIR - ROMA / - İTALYA’da Temsilciler Meclisi’nde yapılan oylamayla ülkenin yeni cumhurbaşkanı seçildi. Hristiyan Demokrat Parti kökenli, eski bakanlardan 73 yaşındaki Anayasa Mahkemesi Yargıcı Sergio Mattarella, ülkenin 12. cumhurbaşkanı oldu. İtalyan kamuoyunun pek tanımadığı Mattarella, yakın çevresince “Hiç gülmeyen adam” olarak niteleniyor. Cumhuriyet Senatosu ve Temsilciler Meclisi üyeleri ile idari bölgelerin temsilcilerinden oluşan 1009 delegasyon, ilerleyen yaşı ve sağlık sorunlarını gerekçe göstererek 14 Ocak’ta cumhurbaşkanlığından istifa eden 89 yaşındaki Giorgio Napolitano’nun halefini belirlemek için ilk tur oylamasını Perşembe günü yaptı. Cuma günü yapılan diğer iki gizli oturumda da hiçbir aday için gerekli olan 3’te 2 oranındaki yeterlilik oyu (673) sağlanamadı. İktidarın büyük ortağı Demokrat Parti’nin (PD) tek adayı olan Sergio Mattarella’nın ilk 3 turda seçilemeyeceğini öngören Başbakan Matteo Renzi, işini şansa bırakmamak için delegelerinden boş oy kullanmalarını istedi. Bu sabah yapılan son oturumda ise, iktidarın büyük ortağı olan Demokrat Parti’nin (PD) adayı Sergio Mattarella, bu aşama için gerekli olan salt çoğunluğun (505) çok üzerinde; 665 oy alarak, devletin zirvesine seçilmiş oldu. Adaylığının açıklanması ile merkez sağda bölünmelere neden olan Mattarella, iktidar ortağı Yeni Merkez Sağ (NCD), 5 Yıldız Hareketi’nden ayrılmış 30 kadar parlamenter ve merkez sağ ile soldaki diğer bazı partilerin desteğini almayı başardı. Mattarella, eski başbakanlardan Silvio Berlusconi’nin partisi Forza Italia (Haydi İtalya), 5 Yıldız Hareketi ve Kuzey Ligi’nden (Lega Nord) destek alamadı. Forza Italia delegeleri, oy kağıtlarını sandıklara boş attı. Berlusconi, eski başbakanlardan ve yine Anayasa Mahkemesi yargıçlarından Giuliano Amato ismine sıcak bakabileceklerini açıklayarak, Başbakan Renzi’nin Mattarella’da direttiğini ve bu tavrın hoşlarına gitmediğini belirtmişti. Partilerin, salı gününden beri yaptığı istişarelerde, tek bir isim üzerinde konsensüs sağlanamamıştı. Bu arada, Giorgio Napolitano da parlamentoya gelerek, halefini belirleyecek oyunu kullandı. Temsilciler Meclisi Başkanı Laura Boldrini’nin tek tek oy kağıtlarında yazan isimleri okuması ve Mattarella’nın 505 oyu geçtiğinin anlaşılması üzerine Napolitano da dahil tüm parlamenterler uzun süre alkış tuttu. OYUNCU DEĞİL HAKEM CUMHURBAŞKANI Son turda tek adaylarını seçtirmeyi başaran 40 yaşındaki Başbakan Matteo Renzi, “Oyuncu değil bir hakem” olabilecek bir isim aradıklarını, bu nedenle Mattarella’nın doğru isim olduğuna işaret etmişti. Renzi, Mattarella’yı, “Tam bir beyefendi. Mafya katliamlarının yoğun olduğu dönemde kişisel bir acı da yaşadı. Bir hukuk insanı ve mafyaya karşı mücadele vermiş bir adam. Aynı zamanda gerçek bir politikacı” diye niteledi. Renzi, Mattarella’nın seçilmesinin ardından Twitter hesabından ise, “İyi çalışmalar Cumhurbaşkanı Mattarella. Yaşasın İtalya” iletisini paylaştı. NAPOLİTANO İSTİFA ETMEDEN HALEFİNİ BELİRLEDİ Cumhurbaşkanlığı seçimleri, daha başbakanlıkta bir yılını doldurmamış olan Renzi için bir sınav olarak görülüyordu. İlk oylamaya sadece bir saat kala adaylarını açıklayan Renzi, kimsenin hayır diyemeyeceği bir isim için titizlikle çalıştı. Söz konusu seçimlerde partisini birlik içinde tutmayı başaran Renzi için bunun bir başarı olduğu söyleniyor. Bu arada, La Stampa gazetesinin haberine göre, istifa haberlerinin ayyuka çıktığı Kasım ayı sonunda Giorgio Napolitano, Başbakan Renzi’yi ofisinde kabul ederek, burada ona, halefi olabilecek en uygun 4 ismi söyledi. Bunlar arasında Mattarella da vardı. Renzi, “Ancak Mattarella insanlarla güçlü empati kuramıyor” demesi üzerine Napolitano’nun, “Ben ve selefim Ciampi de empatiyi bu görevdeyken öğrendik” dediği öne sürüldü. SERGIO MATTARELLA KİMDİR? Sergio Mattarella, 23 Temmuz 1941 yılında Sicilya bölgesindeki Palermo kentinde dünyaya geldi. Babası Bernardo Mattarella’nın, Hristiyan Demokrat Parti’nin kurucularından, eski bakan ve milletvekili olması nedeniyle siyasetin içinde büyüdü. 1983 ile 2008 yılları arasında sırasıyla Hristiyan Demokrat Parti, İtalyan Halkçı Parti ve sosyal demokrat çizgideki Demokrasi Özgürlüktür - Papatya adlı partide siyaset yaptı. Aynı zamanda, kendisini aday gösteren iktidardaki Demokrat Parti’nin (PD) gövdesini oluşturan partiler arasındaki Demokrasi Özgürlüktür – Papatya’nın kurucularından biri oldu. 1983 yılında ilk kez milletvekili seçilen Mattarella, 1987-1989 yılları arasında Parlamento İle İlişkiler Bakanlığı’nı yürüttü. BERLUSCONİ ONU ASLA UNUTAMADI 1989 yılında Eğitim Bakanlığı’na getirilen Mattarella, ülkedeki kamu ve özel TV ve radyo kanallarına ilişkin yeni düzenlemeyi içeren ‘Mammi’ adlı yasaya karşı olmasından dolayı, diğer 4 bakanla birlikte bu görevinden istifa etti. Bu yasanın, eski başbakanlardan Silvio Berlusconi’nin sahibi olduğu medya grubu Fininvest’in 3 TV kanalına daha sahip olmasının önünü açmayı amaçladığı belirtiliyordu. Nitekim İtalyan basını Berlusconi’nin, cumhurbaşkanlığı adaylığına karşı olduğu Mattarella’nın bu tutumunu yıllar geçse de asla unutamadığını yazdı. 1998-1999 arasında Başbakan Yardımcılığı, 1999-2001 yıllarında ise Savunma Bakanlığı’nı üstlenmiş olan Mattarella, 2011 yılından beri Anayasa Mahkemesi yargıcı olarak görev yapıyordu. ÜLKEDEKİ İKİNCİ CUMHURİYET’İN MİMARLARINDAN Mattarella aynı zamanda, ülkede yeni bir siyasi düzenin kurulmasının önünü açan ve medyada “İkinci Cumhuriyet” diye adlandırılan dönemin başlamasını sağlayan önemli unsurlardan biri olan ‘Mattarellum’ adlı seçim yasasının da mimarı. 1994 yılında yürürlüğe giren ve 2005 yılına kadar yürürlükte kalan söz konusu yasa, ülke siyasetine Soğuk Savaş mantığının ve kısa süreli çok parti koalisyonlarının yol açtığı istikrarsızlığın damgasını vurduğu bir dönemin sonunu getirmişti. MAFYANIN HEDEFİ OLAN KARDEŞİ KOLLARINDA ÖLDÜ Sergio Mattarella’nın Sicilya Bölgesi Başkanı olan kardeşi Piersanti Mattarella 1980 yılında, tehditlerine boyun eğmediği Cosa Nostra adlı mafya grubunun kurşunlarının hedefi oldu. Hemen karşı binada yaşayan Sergio Mattarella, ambulansın gelmemesi üzerine evinin önünde vurulan kardeşini oradaki bir polis otosuyla hastaneye götürmek istedi, ancak oraya ulaşamadan kardeşi kollarının arasında hayata gözlerini yumdu. Bu sarsıcı olay Mattarella’da derin üzüntüye yol açarken, onu tanıyanların anlattıklarına göre, ‘içine kapanıklığı’ ve ‘soğukkanlılığı’ da yaşadığı bu acıyla bağlantılı. Sergio Mattarella’nın, kamu hukuku profesörlüğünü sürdürmek istemesine karşın kardeşinin öldürülmesinin ardından hiç yapmak istemediği siyasete atıldığı belirtiliyor. La Repubblica gazetesi Mattarella’nın biyografisini okuyucularına, “Dokunulmaz prensipleri olan ve hep dimdik durduğu bir kariyeri var” diye aktardı. HİÇ GÜLMEYEN ADAM Yaklaşık iki yıl önce eşi Marisa’yı kaybeden 3 çocuk babası Sergio Mattarella, bundan sonra cumhurbaşkanlığı sarayına 100 metre mesafedeki yargıçların kaldığı bir lojmana taşınarak, 50 metrekare büyüklüğündeki dairesinde tek başına yaşamaya başladı. Onu hep sabahın erken saatlerinde kolunun altında kalın kitaplar ve dosyalarla çıkarken gören komşuları, “Çok çalıştığı için eve hep geç dönüyor. Çok konuşkan olmasa da oldukça kibar, utangaç ve sağduyulu birisi” diye onu anlatıyor. Ülke basınında, yakın çevresine dayandırılarak çizilen profile göre Mattarella adeta hiç gülmeyen bir adam. Gazetecilere konuşan lise yıllarından bir arkadaşı, “O dönemde çok nadir de olsa gülerdi, ama hep ciddiydi” dedi. Panaroma dergisi, sadece işiyle meşgul olan ve çok nadir arkadaşlarıyla yemeğe çıkan Mattarella’nın, adeta bir manastır hayatı yaşadığını yazdı.