Hilal Sarı / İstanbul, 16 Ocak () - Uluslararası Şeffaflık Derneği'nin, Paksoy Hukuk Bürosu ile işbirliğiyle gerçekleştirilen Şeffaflık Ödülleri Töreni’nde Medya, Yurttaşlık/Sivil girişim ve Kurumsal Şeffaflık kategorilerindeki şeffaflık ödüllerini sahiplerini buldu.
Medya dalında ödüle, Paradise ve daha önce de Panama belgeleriyle ilgili haberler yapan Cumhuriyet Gazetesi’nden araştırmacı gazeteci Pelin Ülker layık görülürken, yurttaşlık/sivil girişim kategorisinde ödülün sahibi Yolsuzluklara ve Haksızlıklara Karşı Mücadele Derneği oldu. Kurumsal Şeffaflık kategorisinde ise ödülün sahibi belirlenen sınırın üzerinde bir değere sahip ama geri gönderilemeyen hediyeleri kurum içinde düzenlenen bir açık artırmayla satan ve elde edilen geliri bir hayır kurumuna bağışlayan Allianz Sigorta oldu.
"9 Aralık Dünya Yolsuzlukla Mücadele Günü"nde açıklanan ödüllerin sahiplerini bulduğu törende konuşan Uluslararası Şeffaflık Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Oya Özarslan, yolsuzluğun toplumu içten içe çürüten, ahlaki yozlaşma yaratan ve insan hakları ihlallerine yol açan temel bir sorun olduğunu vurguladı ve ekledi:
“Bu konuda bir ilerleme, ancak toplumsal olarak yolsuzluğu toptan reddetmek, ortak bir mücadele sergilemek ve küçük bir örneğine dahi gözlerimizi kapatmamakla mümkün. Yolsuzlukla mücadelede bireysel ve kurumsal çabaların ne kadar önemli olduğunu bizlere bir kere daha hatırlatan ödül sahiplerine şükranlarımızı sunuyoruz.”
Tören öncesinde gerçekleşen “Yolsuzluğa Karşı Uyumun Yolu – Yolun Uyumu” başlıklı konferansta özel sektörde uyum politikaları ve yolsuzlukla mücadele programları tartışıldı. CNN Türk spikeri Büşra Sanay moderatörlüğünde gerçekleşen panelde Coca Cola İçecek Hukuk Baş Müşaviri Ertuğrul Onur, ÜNSPED CEO’su Hakan Çınar, Allianz Risk Yönetimi ve Uyum Direktörü Zeynep Karayurt Özhan ve Erdemir İç Denetim Direktörü Cengiz Musaoğlu kendi kurumlarındaki yolsuzlukla mücadele programlarını ve Türkiye’de ve dünyada yolsuzlukla mücadeleye ilişkin neler yapılabileceğine ilişkin önerilerini anlattılar.
"EBRD 35 Türk şirketinin yedisine şeffaflık endişesiyle red"
Konferansta Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) Türkiye Direktörü Arvid Tuerkner  ve Devlet Yaptırımları ve Beyaz Yaka suçlarında uzmanlaşmış avukat Elizabeth Robertson da birer konuşma yaptı. EBRD direktörü Tuerkner, geçen yıl kendilerine kredi başvurusu yapan 35 Türk şirketlerin yedisinin başvurusunun "şeffaflığa ilişkin endişeler" nedeniyle kabul edilmediğini söyledi. Robertson da, 2008 krizinden önce avukat olarak başladığı kariyerinde bir etik kodu oluşturulması önerisiyle dalga geçildiğini, ancak, aradan 10 yıl geçtikten sonra artık bunun yeni normal olduğunu vurguladı.
Allianz pahalı hediyeleri bağışa çeviriyor
Allianz’dan Zeynep Karayurt Özhan, “Bizim için iyi bir kurumsal vatandaş olmak çok önemli. Tüm iletişimimizde ve iş yapış biçimimizde doğru ve iyi yolları benimsemek DNA’mızda var. Yolsuzluka karşı sıfır tolerans!” dedi ve 150 TL üzerinde değere sahip hediyelerin şirket içinde yapılan bir açıkartırmayla satıldığını ve elde edilen gelirin bir sivil toplum kuruluşuna bağışlandığını söyledi.
“Kişi başı gelirin 20 bin dolara çıkması gerek”
100 dolardan pahalı hediyelerin kabul edilmediği Erdemir’in İç Denetim Direktörü Cengiz Musaoğlu da, “Her aksiyonunuzu açık bir şekilde tüm paydaşlarla paylaşabilmek. Fakat baştan yöneticiler sahiplenmedikçe istediğiniz kadar şeffaf olun. Burada yolun çok başındayız. Türkiye’nin en yaşlı şirketi 50-60 yaşında. Kurum kültürü ve liderlik bu işin temeli. Lider bu konuya sahip çıkacak” değerlendirmesini yaptı. “Yolsuzluğun azalması için refah toplumu olmamız ve kişi başı gelirde 20 bin doların üzerine çıkmamız lazım” diyen Musaoğlu pastanın daha geniş kitlelerle paylaşıldığı durumda yolsuzlukla mücadelenin daha kolay olacağını vurguladı. 
Coca Cola: Türkiye’de hala Etik 2.0’dayız, Etik 4.0’a çok var
Coca Cola İçecek’ten Ertuğrul Onur, ABD menşeli bir marka olsalar da 12 ülkede faaliyet gösteren İstanbul Borsası’na kayıtlı bir Türk şirketi olduklarının altını çizdi ve “CCI ilk kurulduğunda sadece Türkiye vardı ve Etik 1.0 seviyesindeydik. Bölgede büyümeye başlayınca Etik 2.0’a geçtik. Türkiye’de şu an istisnai bazı şirketler Etik 3.0’da olabilir, ama Etik 4.0 için katedilmesi gereken çok yol var” dedi. Ertuğrul Onur şöyle devam etti: ““Doğru ve dürüst olmak maliyettir – Türkiye’deki algı bu. Ek denetimler, ek sertifikalar vs. Bu yüzden devletin bu uygulamaları yapanlara teşvikler getirmesi uygun olabilir.”
"Gümrük bilinenin aksine şeffaflıktan fayda sağlar"
Türkiye’nin dış ticaretinin yüzde 10’unu yönetmekte olan Gümrük Müşavirliği ve Lojistik şirketi ÜNSPED CEO’su Dr. Hakan Çakır ise  faaliyet gösterdikleri sektörün “bilinenin aksine” şeffaflığa ve etik değerlere önem verdikleri takdirde somut fayda sağlanan bir sektör olduğunu vurguladı. “Şeffaflık ve Etik Komitemiz var. Çeşitli eğitimlerle etik kuralların ne olduğu yönünde bilgi veriyoruz. Son üç ayda Müşteri Haklarını Koruma kurulu kurduk. Bir anlamda paydaşlarımızla beraber şeffaflık ve etik konusunda hareket ediyoruz” dedi. (Fotoğraflı)