ABD Ulusal Mucitler Akademisi (NAI) üyeliğine seçilen ve bugüne kadar bu üyeliğe seçilen ikinci Türk olan bilim kadını Prof. Mihri Özkan, NAI üyeliğine seçilmesi ve çalışmaları hakkında ’nın sorularını yanıtladı. Özkan “NAI üyeliğim, 112 yıllık Kaliforniya Riverside Üniversitesi’nde ilk kadın profesör olarak üniversitede tarihe geçmiş durumunda. Bu nedenle bu ödül hem benim hem de üniversite açısından çok daha büyük anlam taşıyor” dedi.

ABD’de yaşayan, Kaliforniya Riverside Üniversitesi’nde öğretim görevlisi olan, aynı zamanda üniversiteye bağlı laboratuvarı yöneten ve mühendislik disiplininde kadınları destekleyen çalışmalar yapan Mihri Özkan’a, 19 yıldır yapmış oldukları sürdürülebilir ve ucuz malzemelerin günümüzdeki batarya teknolojisine uygulanması NAI tarafından çok değerli bulunarak  ‘yeşil’ yani temiz enerji teknolojileri konusunda NAI üyeliği verildi.

NAI üyelik seçimi, yalnızca akademik mucitlere verilen en yüksek mesleki unvan özelliğini taşıyor. Üyeliğe kabul için bilim insanlarının yaşam kalitesi, ekonomi, araştırma geliştirme konuları üzerinde somut etki yaratan olağanüstü icatlara sahip olması gerekiyor.

“112 YILDIR BU ÖDÜLÜ ALAN İLK KADIN PROFESÖR OLARAK ÜNİVERSİTE TARİHİNE GEÇTİM”
NAI üyeliğinin çok büyük bir onur olduğunu ve akademisyenler için bir ‘Oscar Ödülü’ gibi olduğunu ifade eden Özkan, “NAI üyeliğim, 112 yıllık Kaliforniya Riverside Üniversitesi’nde ilk kadın profesör olarak üniversitede tarihe geçmiş durumunda. Bu nedenle bu ödül hem benim hem de üniversite açısından çok daha büyük anlam taşıyor” şeklinde konuştu.

Ayrıca Özkan NAI ile ilgili de, “NAI dünya çapında yaklaşık 250 üniversite ve enstitünün bünyesinde olduğu bir organizasyon. Bu akademik ortamda inavasyonu teşvik eden, dünya ve insanlığın geleceği açısından faydalı olan çalışmaları ve onaylanmış patentleri fark edip bu konuda çalışmaları yapan kişileri ödüllendiren bir organizasyon” dedi.

’nın sorularını yanıtlayan Özkan, çalışmasıyla ilgili, “Mesela mantar bitkili, geri dönüşüm şişeleri, deniz kumu gibi doğal ve geri dönüşüm malzemelerinin bataryada kullanılabilecek kaliteye getirilmesi ve bunların günümüzdeki bataryalardan yaklaşık üç kat daha iyi performans gösteren bir şekilde bir araya getirilmesi çok önemli bir çalışma. 21’inci yüzyıldaki en önemli problemlerden iki tanesi ‘enerji’ ve diğeri de bildiğimiz gibi ‘iklim değişikliği’ bunu günümüzde de yaşamaktayız. Bu çalışmalar temiz enerji probleminde çok etkili olabilir” dedi.

“GÜVENLİ, İYİ PERFORMANSLI VE UCUZ BATARYALAR LABORATUVARIMIZIN ODAK NOKTASI”
Madalyalı üyeliğe kabul töreninin 10 Nisan 2020’de Arizona eyaletinin Phoenix şehrinde yapılacağını ve bundan sonra da akademi de aktif görev almayı düşündüğünü belirten Mihri Özkan, üniversiteye bağlı laboratuvardaki çalışmalarıyla ilgili “Laboratuvarımız oldukça interdisipliner (disiplinlerarası) öğrenci gruplarıyla çalışıyor. Öğrencilerimiz mühendislikten, fizik ve kimya gibi değişik alanlardan geliyorlar. Batarya için malzeme üretiminden, bataryanın yapılmasına ve doğal ortamında test edilmesine kadar bütün süreç laboratuvarımızda çalışılmaktadır. Günümüzde güvenlik problemleri yaşayan batarya teknolojileri, yanan elektrikli araçlar ve batarya istasyonlarındaki meydana gelebilecek problemler insan güvenliği açısından tehlike oluşturuyor. Bu nedenle biz batarya güvenliği konusunda da çok çalışmalar yaptık. Güvenli, iyi performanslı ve ucuz bataryalar laboratuvarımızın odak noktası. Doğal ortamlarında yeni teknolojilerimizin test etmeye çalışıyoruz. Mesela bir araba şehir içinde ve şehir dışında nasıl performans gösterir. Bu bataryalarımız şehir içinde giden bir arabada ve şehir dışında giden bir arabada nasıl performans gösterirler bunların doğal ortamında test edilmesi çok önemli ve bizler de aynı şekilde bunları uygulamaktayız. Doğal ortamında yapılan testler ve bataryalarımızın endüstriyel amaçlı tasarlanması bizi diğer teknolojilerden bir adım daha önde tutuyor” dedi.

“AKADEMİSYEN OLARAK ÇEVRE AKTİVİSTİYİM”
Bilim insanı olarak iklim değişiklikleri üzerine yeşil teknolojiler geliştiren Prof. Mihri Özkan bu konuya ne zaman ve neden karar verdiğine dair soruya, “Akademisyen olarak çevre aktivistiyim. Bu nedenle atıkların, geri dönüşümlerin ve doğal kaynakların insanlık faydasına değerlendirilmesi benim kalpten ilgi alanlarım içinde. Bu çeşit malzemelerin geleceğin enerji depolayan batarya teknolojilerinde uyarlanması karbon emisyonunun düşürülmesi amaçlarımdandır. Bataryalarımızın elektrikli araçlar ve akıllı şebekelerde uygulanmasının bütün insanlığa önemli bir hizmet olduğuna düşünüyorum. NAI da bu duygularımı paylaştığı ve önem verdiği için bu üyelikle beni onurlandırdılar” diyerek cevap verdi.

“ÇALIŞMALARIMIZDA YAKLAŞIK 90 TANE İNOVASYON BAŞVURUSU YAPILDI”
Öte yandan, patent aldığı ve patent başvurusunda bulunduğu çalışmalarıyla ilgili de konuşan Özkan, "Çalışmalarımızda yaklaşık 90 tane inovasyon başvurusu yapıldı. 12 tanesi ABD’de onaylanmış patentler ve yaklaşık 34 tane de halen işlemi devam eden batarya teknolojisi, batarya malzemesi, hızlı depolama, akıllı batarya yönetim sistemleri içerikli inavosyanlarımız var. Dünya çapında farklı ülkelerden şirketler bizim bu teknolojilerimizi lisanslayıp, bunları endüstriye uygulama açısından üniversitemizle görüşmekteler. Bu konuda Türkiye’de aynı şekilde listeye katılıp üniversitemizle bağlantı kurup bu batarya teknolojilerimizin endüstriyelleşmesi için bir basamak atabilir" dedi.