Hüsnü Mübarek taraftarları ile muhaliflerin ilk kez karşı karşıya geldiği Mısır'daki isyanla ilgili, hem ABD'den hem de Mısır yönetiminden yeni açıklamalar geldi.
ABD cephesi, Dışişleri Bakanı Hillary Clinton seviyesinde değerlendirmede bulundu: Geçiş süreci hemen başlamalı. Beyaz Saray Sözcüsü Gibbs de, saatler önce benzer bir açıklama yaptı: Demokrasiye yönelik değişim derhal hayata geçirilmeli.
 MISIR MEYDAN SAVAŞI
Bu mesajlara muhatap olan Mısır yönetiminden gelen ve altı çizilmesi gereken açıklamalar da şöyle: "İktidar değişimini kabul etmiyoruz", "Batılı ülkelerin hatta Türkiye'nin her durumda rol oynamaya çalışmasını görmek üzücü", "Siyasi güçlerle diyalog protestoların sona ermesine bağlı"
Mısır'da isyan çatışmaya dönüştü ve olaylarda 3 kişi öldü, 611 kişi de yaralandı.
Gergin geçen günün sonunda ABD ve Mısırlı yetkililerden yeni açıklamalar geldi.
Mısır Cumhurbaşkanı Hüsnü Mübarek'in yardımcısı Ömer Süleyman'la telefon görüşmesi gerçekleştiren ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton, "Mısır'da geçiş süreci hemen başlamalı" dedi.
Beyaz Saray Sözcüsü Robert Gibbs, daha önce yaptığı açıklamada, ''Mısır'da demokrasiye yönelik değişimin derhal hayata geçirilmesi gerektiği'' mesajını verdi.
Başkan Barack Obama yönetiminden, adı açıklanmayan yetkili de, Reuters'a yaptığı açıklamada, ''Mübarek yanlısı ve karşıtlarının çatışmaları, Mısır ordusunun Mübarek'e ek adımlar atmaya ihtiyaç olup olduğuna dair baskı yapmasına yol açabilir'' şeklinde konuştu.
Mısır ordusunun, Devlet Başkanı Hüsnü Mübarek'e, protestocuların taleplerinin daha fazlasının karşılanması konusunda baskı yapıp yapmamayı tartıştığını ileri süren yetkili, Mübarek'in kendi yakın çevresinde de tartışma olduğunu ifade etti:
''Devlet Başkanı Mübarek'in yakın çevresinde, (protestocuların taleplerinin karşılanması konusunda) belirli adımlar attıkları, ancak yeteri kadar adım atılmadığı veya bu adımların yeteri kadar hızlı atılmadığı sorunu veya olgusuna ilişkin bir tartışmanın yapılmakta olduğunu düşünüyoruz."
DİYALOG ŞARTI GÖSTERİLERİN BİTMESİ
Mısır'ın yeni atanan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Ömer Süleyman da, siyasi güçlerle diyaloğun protestoların sona ermesine bağlı olduğunu söyledi.
Cumhurbaşkanı Hüsnü Mübarek karşıtı ve yanlısı tüm protestoculara evlerine dönmeleri çağrısında bulunan Süleyman, sükuneti sağlamak için sokağa çıkma yasağına uyulmasını istedi.
"TÜRKİYE DE BURNUNU SOKUYOR"
Öte yandan, hükümet, uluslararası toplumdan gelen iktidarın değişimine yönelik çağrıları reddetti.
Mısır Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Hüsam Zeki, uluslararası toplumdan gelen çağrıların ardından yaptığı açıklamada, ''iktidar değişimini'' kabul etmediklerini, çağrıların Mısır'daki durumu alevlendirmeye yönelik olduğunu ifade etti.
Zeki, "ABD, İngiltere, Fransa gibi Batılı ülkelerin, hatta Türkiye'nin her durumda rol oynamaya çalışmasını, Mısır'daki gelişmelere burunlarını sokmasını görmek üzücü" diyerek, bu ülkelerin kendi işleriyle uğraşmasını istedi.
"Bu ülkeleri cüretkar ve eşi benzeri olmayan biçimde Mısır halkı adına konuşmakla" suçlayan Zeki, bu durumun hükümet ve halk tarafından reddedildiğini vurguladı.
TELEFON GÖRÜŞMESİNİ CROWLEY AKTARD
ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Philip Crowley, ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton'ın Mısır Cumhurbaşkanı Yardımcısı Ömer Süleyman'dan, Kahire'de bugün meydana gelen şiddet eylemlerinin sorumlularından hesap sorulması çağrısında bulunduğunu bildirdi.
Crowley, ABD Dışişleri Bakanlığında düzenlediği günlük basın toplantısında, Clinton'ın, Ömer Süleyman ile bugün telefonla görüştüğünü belirterek, "(Görüşmede Clinton) Bugün meydana gelen şiddet eylemlerini kınadığımızı yeniden vurguladı ve Mısır yönetimini, şiddet eylemlerinin sorumlulularından hesap sormaya çağırdı" dedi.
Şiddet eylemlerini protestoculara gözdağı vermeye dönük açık girişimler olarak niteleyen ve kimler tarafından yapıldığını şu aşamada bilmediklerini ifade eden Crowley, Clinton'ın, Süleyman ile görüşmesinde, Mısır hükümetini şiddet olaylarını soruşturmaya ve sorumlularından hesap sormaya çağırdığını, ayrıca ülkedeki geçiş döneminin hemen başlaması gerektiğinin altını çizdiğini belirtti.
Haberin devamı ↓reklam
Crowley, "(Mısır'da) bir geçiş dönemine ihtiyaç var ve bu hemen başlamalı. Bir ulusal diyaloga, çeşitli oyuncular arasında ciddi diyaloga ve Mısır halkının, ülkenin geleceğini şekillendirmek isteyen tüm tarafların mümkün olan en erken zamanda seçimlere ve yeni bir hükümete uzanan belirli adımlar attığını görebileceği açık bir sürece ihtiyaç bulunuyor" diye konuştu.
"Mısır Cumhurbaşkanı Hüsnü Mübarek'in iktidardan inmesi gerektiğini mi öneriyorsunuz?" sorusu üzerine Crowley, Mısır ile aralarında bir iletişim eksikliğinin bulunmadığına işaret ederek, "Mısır'a, hem özelde hem de kamuoyu önünde nelerin yapılması gerektiğini açıkça belirtiyoruz, bu konuda dikte edici bir tavır içinde değiliz. Ancak şimdi, Mısır hükümetinin, seçimler ve halkın isteklerine yanıt veren bir yönetime uzanan yolda ilerlediğini gösterecek anlamlı, ciddi ve somut adımlar atması gereken zaman. Bugünkü şiddet olayları da, durumun ne kadar ciddi olduğunu gözler önüne seriyor. Bu durumun çözümü geciktikçe, daha fazla şiddet tehlikesi de o oranda artar. Bu, görmek istediğimiz en son şey" dedi.
Sözlerin yeterli olmadığını, bu sözlerin somut eylemlere dönüştürülerek, daha geniş ve görünür adımlar atılması gerektiğini kaydeden Crowley, hükümetin, muhalefete mensup kişilerin, sivil toplum üyelerinin biraraya gelerek, ciddi bir diyaloğa girmeleri ve gerçek demokratik seçimlere uzanan süreci başlatmalarının önemli olduğunu vurguladı. Mısır'da yönetimin yaptıklarıyla, insanların beklentileri arasında hala boşluğun bulunduğunu ifade eden Crowley, yönetimin bu boşluğu kapatmak için kesin adımlar atması gerektiğini kaydetti.
Crowley, "(Şunu ya da bunu yapmalısınız demek) ABD'nin işi değil. Harekete geçmesi gereken taraf Mısırlı liderler. Mısır'a tevsiyemiz, bunun (geçiş döneminin) artık bekleyemez olduğu, şimdi başlaması gerektiği yönünde" ifadesini kullandı.
Bir soru üzerine, Amerikalı yetkililerin, diğer muhalefet gruplarıyla görüşse de, Müslüman Kardeşler üyeleriyle görüşmediğini belirten Crowley, bu hareketin de "Mısır'da hayatın bir gerçeği" olduğunu söyledi.
Crowley, "geçiş sürecinde Müslüman Kardeşlerin de rol alıp alamayacağına" dair bir soru üzerine, barıççıl ve demokratik bir süreci benimsemeleri koşuluyla, her Mısırlının bu süreçte rol alma hakkının olduğunu kaydetti.