AİHM, Türkiye'nin “Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin aile ve özel yaşama saygıyla ilgili 8. maddesini ihlal ettiğine” hükmetti. Türkiye, karar gereği başvuru yapanlara mahkeme masrafı olarak toplam 2 bin euro ödeyecek.

Tekirdağ F-tipi ve Bolu cezaevindeki 10 mahkum, konuyla ilgili ortak şikayetlerini 2008 yılında AİHM'e yapmıştı.

Cezaevi disiplin kurulları, “içeriğini kontrol edemedikleri” gerekçesiyle Kürtçe yazılan mektupları tutukluların aile ve yakınlarına iletmediklerini bildirmişti.

Türkiye'de mahkumların başvurusunu inceleyen yargıç, “mektupların Kürtçe yazıldığı için değil, içeriğinin anlaşılamadığı gerekçesiyle, güvenlik sorunu yaratabileceği endişesiyle tutuklu yakınlarına ve ailelerine iletilmemesine” karar vermişti.

AİHM, cezaevi yetkililerinin, Türk yasalarına uygun alarak kamu düzeninini sağlamak ve terör tehlikesi karşısında mektupların kontrol edilmesini, gerektiği takdirde yerlerine ulaştırılmamalarını anlayışla karşıladığını belirtti, ancak bir tehdit ve tehlike içermeyen mektupların sahiplerine ulaşmasının sağlanması gerektiği yorumunu yaptı.

Şikayet başvurusuna konu olan mektuplar için bu tür gerekçelerin gösterilmediğini belirten AİHM, tutuklu mektuplarında Türkçeden başka dil kullanımıyla ilgili olarak yasa ve mevzuatlarda açıklık getirilmediğini hatırlattı.

AİHM, cezaevi yönetimlerinin yasal boşluk yüzünden, keyfi olarak, Türkçe dışındaki mektupların tercümesinin masraflarını tutukluların üstlenmesi yolundaki tavrının da kabul edilemeyeceğini bildirdi.

AİHM kararında, bununla birlikte, 2009 yılında bakanlık genelgesiyle mahkumların Türkçe dışındaki dillerdeki mektuplarıyla ilgili sorunların giderilmesinin istendiğini vurguladı, ancak, başvurunun bu tarihten önce yapıldığı için ihlal kararı verildiğini bildirdi.