Belçika Müslüman Temsil Kurumu (Executif) Başkanı Şemsettin Uğurlu, Norveç’teki saldırıyı esefle karşıladığını ifade etti ve ‘‘İslamofobiyi körükleyen yayınlardan çok çektik. Basının her terör olayından arkasında ilk etapta İslam’ı aramaları çok yanlış. Bu olay bir kez daha gösterdi ki, birlikte yaşam ve Avrupa’da çok kültürlü toplum anlayışı için kat edilecek daha uzun yol var.’’ şeklinde konuştu.

Belçika’da 1974 yılında anayasal güvence altına alınan İslam’ın devlet nezdindeki tek resmi muhatabı konumundaki Belçika Müslüman Temsil Kurumu'nun (Executif) Türk asıllı Başkanı Şemsettin Uğurlu, Cihan Haber Ajansı'na Norveç’teki kanlı saldırıyı değerlendirdi. Uğurlu, insan hayatının kutsallığından söz ederken insan hayatına kasteden hiçbir gerekçenin kabul edilemeyeceğini ifade etti.

Executif Başkanı Uğurlu, Norveç’te yaklaşık yüz kişinin ölümünden sorumlu tutulan zanlının aşırı sağcı ve İslam karşıtı görüşe sahip olmasının yanında saldırılarının gerekçesini ‘çok kültürlü yaşama karşı bir uyarı’ olduğunu iddia etmesini 'çok vahim' olarak değerlendirdi. Uğurlu, şöyle devam etti: ‘‘ Zanlının radikal bir Hıristiyan olmuş olması tüm Hıristiyanları zan altına bırakmaması gerekir. Birçok Hıristiyan inancındaki insan tanıyoruz ki birlikte yaşama ve çok kültürlülüğe yürekten inanmış. Nasıl ki İslam adına yapıldığı iddia edilen saldırılar asla tüm Müslümanları bağlamadığı gibi bu olayda da genelleme yapmak aynı yanlışa düşmek olur. Bu olay bir kez daha gösterdi ki, multikültürel faaliyetlere ve çalışmalara daha fazla yer vermeliyiz. Yeterince herkese ulaşamadığımızın bir işareti olarak görüyorum.’’

Terörün dini olmadığı gibi milliyetinin de olmadığını ifade eden Uğurlu, ‘‘Bazı basın yayın organlarında terörle İslam’ın yan yana çok çabuk zikredildiğini görüyoruz. Batı medyasında bu rahatsızlık veren tutuma sıkça rastlarken kendi içimizde de benzer davranışlar bizi daha fazla üzüyor. İslamofobik yayınlardan çok çektik ve çekmeye de devam ediyoruz. Müslümanlar bu tür neşriyatlardan çok rahatsız. Her saldırı olayının akabinde öncelikle İslami bağlantıların araştırılması kabul edilemez. Norveç’te yaşanan dram bir kez daha ortaya koydu; terörün dini, ırkı, milliyeti, siyaseti yoktur. Her türlü aşırılığa ve şiddete hep birlikte karşı durmalıyız.’’ şeklinde konuştu.