12 Haziran seçimi öncesi “CHP’ye oy verin” çağrısıyla Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın sert tepkisine neden olan The Economist dergisi, son sayısındaki başyazısında Erdoğan’ın seçimlerde “ezici bir zafer” kazandığını belirterek, Erdoğan’ın şimdi “çatışma” değil “konsensüs” araması gerektiğini vurguladı.
Erdoğan’ın üç defa ardarda seçimi kazandığına ve her defa da oy oranını artırdığına işaret eden dergi, “Arap Baharı çalkantıları arasında Türkiye, Müslüman dünyasında laik bir demokrasinin cesaret verici örneğini yaşıyor” yorumunu yaptı.

Seçim sonuçlarının, AKP’nin umduğu üçte iki oya ulaşamadığı için de “cesaret verici” olduğunu savunan The Economist, aksi olsa Erdoğan’ın başkalarının görüşlerini dikkate almadan anayasayı yeniden yazabileceğini belirtti.

Otokratik eğilim

İngiliz dergisi, “Ak Parti’nin üçüncü dönemi konusunda kaygı verici unsurun, partinin laik cumhuriyeti ‘İslamlaştırmaya çalışması değil, Sayın Erdoğan’ın otokratik eğiliminin doğrultusunda hareket etmesi” yorumunu yaptığı başyazısında “fazla sayıda” eleştiren gazetecinin cezaevinde olduğunu da kaydetti.
Önümüzdeki dört yıldaki bazı zorlukların, Erdoğan’ın “eleştirilere daha az hoşgörülü” olması için ortam hazırlayabileceği öne sürüldüğü başyazısında güçlü bir başkanlık için “Bu, Türkiye gibi fazla merkezileşmiş bir ülke için kötü fikirdir ve muhtemelen başka hiçbir parti bunu kabul etmez” değerlendirmesini yaptı.

En büyük test


Başbakan Erdoğan için “en büyük test”in anayasa olmayı sürdürdüğünü belirten dergi, bu konuda Erdoğan’ın iki şey yapması gerektiğini savunarak bunları “Fransız stili güçlü bir başkanlık hırsından vazgeçmek”, “Türkiye’nin en ciddi sorunu olan, 15 milyon Kürt ile ilişkiler sorununu çözmek için yeni bir çaba yapmak” olarak sıraladı.
Erdoğan’ın yeni bir anayasa yapma ihtiyacının olduğuna dikkat çeken dergi, “Şimdi BDP’ye dönerek şiddetin bitmesinin karşılığında daha çok azınlık haklarını ve yetki devri sağlamalı” diye yazdı.
The Economist, başyazısına şu sözlerle son verdi: “Sayın Erdoğan, dördüncü defa aday olmayacak, bu nedenle gözleri cumhurbaşkanlığında. Bunun yerine, daha çok tarihteki yerini düşünmeli. Sağlam liberal bir anayasa ve Kürtlerle anlaşmayı içeren bir miras, kendisine, Atatürk’ün yanında, modern Türkiye’nin en büyük insanları arasında bir yer sağlar.”