İSTANBUL () - ATILIM Üniversitesi Kurumsal İletişim ve Tanıtım Müdürü Eftal Erel, Y ve Z kuşaklarının taleplerinden doğan iş dünyası değişimlerini anlattı. "Araştırmalar Y ve Z kuşakları kişilik özelliklerinin geleneksel çalışma ortamı anlayışına uymadığını gösteriyor" diyen Erel, son zamanlarda seçilecek meslekle ilgili 'ofisten bağımsız çalışma imkanı tanıyabilmesi' özelliğinin ön plana çıktığına dikkat çekti.

Y ve Z kuşaklarının kişilik özelliklerinin geleneksel çalışma ortamı anlayışından uzak olmalarının sonucu olarak, yeni çalışma alanlarının, yeni bir çalışma ortamı anlayışının ve belki de yeni sektörlerin doğabileceğini söyleyen Eftal Erel, şöyle konuştu: "Y ve Z kuşaklarını oluşturan yaş grubundaki öğrenciler ve öğrenci adayları zamansal ve mekânsal özgürlüğe ve farklı tecrübeler edinmeye önem veriyor. Bu nedenle 3. nesil üniversite kavramı öğrenci ve öğrenci adayları açısından önem taşıyor. Sanayi ve yükseköğretim işbirliği ve uygulamalı eğitime odaklanan 3. nesil üniversite kavramı öğrencilerin eğitim hayatları boyunca aldığı teorik eğitimi daha yalınlaştırarak ve ağırlığını düşürerek pratiğe daha önem veren bir eğitim sürecini ifade ediyor. Bu durum, öğrencilerin eğitim hayatları boyunca sektörü, iş ortamını ve iş süreçlerini tanımalarına olanak sağlıyor. Staj olanaklarının daha üst düzeyde ve kolay erişilebilir olduğu bu yeni nesil eğitim anlayışı Y ve Z kuşaklarının beklentilerine daha uygun. Dolayısıyla, bu yeni nesil eğitim anlayışına üniversitelerin başarılı adaptasyon sağlamaları ve bu eğitim anlayışına uygun olarak taşıdıkları nitelikleri tanıtım süreçlerinde doğru bir biçimde aday öğrencilere aktarabilmeleri gerekiyor."

"MESLEK SEÇİMİNDE BELİRLEYİCİ 3 ÖNEMLİ FAKTÖR"

Yapılan araştırmalara göre Y ve Z kuşağının üniversite ve meslek seçiminde göz önünde bulundurdukları 3 önemli faktör olduğunu söyleyen Erel, "Bunlar akademik kadronun itibarı, üniversitenin akademik ve bilimsel sıralamalardaki yeri ve son olarak mezuniyet sonrasında meslek yada bölümün özgür çalışmaya imkan veren nitelikte olup olmamasıdır" dedi.

2020’YE DOĞRU ÜNİVERSİTELER VE TANITIM STRATEJİLERİ

Yaşanan ekonomik ve teknolojik değişimlerin, eğitim süreçlerinin ve eğitim metotlarının da köklü bir biçimde değişmesini sağladığını dile getiren Erel sözlerini şöyle noktaladı: "Bunun bir sonucu olarak eğitim kurumlarının öğrencilerle ve paydaşları ile olan ilişkileri de yeniden şekillenmiştir. Özellikle, üniversitelerin hitap ettiği kitlenin Y ve Z kuşaklarından oluşması,eğitim ve iletişim süreçlerinin teknolojik bir altyapı ile sürdürülecek biçimde evrilmesini sağlamıştır. Bu durum, uzaktan eğitim gibi yeni eğitim metodolojilerinin yaygınlaşmaya başlaması ile zamandan ve mekandan bağımsız eğitim modellerinin ortaya çıkmasına ve gelişim göstermesine de vesile olmuştur. Bunun yanı sıra öğrencilerle olan iletişim akışı da yaşanan teknolojik değişim ile yeniden boyutlanmış; özellikle dijital medya ortamlarının ortaya çıkışı ve kullanımlarının yaygınlaşması ile iletişim ve bilgi akışı yeni platformlara taşınmıştır."

(FOTOĞRAFLI)