İSTANBUL, () - YÜKSEKÖĞRETİM Kurulu'nun (YÖK) yaptığı araştırmaya göre 'tam burslu' öğrenci sayısında İbn Haldun Üniversitesi Türkiye'deki tüm vakıf üniversiteleri arasında birinci sırada yer aldı. Konuya ilişkin değerlendirmelerde bulunan İbn Haldun Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Recep Şentürk, “Amacımız en iyi öğrencileri, en başarılı ve iyi profesörlerle, bir araya getirmek ve onlara kaliteli eğitim vererek ileride ülkemize ve insanlığımıza hizmet edecek kişiler yetiştirmek” dedi.

"BAŞARILI ÖĞRENCİLERİ ÜNİVERSİTEMİZE ÇEKMEYİ AMAÇLIYORUZ"

Üniversitede eğitim gören 150 öğrencinin de tam burslu olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Şentürk, "Bu tabi bizim vakıf üniversitesi olmamızın bir neticesi. Çünkü biz konuya o şekilde yaklaşıyor ve ticari bir amaç gütmüyoruz. Diğer bir amacımız da en başarılı öğrencileri üniversitemize çekmek. Bu da verdiğimiz burslarla mümkün. Bu düşüncelerden hareketle  bütün öğrencilerimizi lisans seviyesinde, yüzde 100 burslu olarak aldık. Öğrencilerimiz sadece öğrenim ücretinden muafiyetle kalmıyor, başarı derecelerine göre nakdi burslar da alıyor. Lisans seviyesindekilere yemek ve yurt imkanı da sunuyoruz" diye konuştu.

 "YÜKSEK LİSANS VE DOKTORA ÖĞRENCİLERİNİN YÜZDE 95'İ DE BURSLU"

Yüksek lisans ve doktora öğrencilerinin yüzde 95'inin de burslu olduğunu dile getiren Prof. Dr. Şentürk, "Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi'nin (ÖSYM) yaptığı ilk sınavda üniversitemiz birçok bölümde Türkiye’deki yılların üniversiteleri ile rekabet eder oldu. Amacımız en iyi öğrencileri, en başarılı profesörlerle, en iyi hocalarla bir araya getirmek ve onlara çok kaliteli bir eğitim vererek ileride ülkemize ve insanlığımıza hizmet edecek kişiler yetiştirmek. Tabi bizim burs imkanlarımız sadece lisans öğrencileriyle sınırlı değil. Yüksek lisans ve doktora programlarımızdaki öğrencilerin de yüzde 95'i şu an burs alıyor" ifadelerini kullandı.

"EN İYİ İNGİLİZCE HAZIRLIK BİRİMİ BİZDE"

Üniversite İngilizce hazırlık biriminin şu anda Türkiye’nin en iyisi olduğunu kaydeden Prof. Dr. Şentürk, "Sınıflarımız 10’ar kişiden oluşuyor. Tabi bu on kişilik sınıfta dil öğrenmek çok büyük bir avantaj. Diğerlerinden farklı olarak biz İngilizce eğitimini beş kur olarak veriyoruz. Ve bu eğitimi başarıyla tamamlayan öğrencilerimize de o dilin konuşulduğu bir ülkede bir yaz geçirme imkanını sunuyoruz. Böylece İngilizceyi en güzel şekliyle öğrenmelerini sağlamayı hedefliyoruz" dedi.

"SLOGANIMIZ ÜÇ LİSAN BİR İNSAN"

İngilizcenin yanında Arapça eğitimine de önem verdiklerini söyleyen Prof. Dr. Şentürk, "Diğer taraftan üniversitemizde sadece İngilizceye değil Arapçaya da önem veriyoruz. Çünkü bizim sloganımız 'Üç lisan bir insan'. Dolayısıyla bizden mezun olan bütün öğrenciler hem Türkçeyi hem Arapçayı hem de İngilizceyi en güzel şekilde öğrenmiş olarak mezun olacak" şeklinde konuştu.

"ÜNİVERSİTENİN YÜZDE 37'Sİ ULUSLARARASI ÖĞRENCİLERDEN OLUŞUYOR"

Üniversitede uluslararası öğrenci sayısının da hayli yüksek olduğunu belirten Prof. Dr. Şentürk, "Şu anda okulumuzun yüzde 37'si uluslararası öğrencilerden oluşuyor. Türk öğrencilerimize olduğu gibi onlara da, biraz daha kısıtlı olsa dahi, burs imkanı sunuyoruz. Sınıfın yarısı uluslararası öğrenci olduğunca Türk öğrencilerimiz de konuşma pratiği yapıyor" ifadelerini kullandı.

"YENİ DÖNEMDE YİNE TÜM ÖĞRENCİLERİMİZİ YÜZDE 100 BURSLU OLARAK ALACAĞIZ"

Yeni dönemde  tüm öğrencilerin yüzde 100 burslu olarak alınacağına dikkat çeken Prof. Dr. Recep Şentürk, "Lisans bölümlerini kazananlara bilgisayar takdim etmeye ve hazırlık sınıfını başarıyla tamamlayanlara yurt dışında dil eğitimi görme imkanı sunmaya devam edeceğiz. Lisansta yeni olarak Karşılaştırmalı Edebiyat bölümünü açıyoruz. Kontenjanlarımız son derece sınırlı, bu sene lisans kontenjanımız yine 150 olacak. Biz araştırma üniversitesi olduğumuz için yüksek lisans ve doktoraya ağırlık veriyoruz. 30'a yakın yüksek lisans bölümümüze şu anda da başvurular devam ediyor. Sonbahar itibariyle de 10 civarında doktora programımız açılmış olacak" dedi.

"'KALICI BAĞIŞ, ŞARTLI VAKIF' SİSTEMİNİ ÜNİVERSİTEYE GETİRİYORUZ"

"Dünyanın önde gelen üniversiteleri öğrencilerini burslu olara okutuyor ve öğrencilerinin büyük çoğunluğu yüksek lisans ve doktora öğrencisi, biz de aynı modeli burada uygulayacağız" diyen Prof. Dr. Şentürk, şunları söyledi:

"Bu üniversitelerin finansman sistemlerinin şöyle bir özelliği var; öğrencilerden alınan eğitim ücretleri bütçenin yüzde 5'ini en fazla yüzde 10'nunu teşkil ediyor. Geri kalan kısmını üniversiteler akarlardan karşılanıyor. Biz de bu akar sistemini üniversitemize uygulamak istiyoruz. Bu sisteme 'kalıcı bağış, şartlı vakıf' adını veriyoruz. Üniversitemize bağış yapan insanlar isterlerse, bağışlarının kalıcı olmasını, vakıf şeklinde kullanılmasını şart koşabilir. Örneğin, 'ben size şu miktarda para veya gayrimenkulü bağışlıyorum ama buna dokunmayacaksınız sadece bunun gelirini kullanacaksınız' şartını koşabilir. Bağış yapan kişi isterse şunu diyebilir ' ben yaptığım bağışla bir profesörün maaşının ödenmesini istiyorum'. Böyle olduğunda o profesörün adıyla beraber maaşını aldığı mini vakfın sahibini ismi de zikredilecek."

(FOTOĞRAF-GÖRÜNTÜ)