ANKARA'da Lösemili Çocuklar Vakfı (LÖSEV) Eğitim Kurumları'nda çoğunluğu lösemi hastası olan öğrenciler, 2019-2020 eğitim ve öğretim yılına bugün çalan ilk ders ziliyle başladı.
Ankara'da lösemili çocukların ücretsiz olarak eğitim aldıkları ve aynı zamanda tedavilerini devam ettirdikleri LÖSEV Eğitim Kurumları'nda yeni ders yılı düzenlenen etkinlikle başladı. Ana sınıfından liseye kadar 239 öğrencinin eğitim gördüğü okulda öğrenciler, yeni eğitim yılına başlamanın heyecanını yaşadı.
LÖSEV Eğitim Kurumları Kurucu Temsilcisi Prof. Dr. Ali Şehirlioğlu, bu sene anaokulu ve liseyi bünyelerine katarak ailelerini büyüttüklerini söyledi. Şehirlioğlu, "Dolayısıyla 239 öğrenci ile çok güzel bir aile olduğumuzu düşünüyorum. Bizim için gurur verici. Buradaki tüm çocuklar hem kendileri lösemili olduğu gibi tedavi olan, tedavisi bitmiş olan ya da onların kardeşleri olabiliyor. Biz burada tedavi olan bir çocuğumuzun kardeşini de okulumuza kabul ediyoruz. Bizim için burada önce sağlık geliyor. Fakat artık sağlığı geride bıraktık. Çünkü LÖSEV olarak yüzde 92’li lösemili çocuklar gibi bir başarı sağlamış durumdayız ki bu çok çok yüksek bir başarı. Şimdi artık bütün gücümüzü eğitim ve öğretime vermek istiyoruz. Son 1-2 yıldır bunda çok büyük bir başarı yakaladık" dedi.
'EN KISA ZAMANDA ARKADAŞLARIMA KAVUŞMAK İSTİYORUM'
Lösemi tedavisi gören Kumsal Gümüş (9), tedavisine rağmen okula gelmeyi çok istediğini, annesinin de kendisini kırmayarak okula gönderdiğini söyledi. Gümüş "Ben 3'üncü sınıf olarak burada okula başlamıştım. Sonra hastalığım tekrar edince okuldan ayrılmak zorunda kaldım. Bugünü çok istediğim için annem tüm gün okula bıraktı. Ben çok heyecanlıyım ve çok mutluyum. Bugünü iple çektim. Eşyalarımı kaç gün önceden hazırladım. Benim arkadaşlarımla ve öğretmenimle aram çok iyi. Öğretmenimden çok memnunum onu çok seviyorum. Bütün arkadaşlarımı çok seviyorum umarım en kısa zamanda tekrar bir araya geliriz."
'HAYATIM BURADA ANLAMLANDI'
Okulda gönüllü olarak öğretmenlik yapan Nazan Akdağ, mesleğinin en güzel yıllarının bu okulda geçtiğini söyledi. Akdağ, okulda üçüncü yılına girdiğini kaydederek, şöyle konuştu:
"Tamamen gönüllü olarak buraya geldim. Çocuklarımın hayatlarına dokunuş yapmaya geldim, inanıyorum bunu da başardım. Burada olmak çok güzel bir duygu; ama kesinlikle gönül olmak, engin bir anlayışa sahip olmak gerekiyor. Çünkü onların her an davranışları, duyguları değişebiliyor. Yapmak istedikleri bir işe tamamen baş koyabiliyorlar. Onların bu gayreti, bu başarma duygusu beni de çok mutlu etti. Ben mesleki olarak edindiğim tüm bilgi, deneyim, tecrübelerimi seve seve paylaştım. Çok heyecanla çalışıyorum. Mesleğimin en güzel yıllarını burada yaşadım ve burada noktalayacağım. Bu anlamda çok mutluyum" dedi.

FOTOĞRAFLI