Prof. Dr. Ayşegül Ataman, yapay zeka teknolojisinin yakın bir gelecekte mesleklerin büyük bir kısmını etkileyeceğini belirterek bunlardan birinin de öğretmenlik mesleği olduğunu ifade etti.

Lefke Avrupa Üniversitesi (LAÜ) Dr. Fazıl Küçük Eğitim Fakültesi tarafından 'Günümüzde Öğretmen Olmak' konulu panel düzenlendi. Sınıf Öğretmenliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. A. Canan Çetinkanat başkanlığında yürütülen panele, LAÜ Akademisyenleri Prof. Dr. Ayşegül Ataman, Prof. Dr. Süleyman Çelenk ile Prof. Dr. Mehmet Çağlar konuşmacı olarak yer aldı. Prof. Dr. Çetinkanat, bilginin yeterli olduğu sürece öğretmenlik mesleklerin içinde en değerlisi olduğunu ifade etti. Bilginin yeterli olduğu sürece öğretmenliğin mesleklerin içinde en değerlisi ve sanat yönünün çok ağır olduğunu söyleyen Prof. Dr. Çetinkanat, "Öğretmenlik mesleği için çok iyi bir bilgi ve en önemlisi sevgi dolu bir yürek gerekiyor" dedi.

"MESLEKLERİN BÜYÜK KISMINI İŞGAL EDECEK"

'Günümüzde büyük bir teknolojik gelişme var, yani yapay zeka dediğimiz olay gelişiyor' diyen Prof. Dr. Ataman, yapay zekanın çok yakın bir gelecekte mesleklerin büyük bir kısmını işgal edeceğini ve insan gücü ihtiyacının o mesleklerde kalmayacağını ifade etti. İnsan öğesinin olduğu yerde hata payının bulunduğunu söyleyen Ataman, “Makinelerin olduğu yerde ise sıfır hata vardır. Özellikle endüstride sıfır hata önemlidir. Maliyeti düşürür ve böylelikle ürünleri daha ucuza alma söz konusu olur” dedi. Ataman, insanı yetiştiren bir meslek dalı olarak öğretmenliğe ve özellikle özel gereksinimi olan bireyler açısından bakıldığında yapay zekanın bu alanı ne kadar etkileyeceğini sorgulayarak, örneklerle özel eğitime ne kadar teknolojinin girdiğini ve istikbalinin ne olduğunu açıkladı.

"ÖĞRETMEN ADAYI MESLEĞİN ÜÇ NİTELİĞİNDE GÜÇLENMELİ"

Günümüzde öğretmen olmayı, devlete, millete ve öğretmen adayına düşen görev ve sorumluluklar olarak irdeleyen Prof. Dr. Süleyman Çelenk, devlete ve millete düşen görev ve sorumlulukları; parlamentoda, öğretmen nitelikleri konusunda uzlaşmak, etkili bir ihtiyaç analizi ile yola çıkmak, öğretmenlik mesleğini idealize etmek,öğretmen eğitimi yapacak üniversitelerin bu alanda uzmanlaşması, öğretmen eğitiminin standartlarının iyi belirlenmesi olarak sıraladı. Öğretmen adayının, öğretmenlik mesleğinin üç niteliğinde güçlenmesi gerektiğini vurgulayan Çelenk, bu niteliklerin sağlam bir genel kültür, alan bilgisi ve öğretmenlik meslek bilgisi olduğunu ifade etti.

"TEMEL ANLAYIŞ ÖĞRENME YAKLAŞIMLARINI KAZANDIRMAK OLMALI"

Doğumdan başlayarak yaşam boyunca öğrenmenin devam ettiğini söyleyen Çağlar, “Öğrenmenin sürekli ve pozitif bir işlem olduğunu ve bizim de buna bilerek veya bilmeyerek katıldığımızı söyleyebiliriz” dedi. Çağlar, öğretmenlerin amacının;öğrencinin, mevcut ve gelecekteki eğitsel gereksinimlerinin farkına varmasına ve öğrencinin kendi fiziksel ve zihinsel yeteneklerini, sınırlarını, yani ‘öğrenme profilini’ keşfetmesine yardımcı olması olduğunu dile getirdi. Çağlar, öğretmenlerin temel anlayışının ise; öğrenmeyi öğrenme ve sürekli öğrenme yaklaşımları kazandırmak ve bilginin farklı kaynaklardan edinilmesini hedef alan, sürekli gelişimi öngören ve öğrenciyi merkeze alan eğitim anlayışı olması gerektiğini vurguladı.

Panel, katılımcıların öğrencilerden gelen sorularını yanıtlanmasının ardından sona erdi.