Öykü Altuntaş - İdris Tiftikçi / İstanbul, 19 Şubat () - Birleşik Krallık Türkiye Büyükelçisi Richard Moore, Avrupa Birliği (AB) ile Türkiye arasındaki duraksayan ilişkileri canlandırmaya başlayan sığınmacı krizinin "asla heba edilmemesi" gerektiğini söyledi.

’nın sorularını yanıtlayan Richard Moore, Ankara’da gerçekleşen terör saldırısına da değindi. Saldırı olduğu zaman Ankara’da olduğunu ve saldırıyı duyduğunu belirten Moore, “Bu, elbette korkunç bir olay. Ancak ortaklık, tam da bu zamanlarda bir anlam kazanır; Türkiye ve Birleşik Krallık arasında da böyle bir işbirliği var” dedi.

İki ülke arasında terörle mücadeleye yönelik derin ve güçlü bir ortaklık olduğuna vurgu yapan Richard Moore, “Saldırıların arkasında kim olursa olsun, adaletin yerine gelmesi için de Türkiye ile yakın olarak çalışmaya devam edeceğiz” dedi.

“Bildiğiniz gibi Birleşik Krallık, Türkiye’nin AB üyeliğinin en güçlü destekçilerinden” diye vurgulayan Büyükelçi’ye göre, “mülteci krizi belki de Türkiye’nin stratejik ortak olarak AB için merkezi önemde olduğunun fark edilmesini sağlayacak.”

Moore, “Umarım bu stratejik ortaklık sadece mülteci kriziyle sınırlı kalmaz. Ancak, bizim kullandığımız bir söz vardır: Bir krizi asla heba etme” diye konuştu.

AB’ye katılım sürecinin reform ve yenilikler açısından Türkiye için fırsatlar sunduğunu söyleyen Moore, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Eğer sığınmacı krizi, AB ile Türkiye arasındaki süreci canlandıracaksa, o zaman biz de o krizi kullanalım; momentumun devam ettiğinden emin olalım. Özellikle Rusya, Suriye ve Irak’taki durum göz önüne alındığına, belirsizliklerin hüküm sürdüğü bir dünyada, Türkiye ile ilişkileri yakın tutmak hem Türkiye hem AB’nin yararına olacaktır.”

"İstanbul'un finans merkezi olması bize de fırsat yaratır"

Türkiye’de çok çeşitli ekonomik potansiyel gördüklerini belirten Büyükelçi, “büyüyen ve dinamik ekonomiye, Türkiye’nin genç nüfusuna ve iki yönlü güçlü ticari ilişkilere” dikkat çekti ve ekledi:

“1990’da Türkiye’ye genç bir diplomat olarak gelmiştim ve bu 26 yıldaki büyük değişimi gördüm. Birçok sektörden buraya gelmek isteyen insanlar var. Türkiye’de muhteşem teknoloji şirketleri, 2700 İngiliz şirket var. Geçen yıl 16 milyar dolar değerinde iki yönlü ticaret gerçekleştirdik; finans sektörü de bunun bir parçası.”

Peki Birleşik Krallık Türkiye’de ne gibi fırsatlar görüyor?

Richard Moore, Türkiye hükümetinin İstanbul’u uluslararası finans merkezine çevirme konusunda iddialı bir şekilde çalışmaları sürdürdüğünü söylerken, Londra’nın da dünyanın en büyük finans merkezi olduğunu yineledi ve bu açıdan, ortaklığın Birleşik Krallık için de açıkça fırsatlar yarattığını belirttti.

Moore, London Stock Exchange (Londra Borsası), Lloyds of London gibi yüzyıllardır var olan ancak hala dinamizmini koruyan kuruluşlara işaret etti. Büyükelçi’ye göre, İstanbul’da da sigorta, emeklilik, büyümeyi sürdüren banka sektörü, katılım bankacılığı da, büyütebilecek fırsatlar arasında.

Ankara’daki saldırılara rağmen “Finansal Hizmetlerde Türkiye-Birleşik Krallık İşbirliği” konferansına yüzlerce insanın katıldığına işaret eden Richard Moore, bunun iki ülke arasındaki finansal ortaklığa bağlılığı gösterdiğini de sözlerine ekledi.

Türkiye-Birleşik Krallık ilişkileri önündeki olası engellere ilişkin soruyu Richard Moore şöyle yanıtladı:

“İlişkilerin iyi gittiğini ve birçok alanda ortaklık olduğunu düşünüyorum. Ancak, Türkiye’de, uluslararası şirketlerin gelmek isteyeceği ve güvenli bulacakları, kural ve kanunların, yatırımların, kararların güvenle alınabileceği bir ortam hissini vermek önemli.”

Moore’a göre, “Türkiye hükümetinin kamuyla paylaşarak sürdürdüğü uzun reform programı, bu ortamı oluşturabilecek konumda”.

Moore, “Altını çizmem gerekir ki, daha şimdiden yatırımcılar geliyor. Birleşik Krallık’tan şirketler de buna dahil. Önceki gün gerçekleşen korkunç saldırılar gibi olayların farkındayız. Ancak bu şirketlerin, Türkiye için uzun vadeli düşünceleri var ve Türkiye ekonomisinin, Türk şirketlerin zor zamanlarda da yola devam edebilecek dirence sahip olduğunu düşünüyorlar” diye konuştu.

“Birleşik Krallık’ın Euro bölgesinden çıkma kararının doğru olduğunu düşünüyoruz” diyen Richard Moore, “Ancak bir yandan da Euro’nun en çok alım satım yapıldığı şehir Londra. İslami finansın ve katılım bankacılığına da ilgi duyuluyor; dolayısıyla en baskın değil ama AB için güçlü konumda” dedi.

(Fotoğraflı)