Öykü Altuntaş / İstanbul, 22 Nisan () - İktisadi Kalkınma Vakfı (İKV) uzmanları, tekrar canlanan üyelik müzakerelerinde Avrupa Birliği (AB) fonlarının, Türkiye’nin AB’ye entegrasyonunu güçlendireceğini vurguladılar. İKV'nin bugün gerçekleşen “İş Dünyası ve Sivil Topluma Yönelik AB Fonları” seminerinde uzmanlar, AB fonlarından daha iyi yararlanmak için önerilerde bulundu. Açılış konuşmasında İKV Genel Sekreteri Çiğdem Nas, seminerin mülteci krizi ve ortak eylem planı gündeminde, AB ile ilişkilerde hızlanmaya denk geldiğine işaret etti. Nas, vize serbestliği dahilinde, AB ile ilişkilerde “koşulluluk politikasının tekrar işlemeye başladığını” belirtti ve Türkiye’nin, öngörülen 72 kriteri tamamlamak için “hummalı bir çalışmaya” girdiğini söyledi.  “Müzakereler ekonomik, sosyal ve siyasi dönüşümü beraberinde getiriyor” diye konuşan Nas, Katılım Öncesi Mali Yardım Aracı (IPA) gibi AB fonlarının öneminin de bu çerçevede ortaya çıktığını vurguladı. Seminerin “AB Fonlarından Daha İyi Yararlanmak Mümkün” başlıklı ilk oturumunda, AB’nin geleceğe yönelik stratejileri arasında yer alan kadın-erkek eşitliği, sürdürülebilir kalkınma, savcıların eğitimi, altyapı, enerji ve gençlerin istihdamı gibi konulara fon sağlandığına vurgu yapıldı. Nas, “Bu anlamda çokça sayıda ve kaliteli proje üreten bir Türkiye, hiç kuşkusuz AB üyeliğine çok daha hazır bir Türkiye olacaktır” çağrısı yaptı. AB Bakanlığı Uzmanı: Sivil toplum, IPA II için alt sektör olarak tanımlandı Seminerde konuşmacı olarak yer alan AB Bakanlığı Proje Uygulama Başkanlığı’ndan Murat Özçelebi, 2014-2020 dönemini kapsayan IPA-II yardımlarını açıkladı. Özçelebi, IPA’nin en fazla başvuru alan ve en kolay başvurulan AB hibe programlarından olduğunu belirtirken, Türkiye’nin de önerisiyle sivil toplumun bir alt sektör olarak tanımlandığını ve bu alanda 200 milyon euroya yakın kaynak kullanılmasının beklendiğini açıkladı. Demokrasi, insan hakları ve hukukun üstünlüğü gibi AB değerlerinin IPA II projelerine başvurularda öne çıktığını belirten Özçelebi, 3.3 milyon euro ayrılan Adalet Bakanlığı’nın Mahkeme Yönetim Sistemine Destek Projesi ve 9.1 milyon euro aktarılan Demokratik Vatandaşlık ve İnsan Hakları Eğitimi örneklerini verdi.
Ayrıca, 2002-2016 döneminde 84 hibe programından 3741 projeye, 481 milyon Euro destek sağlandığı belirtildi. İyi bir proje için “sürdürülebilirlik anahtar kavram” Özçelebi, “İyi proje geliştirirken, hem proje yazım hem uygulamada sürdürülebilirlik anahtar kavram. Rehber, başvuru formlarının iyi okunması ve projelerin, yerel sahiplenme açısından da güçlü olması gerekli” dedi. Özçelebi, başvuru formlarında “çok teknik, akademik” bir yazım dilindense, basit bir dil tercih edilmesi önerisinde bulundu. TÜBİTAK AB Çerçeve Programları Müdürlüğü KOBİ Alanı Ulusal İrtibat Noktası’ndan Emre Yurttagül ise, Ufuk 2020 programını açıkladı ve 80 milyar euro’luk bu programın, dünyanın en büyük sivil araştırma fonlarından biri olduğunu ifade etti. Yurttagül, Vizyon 2023 hedefleri kapsamında “orta gelir tuzağını aşmanın tek yolu teknoloji yoğun Ar-Ge/İnovasyon ve eğitime önem vermek” diye vurguladı. Yurttagül ayrıca, Ar-Ge harcamalarının GSYH’ye oranının 2004’ten 2014’e iki kat arttığına dikkat çekti. AB Çerçeve Programları’nı açıklayan Emre Yurttagül, temel hedeflerin küresel işbirlikleri yoluyla ekonomik rekabet gücünü arttırmak, toplumsal, ekonomik ve teknolojik sorunlara çözüm üretebilmek, yeni iş sahaları ve yatırım alanları oluşturmak, bilgi ve deneyim birikimini ekonomik değere dönüştürmek ve yeni pazarlara ulaşmak olduğunu söyledi. Ulusal işbirliği, yurtdışı seyahatler ve “networking” Yurttagül, “Uluslararası işbirliği esas; en az üç farklı AB üye ya da asosiye ülkesinde KOBİ, sanayi, üniversite, STK gibi farklı kuruluşlar beraber başvurmalı” dedi ve “yurtdışı seyahat ve uluslararası ağlara katılım ve networking” çağrısı yaptı. “Endüstriyel liderlik”, “bilimsel mükemmeliyet” ve “toplumsal sorunlar”, programın ana başlıkları olarak tanımlandı. KOSGEB AB Koordinasyon Müdürlüğü KOBİ Uzmanı İsmail Erdem de, işletmelerin ve KOBİ’lerin rekabet ve girişimciliğini artırmayı hedefleyen 2.3 milyar euro’luk AB programı COSME’yi tanıttı. Erdem, programın işletmelerin rekabet edebilirliği ve sürdürülebilirliğini artırmak, KOBİ’lerin yaratıcılığı ve büyümesini sağlamak, Avrupa İşletmeler Ağı üzerinden pazarlara erişim gibi amaçları olduğunu belirtti. Üniversite ve sanayinin beraber sunulduğu projeler talep ediliyor Konuşmacılardan Sabancı Üniversitesi BUSINNOVA Proje Yöneticisi Abdurrahman Türk, AB fonlarında başvuru koşullarının kolaylaştığı, KOBİ’lere tek başına başvuru imkanı geldiği, üniversite ve sanayinin beraber sunulduğu projelerin daha çok talep edildiğini anlattı. Ancak Türk, AB ülkelerinde ulusal fonlarda ciddi bir daralmanın yaşandığını vurgularken, yoğun rekabet sebebiyle başarı oranlarının ise azaldığını belirtti. Türk, AB uluslararası fonlarının, malzeme, imalat teknolojileri ve yakıt gibi tematik alanlara özellikle verildiğini de sözlerine ekledi. "Yurtdışındaki başarılı Türk araştırmacılar değerlendirilmeli" Arçelik Ar-Ge Direktörlüğü’nden Evrim Özgül, şirketin uluslararası destekli projeler ve çerçeve programları altındaki projelerini açıkladı. Çerçeve programı kapsamındaki bu projelerden “Bugworkers”, maliyeti düşük, çevreci malzemelerin geliştirilmesine yönelik, on farklı ülkeden 16 partnerle gerçekleştirilen bir proje olarak tanımlandı. “Frisbee” projesine değinen Özgül, 26 ortaklı bu geniş proje ile Avrupa’daki soğuk gıda zincirinin geliştirilmesinin amaçladığını, besinlerin güvenli, sağlıklı, çevreci ve enerji verimli soğutma teknolojileri ile saklanmaları üzerine yenilikçi çalışmalar içerdiğini de sözlerine ekledi. Arçelik Ar-Ge Ar-Ge Teşvikleri Takım Lideri Özgül, “Yurtdışındaki başarılı Türk araştırmacılar potansiyelinin değerlendirilmesi”, “İş ortaklığı yapılan yurtdışı firmalar ile beraber ortak Avrupa işbirlikli proje geliştirilmesi” ve “Şirketlerin ilgili oldukları teknoloji alanlarında uluslararası konsorsiyum veya enstitülere üye olması” gibi önerilerde bulundu.