Öykü Altuntaş / İstanbul, 23 Şubat () –İklim Değişikliğiyle Mücadeleden Sorumlu Eski Avrupa Komisyonu Üyesi Connie Hedegaard, Artvin’deki maden karşıtı yeşil protestolar hakkında, “ucuz gibi görünen çözümler için yanlış kararlar almak, hayat döngümüz için bir felakete yol açabilir” uyarısını yaptı.

Artvin'de Cerattepe bölgesinde maden çıkarılması için şirket yetkililerinin, asker ve polis eşliğinde zırhlı araçlarla bölgeye sert müdahalesi, yerel halk ve aktivistler tarafından tepki görmüştü.

’nın sorularını yanıtlayan Hedegaard, “Paris’te gerçekleşen COP21 iklim zirvesinin anahtar mesajı, gelecekte kömür petrol ve sera gazına daha az bağımlı olmamız gerektiğiydi” dedi.

Hedegaard, Aralık ayında Türkiye’nin de aralarında olduğu 200’e yakın ülkelenin Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi Taraflar Konferansı’nda (COP21) eylem planı için anlaşmaya vardıklarını hatırlattı.

Alternatif yollara yatırım yapılması için çağrıda bulunan Hedegaard, Artvin'deki çevreci eylemler için “Paris’teki mesajın vatandaşlar tarafından anlaşıldığını görmek fazlasıyla iyi” yorumunu yaptı.

TÜSİAD’ın düzenlediği, dün gerçekleşen COP 21 Paris Değerlendirme Toplantısı’nda açılış konuşması yapan Hedegaard, zirvenin ardından “düşük karbon ekonomisi”ne geçiş için ekonomi dünyasına da çağrı yapmıştı. Hedegaard, “önce büyüt sonra temizle” mantığının ülke ekonomilerinden hızla uzaklaştığını da vurgulamıştı.

’ya konuşan Hedegaard, eski bir siyasetçi olarak “kazanan ve kaybedenlerin aynı kalmadığı”, yatırımların karşılığının uzun vadede alındığı bir dünyada, büyük enerji dönüşümleri gerçekleştirmenin ise kolay olmadığını söyledi.

“Ancak tam da bu sebeple politika ve uygulama planlarını gerçekleştirmemiz ve ucuz gibi görünen çözümler için yanlış kararlar almaktan kaçınmamız gerekli” diye sözlerini sürdüren eski Avrupa Komisyonu üyesi ekledi:

“Şu anda bize uygun gelen bazı yatırımlar, ileride yaşam döngümüz için bir felakete sebep olabilir.”

Hedegaard’a göre, Paris’te gerçekleşen iklim zirvesinin dönüşünde “asıl önemli olan hükümetlerin evlerine dönüp, ulusal katkı beyanlarını (INDC) uygulamaya geçirmeleri”.

“Yeni açılan bir kömür madeni 60 yıl yerinde kalacaktır”

İş dünyasına yeni modellerle yola çıkma, belediyelere ise işbirliği içinde çalışma çağrısı yapan Connie Hedegaard, vatandaşlara da, ”düşük karbon toplumu”na geçiş için kendilerine düşen sorumluluklar üzerine düşünmeleri çağrısı yaptı.

Peki iklim değişikliğiyle mücadelede iş dünyasına ne gibi görevler düşüyor?

Hedegaard’a göre, “enerji sistemi” mücadelenin merkezinde yatıyor. “Şu anda yeni bir kömür madeni ya da kömür santrali açmak istesek, 50-60 yıl o topraklarda kalmaları demektir” diye vurgulayan Hedegaard, “Eğer bizim istediğimiz bu yol değilse, alternatifleri düşünmeliyiz” diye açıkladı.

Enerji ve kaynağı etkin kullanmak ve kaynakların yeniden kullanımını sağlamak, yani “üret-tüket-at” mantığından uzaklaşmak, Hedegaard’ın hükümet, belediye ve iş dünyasına önerileri arasında.

“Fosil yakıtlara bağlı olmayan ekonomi gerekli”

Geçmiştekine göre daha az fosil yakıtlara bağlı, farklı bir büyüme modelinin gerekliliğini vurgulayan Connie Hedegaard, Türkiye’de de salınım oranlarının son yıllarda giderek arttığının farkında olduğuna vurgu yaptı.

Ancak Türkiye toplumunun gittikçe artan bir kesimi, “doğru seçimleri yapma şansına sahip” Hedegaard’a göre.

Düşük maliyetli bir şekilde beyannamenin Türkiye’de uygulanabilmesi için bir an önce harekete geçilmezse, çok daha büyük bir fatura ödeneceği uyarısını yapan Hedegaard, uzun vadeli düşünerek, gereken vasıflar ve istihdam için strateji belirlenmesi gerektiğini ifade etti.

Connie Hedegaard’a göre, “Eğer iklim değişikliği sorununu çözmeye şimdiden başlamazsak, önümüzdeki nesiller için çok daha büyük bir baş ağrısına dönüşecek”.

(Fotoğraflı)