İki kurum, Washington yönetiminin olası bir not indirimi riskiyle karşı karşıya kalabileceğini belirti.
Yatırımcılarsa, S&P ve Moody’s’in daha önce de benzer açıklamalar yaptıklarını, harekete geçmelerinin uzun zaman alacağı düşüncesiyle, ABD Hazine tahvilleri satın almaya devam ediyor.    
Finansal danışmanlık şirketi Knight Capital’ın stratejistlerinden Brian Yelvington, “ABD’ye yapılan uyarının sağlam temelleri olsa da yatırımcılar Avrupa’daki sorunlar çözülene dek bu ükeyle ilgili problemleri göz ardı etmeye devam edecek” diye konuştu.     
Moody’s, Perşembe günü yayımladığı bir raporda, “ABD’nin şu anda Aaa olan notunu devam ettirmek için mevcut borcunu gözden geçirmesi gerekiyor”ifadesine yer verildi. 
Moody’s üst düzey analistlerinden Sarah Carlson, “ABD’deki kötü gidişin önüne geçecek önlemler alınmadığı sürece, önümüzdeki iki yılda negatif beklentilerin artacağı yönündeki görüşlerimiz netleşiyor” dedi. 
S&P’NİN DE GÜNDEMİNDE 
Diğer yandan, Standard & Poor’s’un Fransa biriminin Başkanı Carol Sirou, kurumun önümüzdeki dönemde ABD’nin kredi notunu düşürme olasılığını göz ardı etmediklerini söyledi. 
Sirou, “Piyasalarda, ABD’nin doların sağladığı avantajdan faydalanmaya devam edeceği yönünde bir görüş hakim ancak bu durum böyle devam etmeye bilir” diye konuştu. 
Diğer yandan, iki yıl önce S&P’nin kredi notları masası şefi olan John Chambers, AAA olan kredi notlarının sonsuza kadar devam etmeyeceğini söylemişti. 
EN YÜKSEK NOT ABD’NİN 
ABD şu anda, her iki kredi derecelendirme tarafından da en yüksek not ve en iyi görünüme sahip. Ancak hem S&P hem de Moody’s, son yıllarda Washington hükümetinin uzun süredir devam eden mali sıkıntılarını çözmesi gerektiği yönünde uyarılar yapıyor.
Ancak kurumların uyarıları, ABD’nin Perşembe günkü 30 yıllık Hazine tahvili ihracından 13 milyar dolar borçlanmasını önüne geçmedi. 
Analistlerse, tahvil ihracına talebin beklenenin altında geldiğini, bu yüzden de hükümetin bir önceki ihalede yüzde 4.492 faizle borçlanırken, bu ihalede yüzde 4.515 ile borçlanmak zorunda kaldığını belirtti.
Bu açıklamaların ardından, ABD tahvillerini olası bir iflasa karşı sigortalamak için ödenen risk primlerinde (CDS) değişikliğin yaşanmadığı görüldü. ABD’nin CDS’leri halen Euro Bölgesi'ndeki gösterge Alman risk primlerinin altında bulunuyor.