Fiskobirlik Yönetim Kurulu Başkanı Lütfi Bayraktar, Entegre Fındık İşleme Tesisi (EFİT) AŞ’nin mevcut mali tablo içerisinde gerekli kararlar alınmazsa bir yıl içinde kurumun batacağını söyledi. Bayraktar, "Böyle kurumun vicdanen batmasına göz yumamayız." dedi.
    Bayraktar, EFİT AŞ Sosyal Tesisleri’nde düzenlediği basın toplantısında, EFİT AŞ’nin durumu ve basında yer alan işçi çıkarımları konularında açıklamalarda bulundu. Kamuoyunda, kendisi hakkında “Bayraktar seçimde delegeye söz verdi, birer tane adam alacak. Dolayısıyla EFİT AŞ’deki işçileri atacak, onların yerine alacak’ söylemlerinin dolaştığını anımsatan Bayraktar, bu iddianın doğru olmadığını savundu. “Bu söylem tabiri caizse çok uçuk bir söylem” diyen Bayraktar, şöyle konuştu: “Artı delege ve yöneticilerin yakınlarını kanunen alma şansımız zaten yok. Türk Ticaret Kanunu buna engel zaten. Lütfi Bayraktar ve ekibi seçim kazanma adına bu tür sözler de vermez zaten.”
    EFİT AŞ’den işçi çıkarımı gibi bir durumun söz konusu olmadığını vurgulayan Bayraktar, sadece işçilerle kurumun mevcut yapısı hakkında görüşmelerde bulunduklarını, kendilerinden destek istediklerini ifade etti. Fiskobirlik Yönetim Kurulu Başkanı Lütfi Bayraktar, kendilerinin işçi düşmanı olarak gösterilmesinin yanlış olduğunu ifade ederek, şöyle konuştu: "Bir kısım popülist söylemlerle buraya gelmedik. Bu tür söylemler bizi üzüyor. İşte efendim 250 kişiyi sokağa atacağız, insafsız insanlarız, merhametimiz de yok, sanki burası benim işletmem. Yani 250 kişiyi işten atınca sanki EFİT AŞ’nin kazandığı para benim cebime girecek. Hakikatten şunu düşünmek lazım. Bu kurumun geleceğiyle ilgili bir takım kaygılar içermeyen, bu kurum geleceğiyle ilgili hedefi olmayan insanlar bu tür risklere girmezler. Hele de bizim gibi olanlar girmezler. Burası benim şahsi işletmem değil. Milyonlarca insanı ilgilendiren bir kurum burası. Dolayısıyla buradan elde edilecek her artı değer de Lütfi Bayraktar ve ekibinin cebine değil, bu kuruma katkı sağlayacak. 4 yılda 4 kere seçime girdim. Yani bir sene sonra burada var mıyım, yok muyum? Bu da belli değil. Böyle bir durum varken gereksiz yere bir sürü insanı karşıma alacağım ve düşman oluşturacağım. Böyle bir mantık olabilir mi? Biz ekip olarak hata yapabiliriz, ama bilerek hata yapmayız. Burada işçilerin maliyetleri yüksek. Bana deniyor ki bu kurum ticari işletme gibi yönetilmesi lazım. Bu kurum borçlarını ödemesi lazım. Tamam ödeyelim. Ama bu şartlarla olmaz. Burada sadece EFİT AŞ üzerinde bir çalışma yapılıyor diye bir algı var. Bu da doğru değil. Biz geldiğimiz günden bu yana çalışanların alacaklarıyla ilgili cari giderlerin azalması noktasında çalışıyoruz. Hatta bu anlamda kooperatiflerden 300 kişiye yakını emekli ettik. Onların rızası ile. Gelinen noktada sadece EFİT AŞ ilgili bir çalışma var, birden çıktı da böyle bir çalışma varmış gibi bir hava yaratılıyor. Bu doğru değil.”
    Lütfi Bayraktar, EFİT AŞ’nin rehabilite edilmesi gerektiğini, bunun için de bazı radikal kararların alınmasının zorunlu olduğunu aktardı. Bayraktar, "Bu şartlarda EFİT AŞ’nin verimli olma şansı yok. Bu işletmem iyi değil. Rehabilite etmem lazım. Eğer bu olmazsa bu şekilde kendisini götüremez. Deniyor ki, bu işletme 90 ila 140 kişi arasında insan çalıştırmalı, maliyetler de bugünkünün üçte biri olmalı. Böyle devam ederse 270 milyon lira ciro olması gerekiyor. Hammaddeye de bu ciro içerisinde 70 milyon lira aktarmam gerekiyor. Benim 70 milyon lira param olsa zaten borcumu öderim. EFİT AŞ’de böyle bir ciroya sahip olma durumumuz mümkün değil. Konuştuğumuz herkes bunu yapma şansımızın olmadığını kaydediyor. Eğer işçi 90 ila 140 arasına çekilir ve maliyetler de üçte bir düzeyde düşürülürse ortaya makul bir rakam çıkıyor. 16 milyon liralık bir ciro, 5 milyon liralık kaynak aktarımı buraya yeterli gelmektedir. Bunu yapabilirim. Bunu yapmasam bir yıl sonra burası kapanır.” ifadesini kullandı.
    “Bizim için deniyor ki, işçi düşmanı, kötü niyetli. Böyle bir şey söz konusu değil. Böyle olsa, sadece şu an EFİT’te şekerli ürünler bölümü çalışıyor. Ben burayı çalıştıracak bir şirket kurarım, entegreyi kapatırım. İşçiler de işten çıkarılırlar. Hiçbir sendikayla ve çalışanla muhatap olmam. Çünkü kapatmışım işletmeyi. Bunun sadece siyasi sonuçları olur. Bunu yapmazsam burası kapanır.” diyen Bayraktar, sözlerini şöyle sürdürdü: “Böyle bir kurumun geleceğiyle ilgili sıkıntıya girmesi gibi bir lükse sahip değiliz. Böyle kurumun vicdanen batmasına göz yumamayız. Biz durumu düzeltmeye çalışıyoruz.”
    Bayraktar, EFİT AŞ için alternatif tüm çözüm önerilerine açık olduklarını dile getirdi. Bayraktar, "Bütün çözüm önerilerine açığız. Birilerinin burada riskleri alması lazım. Yoksa burası batacak. Ama ben göz göre göre bu kurumun batmasına gönlüm razı olmaz. Varsa bu kurumun bizim düşünemediğimiz bir yöntem varsa onu yapmaya hazırız. Oturup konuşalım. Ama bilimsel yöntem olsun. Zaman kazanmaya yönelik bir yöntem olmasın.” diye sözlerini tamamladı.