İSTANBUL () - SÜRDÜRÜLEBİLİR Markalar Konferansı'nda (Sustainable Brands), konuşan Unilever Dış İlişkiler Direktörü Ebru Şenel Erim, Unilever'de 2 senedir tamamen Y kuşağından oluşan genç bir yönetim kurulu olduğunu söyledi. Dünyanın önemli projelerini hayata geçirmiş, markalara değişimin parametreleri konusunda ilham vermiş, 15’i yabancı, 35 konuşmacının konferanslar verdiği 2 gün süren etkinliğin moderatörlüğünü Mr. Goodvertising Thomas Kolster yaptı. Dünya ekonomisini, sürdürülebilir ekonomiye dönüştürmek amacıyla geleceği şekillendiren şirketlerin oluşmasına katkı sağlayan Sürdürülebilir Markalar® Küresel Platformu (Sustainable Brands), markalar ve tüm paydaşlarını Boston, San Diego, Kopenhag, Rio de Janeiro, Buenos Aires, Barselona, Cape Town, Bangkok, Kuala Lumpur, Sydney, Tokyo ile birlikte İstanbul’da da bir araya getirdi. Unilever Dış İlişkiler Direktörü Ebru Şenel Erim, gençlerin yönetim kurulunda olduğu sürdürülebilirlik planını şöyle anlattı: "Bu sene aslında şirketimizin içerisinde 2 senedir yaşamakta olan tamamen Y kuşağından oluşan çok genç bir yönetim kurulunu sahneye aldık. Bu yönetim kurulu sürdürülebilir yaşam planının kendi yönetim kurulu. Bu arkadaşlarımız kendi iç seçim kampanyalarıyla göreve geliyorlar. Aslında plan çok büyük bir plan. Unilever'de bu plana çok dedike departmanlar var. Artık dünyada insanlar sadece ben, benim ailem ve benim çevrem demiyor. Ben dünya için neler yapabilirim? Yaşam amacım ne? İşimle bunu buluşturabilir miyim? diye soruyorlar. Dolayısıyla Y kuşağını bu kendi içindeki amaçla buluşturabilecek, şirketimizin planını daha iyi uygulayabilecek, şirket içerisinde ciddi aktive edebilecek ve aslında gönüllülüğü daha iyi bir noktaya taşıyabilecek bir platform olarak düşünüp kurmuştuk. Bu platform şu anda çok iyi işliyor. Genç arkadaşlar en küçük fırsatı kaçırmadan şirket içerisindeki 5 bin kişiyi bu plana doğru yüreklendiriyorlar. Çünkü şirkette herkesin bir şey yapabileceğine inanıyoruz. Bu anlamda bugün de gençleri sahneye aldık onları dinledik. Sürdürülebilir yaşam önemli. Sürdürülebilirlikte markaların, şirketlerin, devletlerin, sivil toplum kuruluşlarının, herkesin bir payı olacak buna inanıyoruz. Bunun için biz Unilever olarak hep birlikte harekete geçmeye inanıyoruz." Unilever'de 2010 yılında sürdürülebilir yaşam planı adı altında 3 önemli hedef hayata geçirdiklerini söyledi. Erim, şöyle devam etti: "Bunlar, çevresel ayak izimizi yarı yarıya azaltmak, satın aldığımız tüm tarımsal hammaddelerin yüzde 100'ünü sürdürebilir kaynaklardan satın almak ve ürettiğimiz ürünlerin çevresel ayak izini azaltmaktı. Bu üç hedefin arkasında inanılmaz markalarla birçok iş yaptık. Bu markalarla yaptığımız işleri insanlarla buluşturmaya özen gösteriyoruz. Sürdürülebilir markalar Türkiye'de 5 seneden beri var. Biz en başından beri destekçisiyiz. 5 seneden beri bu sahnede hem markalarımızla hem de kurumsal markamızla bu planı nasıl uyguladığımıza dair değişik örnekleri katılımcılarla paylaşıyoruz."