İstanbul, 20 Ocak () - İktisadi Kalkınma Vakfı (İKV) Başkanı Ayhan Zeytinoğlu, 2017’de Türkiye’nin AB sürecinde en öne çıkacak alanların başında Gümrük Birliği’nin güncellenme süreci geldiğini söyledi.

Zeytinoğlu, yaptığı açıklamada, Türkiye AB resmi müzakerelerin 2017 içinde başlamasının öngörüldüğünü hatırlattı. Gümrük Birliği’nin güncellenmesinin Türkiye’nin üretim kapasitesi, tarımsal verimliliği, hizmet ihracatı ve dış pazarlardaki rekabet gücünü artıracağını ve norm ve standartlarda AB ile entegrasyonu sağlayacağını belirten Zeytinoğlu, açıklamasında şöyle dedi:

“Gümrük birliğinin güncellenmesi süreci Türkiye’yi orta gelir tuzağından çıkarmakta kilit rol oynayacak. Gümrük birliğinin güncellenmesinin milli gelire, istihdama, yabancı yatırımlara ve dış ticarete önemli katkı sağlamasını bekliyoruz. Ekonomi Bakanlığımız ve Avrupa Komisyonu tarafından yaptırılan araştırmalar özellikle yıllık bazda GSYİH’da ve ihracatta öngörülen artışı ortaya koyuyor. Avrupa Komisyonunca yapılan etki analizinde, GSYİH’nın reel olarak yüzde 1.44’lük (12.5 milyar euro) artışa yol açması bekleniyor. Ekonomi Bakanlığımızca hazırlatılan çalışmada ise, 2030 itibarıyla, GSYİH’da yüzde 1.9 oranında, AB’ye yapılan ihracatta yüzde 24.4 artışa yol açacağı tahmin edildi."

İKV Başkanı etki analizleri ile varılan tahminlerin, gümrük birliğinin derinleştirilmesi ve Türkiye’nin üçüncü ülkeler ile AB’nin imzaladığı STA’lara dahil olması halinde geçerli olacağını vurguladı.

Başkan Zeytinoğlu, açıklamasında Gümrük Birliği’nin güncellenmesinin sektörel etkilerine de değindi:

“Gümrük birliğinin güncellenmesi süreci iç piyasada rekabeti artıracaktır. Bunun başlangıçta zorlayıcı etkileri olsa da, orta ve uzun vadede, sanayide üçüncü ülkeler ile imzalanacak STA’lar ile pazar payının artmasının yanında çeşitli tarım ürünleri gruplarında ve hizmet sektörlerinde verimliliği ve üretkenliği tetikleyecektir. Motorlu taşıtlar, elektrikli aletler, tekstil ve ayakkabı gibi sanayi ürünleri, gıda sektörü, taze meyve ve sebze, kabuklu yemişler gibi tarım ürünleri ve inşaat, ulaştırma, mali hizmetler, rekreasyonel hizmetler gibi alanlarda ihracatı arttırması beklenmektedir. Sanayi dışında, tarım ve hizmet sektörlerine daha fazla yabancı yatırım çekilecek ve yeni iş alanları yaratılacaktır. Söz konusu sürecin, mevzuat düzeyinde AB’ye uyumu da artıracağı gibi, şeffaflık, hesap verebilirlik, öngörülebilirlik, hukuki denetim gibi iyi yönetişim ilkelerinin yerleşmesinde ön ayak olacağını umuyoruz.”