İstanbul, 23 Ocak () - Merkez Bankası, Ekim dönemi işgücü piyasası verilerinin, tarım dışı istihdamda inşaat sektörü de dâhil olmak üzere artışa ve işsizlik oranlarında düşüşe işaret ettiğine dikkat çekti ve "Öncü göstergeler, işsizlik oranlarındaki kısmi iyileşmenin sürdüğü sinyalini vermekle birlikte işgücü piyasasındaki zayıf seyir devam etmektedir" uyarısı yaptı.
Merkez Bankası Para Politikası Kurulu'nun 16 Ocak'ta yaptığı ve yüzde 12 olan politika faizini 0.75 puan indirerek, yüzde 11.25 düzeyine düşürdüğü toplantının özetleri yayınlandı.
Merkez Bankası İktisadi Yönelim Anketi, PMI (satınalma yöneticileri anketi) ve sektörel güven endeksleri gibi anket göstergeleri ışığında imalat sanayi ve hizmet faaliyetlerindeki artışın sürdüğünü gösterdiği belirtilen özetlerde, "Kurul, yatırım ve istihdam görünümündeki iyileşmenin devamı açısından büyüme ve talep istikrarının önemine vurgu yapmıştır" denildi ve şu saptamalara yer verildi:
"Ekim dönemi işgücü piyasası verileri, tarım dışı istihdamda inşaat sektörü de dâhil olmak üzere artışa ve işsizlik oranlarında düşüşe işaret etmektedir.
"Bir önceki döneme kıyasla, sanayi ve inşaat istihdamı kuvvetli bir şekilde artarken, hizmetler sektörü istihdamındaki artış daha sınırlı gerçekleşmiştir.
"Öncü göstergeler, işsizlik oranlarındaki kısmi iyileşmenin sürdüğü sinyalini vermekle birlikte işgücü piyasasındaki zayıf seyir devam etmektedir.
"Özetle, önümüzdeki dönemde net ihracatın büyümeye katkısı gerilerken, dezenflasyon süreci ve finansal koşullardaki iyileşmeyle birlikte ekonomideki toparlanmanın devam edeceği öngörülmektedir."
Temmuz ayından itibaren yapılan güçlü faiz indirimlerinin yanı sıra enflasyon beklentilerindeki düşüş ve bankacılık sektörü likiditesindeki iyileşme neticesinde kredi ve mevduat faizlerinin gerilemeye devam ettiği vurgulanan özetlerde, "Bu çerçevede, finansman koşullarındaki iyileşme ve iç talepteki toparlanmaya bağlı olarak, TL kredi büyümesindeki artış, tüketici kredilerinde daha belirgin olmak üzere devam etmiştir. Söz konusu gelişmede genel ekonomik görünüme ilişkin beklentilerin yol açtığı arz yönlü etkilere ilave olarak, ertelenmiş talep ve borç yapılandırma amacıyla yapılan kullandırımların da etkili olduğu değerlendirilmektedir" denildi ve eklendi:
"Enflasyon görünümündeki iyileşme devam etmekte, enflasyon beklentilerindeki genele yayılan düzelme sürmektedir.
"Enflasyon başta olmak üzere makroekonomik göstergelerdeki iyileşme ülke risk primindeki düşüşü desteklemekte ve maliyet unsurları üzerindeki baskıların sınırlanmasına katkıda bulunmaktadır.
"Döviz kuru, iç talep koşulları ve üretici fiyatlarındaki gelişmelere bağlı olarak çekirdek enflasyon göstergelerinin eğilimleri ılımlı seyretmektedir.
"Enflasyondaki seyrin yıl sonu tahminiyle büyük ölçüde uyumlu olduğu değerlendirilmektedir. Bu çerçevede Kurul, enflasyon görünümünü etkileyen tüm unsurları dikkate alarak, politika faizinde ölçülü bir indirim yapılmasına karar vermiştir.
"Gelinen noktada, mevcut para politikası duruşunun hedeflenen dezenflasyon patikasıyla uyumunu koruduğu değerlendirilmektedir."
Para Politikası Kurulu'nun, enflasyondaki düşüş sürecinin devamlılığının, ülke risk priminin gerilemesi, uzun vadeli faizlerin aşağı gelmesi ve ekonomideki toparlanmanın güç kazanması açısından büyük önem taşıdığını değerlendirdiği de vurgulanan özetlerde, "Enflasyondaki düşüşün hedeflenen patika ile uyumlu şekilde gerçekleşmesi için para politikasındaki temkinli duruşun sürdürülmesi gerekmektedir. Bu çerçevede, parasal duruş ana eğilime dair göstergeler dikkate alınarak enflasyondaki düşüşün sürekliliğini sağlayacak şekilde belirlenecektir. Merkez Bankası fiyat istikrarı ve finansal istikrar amaçları doğrultusunda elindeki bütün araçları kullanmaya devam edecektir" denildi ve şöyle devam edildi:
"Kurul, ülke risk primindeki iyileşme sürecinin devam etmesinin fiyat istikrarı ve finansal istikrar açısından önemini vurgulamıştır.
"Bu kapsamda, para politikası etkinliğinin desteklenmesi ve olası enflasyon-büyüme ödünleşiminin asgariye indirilmesi açısından makro finansal politikaların finansal oynaklık ve risk primini düşürmeye odaklı bir şekilde belirlenmesi ve maliye politikasının öngörülebilirliğinin güçlendirilmeye devam edilmesi kritik önem arz etmektedir.
"Para politikası duruşu oluşturulurken, maliye politikasına dair esas alınan görünüm fiyat istikrarı ve makroekonomik dengelenmeye odaklı, para politikasıyla eşgüdüm arz eden bir politika duruşu içermektedir.
"Bu doğrultuda, yönetilen/yönlendirilen fiyat ve vergi ayarlamalarının geçmiş enflasyona endeksleme davranışının azaltılmasına yardımcı olacak şekilde belirleneceği varsayılmıştır.
"Maliye politikasının söz konusu çerçeveden belirgin olarak sapması ve bu durumun orta vadeli enflasyon görünümünü olumsuz etkilemesi halinde para politikası duruşunun da güncellenmesi söz konusu olabilecektir.
"Para politikası ve maliye politikası arasında kuvvetlendirilen eşgüdümün sürekli ve sistematik bir yapıya dönüştürülmesi yönünde yürütülmekte olan ortak çabaların fiyat istikrarını sağlamaya katkıda bulunması beklenmektedir.
"Bunun yanı sıra, enflasyondaki katılık ve oynaklıkları azaltacak yapısal adımlara devam edilmesi fiyat istikrarına ve dolayısıyla toplumsal refaha olumlu katkıda bulunacaktır.
"Açıklanacak her türlü yeni verinin ve haberin Kurul’un geleceğe yönelik politika duruşunu değiştirmesine neden olabileceği önemle vurgulanmalıdır."