İSTANBUL – ()-İSTANBUL Esenyurt Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Sudi Apak, son zamanlarda Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerin paralarına karşı yapılan bazı spekülatif hareketler olduğunu söyleyerek, “Bölgesel sıkıntılar ve dengesizlikler var. Kredi derecelendirme kuruluşlarının arka arkaya kısa zamanda bu ülkelerin durumlarının bozulduğunu açıklaması da bunu tetikliyor. Esas hadise budur.  Ama Türkiye ekonomisi, Merkez Bankası'nın aldığı tedbirlerle bunları önleyecek düzeyde. Türkiye’nin makroekonomik dengelerinde çok büyük ölçüde risk oluşturacak bir durum değil” dedi.

Döviz gelirlerinin artırılması için Türkiye'nin yapması gerekenlere dikkat çeken Prof. Dr. Apak cari açığın 10 sene öncesine göre üst düzeyde olmadığını belirterek “Bizim, insanları yine döviz kazandırıcı işlemlere teşvik etmemiz lazım. Özellikle üretim ve turizm. Bunlara ağırlık verdiğimizde zaten döviz geliri artmış oluyor. Döviz gelirinin artması da cari açığı mümkün olduğunca azaltır” şeklinde konuştu.

“ALTERNATİF ENERJİ KAYNAKLARINA GEÇMELİYİZ”

Türkiye’de ihracatın, ithalata dayalı olduğunu ve bu sebeple ithalatın arttığını dile getiren İstanbul Esenyurt Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Apak, “Esas Türkiye’nin döviz gelirlerini arttırmasını sağlayacak olay alternatif enerji kaynaklarına geçerek bunların kullanılmaya başlanması olacaktır. O zaman doğalgaz veya petrol ithalatı da azalmış olur. Bu durum da Türkiye’nin enerji ithalatının ve dış ticaret açığının azalmasını sağlayacak. Şimdi biz doğalgaz alıyoruz diye güneş ve rüzgâr enerjilerinden çok fazla faydalanmıyoruz. Önceden yapılmış anlaşmalar var ama biraz erteledik bu durumu. Bunları yeniden ayarlamak lazım. Belli bir müddet sonra işler de zaten düzelecektir. Süreç olumlu gözüküyor, zamanla daha da iyi olacak her şey” dedi.

“DÖVİZ ARTIŞI BÜTÜN SEÇİMİ ETKİLEMEZ”

Ekonominin şu anki durumunun seçim sürecinde sadece döviz borcu olanlar açısından sıkıntı yarattığını belirten Prof. Dr. Apak, “Bütün seçimi etkileyecek bir olay değil. Döviz borcu olanları da mali bir yükümlülük getirmesi açısından etkiler. Özetle son zamanlarda yapılan uygulamalar, dövizin ihracat yapanlara kullandırılması gibi kararlar iyi olan gelişmeler. Alınan tedbirlerin uygulamaya konmasıyla dolar aşağıya düştü zaten. Esas hadise özellikle seçim sonrası teşviklerin uygulamaya geçmesi, üretimin ve turizmin desteklenmesi gerekiyor” diye konuştu.

“HUKUK VE BÜROKRASİ HIZLI HAREKET ETMELİ”

Yatırımcıların yatırım yapmaya devam etmesini öneren Prof. Dr. Apak, ”Özellikle gerçek yatırım manasında dışa açılsınlar, Türkiye’de de üretime devam etsinler. Ama bunun yanında bu iş için önemli ölçüde alınması gereken kararlar var. Mesela hukukun ve bürokrasinin bu işlere daha uygun, daha duyarlı olması lazım. Bunlar bazı uygulamalarda geri kalıyorlar. Yani bakıyorum, adamın biri 20 sene önce imzası olmayan bir şeyden yargılanıyor ve hala mahkemesi devam ediyor. Bu gibi durumlar yatırımcının iştahını kesiyor. Yapısal reformların yanında bunlara da bakmak lazım. Bürokrasinin hızlı hareket etmesi ve çağı bilmesi lazım. Olayların yapıcı bir şekilde incelenmesi gerekiyor. Türkiye’de önce hukuka güvenmemiz lazım. Yabancı yatırımcıların bununla ilgili bazı sorunları oluyor. Avrupa Birliği gibi konularda bunları vurgulasak bile uygulamada sıkıntı çıkıyor. O da belli ölçüde yapılması gerekenler konusunda yolumuzu kesiyor” şeklinde konuştu.

“BU OLAYLARIN BUNDAN SONRA EKONOMİYE ETKİSİ OLMAZ”

15 Temmuz kanlı darbe girişiminin, Türkiye’nin önünü kesmek için planlandığını belirten Prof. Dr. Apak, “Bu konuda gerekli tedbirlerin alındığını ve bu olayın bundan sonra ekonomiye etkisinin olmayacağını düşündüğünü” söyledi. 

(FOTOĞRAFLI)