TÜRKİYE Tekstil Terbiye Sanayicileri Derneği (TTTSD) Başkanı Vehbi Canpolat, Türkiye'nin tekstilde çok önemli bir konumda olduğunu belirterek, "Bugün dünyada yedinci bulunduğumuz, 28 milyar dolar ihracat yaptığımız yerlerde  dünyada ilk üçün içerisine girerek, yılda 50 milyar doların üzerinde ihracat yapmayı hedefliyorsak, çok daha farklı şeyler yapmalıyız"dedi.
Tekirdağ'ın Çorlu ilçesinde, 2'inci Uluslararası Yenilikçi Tekstiller Kongresi, İstanbul Tekstil ve Ham Maddeleri İhracatçıları Birliği(İTHİB) ile Namık Kemal Üniversitesi Tekstil Mühendisliği Bölümü tarafından düzenledi. Kongreye Çorlu Belediye Başkanı Ahmet Sarıkurt, Namık Kemal Üniversitesi Çorlu Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Lokman Hakan Tecer, TTTSD Başkanı Vehbi Canpolat, Tekstil Makine ve Aksesuar Sanayicileri Derneği (TEMSAD) Başkanı Adil Nalbant ile çok sayıda sanayici ve makine parçası üreticisi katıldı. 
Türkiye Tekstil Terbiye Sanayicileri Derneği Başkanı Vehbi Canpolat, konuşmasında Türkiye'nin tekstilde önemli bir rol oynadığını belirterek, "Bugün dünyada yedinci bulunduğumuz, 28 milyar dolar ihracat yaptığımız yerlerde dünyada ilk üçün içerisine girerek, yılda 50 milyar doların üzerinde ihracat yapmayı hedefliyorsak, çok daha farklı şeyler yapmalıyız. Bunları saymaya çalışırsak, başında çevre dostu üretim ve ürün, sürdürülebilir üretim ve ürün ve bugün bulunduğumuz kongrenin asıl teması olan yenilenebilir üretim ve ürün, başlıkları altında toplayabiliriz. Bir başka başlık da belki markalaşma olmalıdır. Sanayi ve üniversitenin işbirliği yapamadığı hiç bir ülkenin bu dediklerimizi yerine getiremeyeceğini düşünüyorum. O yüzden de bu kongreyi çok daha fazla önemsiyorum. Bugün dünyaya dönüp baktığımızda, dengelerin değiştiğini görüyoruz. Dünyada satın almacıların, çok daha hızlı, çok daha yenilikçi, çok daha az adetli özellikle giyimlik tekstil kısmından söz edecek olursak, daha moda ürünler almaya çalıştığınız görüyoruz" dedi.
"SEKTÖRDE SÖZ SAHİBİ OLMAK ÖNEMLİ"
TEMSAD Başkanı Adil Nalbant da, dünyada makine sektörünün 2 trilyon dolarlık bir sektör olduğunu, bunun içinde tekstil makine sektörünün 28 milyar dolarlık payı bulunduğunu söyledi. Bu durumu, tekstili üreten ülkelerin, kendi tekstil makine ihtiyaçlarını karşıladığına bağladığını dile getiren Nalbant, şöyle konuştu:
"Çünkü, tekstilde söz sahibi olmak istiyorsanız, tekstilde inomativden bahsetmek istiyorsanız mutlaka tekstil makinelerinde de belli bir yetkinliğiniz, belli bir kapasitenizin olması lazım. Ben bir konuşmamda, 'fasonculuktan öteye gidemiyoruz' dediğimde çok büyük tepki almıştım. Şimdi burada konu inomativ ve tekstil olduğu için çok daha rahat konuşabiliyorum. Yani siz 5 yılda bir makinenizi değiştirmek zorundaysanız, 10 yıl sonra çöp oluyorsa, bunun devamlı alıcısıysanız ve dünyadaki dördüncü büyük alıcıysanız, siz fasonculuktan öteye gidemezsiniz. Tekstil makineleri konusunda devlet kesin bir tavır ortaya koymadıktan sonra, biz daha bir çok makineyi, yani tekstil sektörünün ihtiyacı olan yüzde 80 makineyi iplik ve dokuma makinelerini yurtdışından almaya mecburuz. Çünkü dünyanın problemi şu anda üretmek değil. Çin bir üretim canavarı olarak zaten karşımızda. Tekstil makinelerinde dünyanın dördüncü büyük pazarıyız. Birincisi Çin, her yıl 5 milyar dolarlık makine alıyor, 5 milyar dolarlık da makine satıyor, Almanya'yı geçti. Üç yıldır açık ara ve arayı açmaya da devam ediyor. İkincisi ihracatta Almanya ama ithalatta Amerika. Amerika, dünyanın en büyük ikinci tekstil makineleri alıcısı. Üçüncüsü Hindistan, tabi Hindistan 1.2 milyar nüfusuyla zaten Türkiye'nin 15 katı ve onun üçüncü olması çok normal. Hindistan'da bakıyorsunuz iplik makinesi yapan, dokuma makinesi yapan ve kendine yeten bir döngüye sahip. Ama yine de yılda 2,5 milyar dolarlık makine alıyor. Dördüncü sırada Türkiye, biz geçen yıl 1 milyar 900 milyon dolarlık makine aldık."

FOTOĞRAFLI