TUTUMLU İNOVASYON Uludağ Ekonomi Zirvesi’nde 'Tutumlu İnovasyon' adlı bir oturum yapıldı. Oturumda Türkiye Ekonomi Bankası (TEB) Genel Müdürü Ümit Leblebici, İnovasyon Danışmanı ve Frugal İnnovation kitabı yazarlarından Navi Radjou ile söyleşide bulundu. “TÜRKİYE İNOVASYON ALANINDA LİDER OLABİLİR” TEB’in sponsorluğunda gerçekleşen oturumda Leblebici’nin sorularını yanıtlayan Radjou, Türkiye’nin inovasyon alanında bir lider olabileceğini söyledi. Türkiye’nin bu noktada kilit bir rol oynayabileceğini söyleyen Radjou, “Türkiye bir yol ayrımında. Yol ayrımı derken büyümekte olan bir ekonomi olmaktan gelişmiş bir ekonomi olma yolunda ilerlemekte olduğunu kastediyorum. Türkiye özellikle inovasyon alanında bir lider olabilir. Bir merkez de olabilir. Gelecekte ben bunu görmek istiyorum” dedi. Kendisinin Hindistanlı olduğunu ve ‘tutumlu inovasyon’ kavramının da Hindistan’da başlayan bir olgu olduğunu söyleyen Radjou, “Tutumlu inovasyon dediğimiz kavram Hindistan’dan başlayan bir şey. Hindistan’da ekonomi biraz daha iyileştiği zaman bu tutumlu inovasyon unutulmaya başladı. Tutumlu inovasyon dediğimiz zaman ekonomiye tutumluluğu entegre etmeye çalışıyoruz. Toplumda çevresel duyarlılığımız da artsın istiyoruz” diye konuştu. TÜRK İNSANINDA TUTUMLU İNOVASYON MANTALİTESİ VAR Türkiye’ye yılda iki kez geldiğini söyleyen Radjou, Türk insanıyla ilgili gözlemlerini de açıkladı. Radjou, “Türkiye çok saygı duyduğum ülkelerden birisi. Benim ilgimi cezbeden bir şey de insanlarda aslında tutumlu inovasyon mantalitenin olması. Türkiye’de petrol yok ama buna rağmen refah oluşturabiliyorsunuz. Kısıtlı kaynakla refahı sağlayabiliyorlar. Ayrıca girişimcilik pozitif algıya ulaştı. Yeni bir girişimci jenerasyon geliyor. Bu da rol model oluşturuyor. Türkiye’nin de böyle bir girişimci jenerasyona ihtiyacı var bence” dedi. “İNSANİ KALKINMAYA ODAKLANALIM” Dünyada birçok projenin olduğunu ancak ekonomik kalkınmadan ziyade insani kalkınma için de projeler üretilmesi gerektiğini söyleyen Radjou, “Birçok proje havada uçuyor. Örneğin Norveç’in Oslo kenti arabasız hale gelecek. ‘Benim araca ihtiyacım yok’ bakış açısı da gelişmeye başladı. Teknolojiyi kullandığınız zaman daha az tüketen daha iyi yaşayan bir toplum yaratmamız lazım. Ben tutumlu bir toplum olsun isterim. Sadece ekonomik kalkınmaya değil insani kalkınmaya da odaklanalım. Bu nedenle İskandinavya ülkelerinde bu insani kalkınmaya odaklanıldığını görüyoruz” diye konuştu. ÇOCUKLARIMIZ TEKNOLOJİ ÜRETİCİSİ OLUYOR Radjou, teknoloji alanındaki gelişme ve yeniliklerle yeni neslin de buna adapte olmaya çalıştığını söyledi. Radjou, “Çocuklarımız artık teknoloji tüketicisi olmaktan teknoloji üreticisi olmaya başladı. Uygulamalar üretebilir ve para kazanabilirler. Teknolojiye ulaşım daha ekonomik hale gelmiş durumda. Birçok şirket için kafa karıştıran bir durum bu. Birçok şeyi kendi laboratuarlarında yapabilecekken o iş için çok para harcıyorlar” diye konuştu. FOTOĞRAFLI