BURDUR merkeze bağlı Karakent Köyü yakınlarındaki Lisinia Doğa Proje alanının sorumlusu veteriner hekim Öztürk Sarıca, "Ben ve ailem doğduğumuz ve doyduğumuz topraklara borcumuzu ödemek için buradayız" dedi. Ailesinden birçok kişiyi kanser nedeniyle kaybeden veteriner hekim Öztürk Sarıca, doğa ve doğduğu topraklar için bir şeyler yapmak amacıyla yola çıktı. 11 yıl önce Lisinia Doğa Projesi'ni hayata geçiren Öztürk Sarıca, Burdur merkeze bağlı Karakent Köyü yakınlarında oluşturduğu alanda çalışmalara başladı. Öztürk Sarıca, "Bozulmamış bir doğa parçası olan Burdur hızla bozulmaya doğru gidiyordu. Buradaki yaban hayvanlarının durumu çok kötüydü. Bu bozulmuşluk beni çok etkiledi. Ailemin ve kendi birikimimle bir hastane veya okul yaptırmaktansa 'Doğa Projesi'ne Burdur'un çok daha fazla ihtiyacı olduğunu düşündüm. O şekilde başladı Lisinia Projesi" dedi. BİRÇOK PROJE YAPILDI Lisinia Projesi ile doğaya ilişkin pek çok şeyi dile getirmeye çalıştıklarını belirten Öztürk Sarıca, "İnsanların dikkatini çekmeye çalıştık. İnsanlar bu konuda bilinçlensin ve doğaya daha yakın davransınlar, daha sağlıklı nesiller büyüsün, çocuklarımız hastalanmadan yaşamlarına devam etsinler amacıyla başlattığımız çalışmalarla doğa okulu, kansere karşı proje, yaban hayvanları rehabilitasyon merkezi ve eski gen kaynaklarımıza ilişkin projeler yürüttük. Son 3 yıldan bu yana da sularımızla ve dağlarımızla ilgili projeler yürütmeye başladık. Özellikle Burdur Gölü çok hızlı çekilen bir göl. Buraya insanların dikkatini çekmeye çalıştık ve 1 milyon kişinin destek verdiği 'Su Orucu' etkinliği düzenledik. Burdur Gölü kurtarma projesi bakanlık tarafından imzalandı ve bunun takipçisiyiz" diye konuştu. 'İNSANLARA ULAŞMAYA ÇALIŞIYORUZ' Büyükbaş hayvancılık yerine su tüketmeyen aromatik bitkilerin yetiştirilmesi için bölgesel anlamda çalışmalar yaparak Lavanta Deresi Projesi'ni geliştirdiklerini vurgulayan Öztürk Sarıca, şöyle dedi: "Lavanta Deresi Projesi, çevresel anlamda Türkiye genelinde pek çok insanın dikkatini çekti. İnsanlar su tüketmeyen bitkiler yetiştirmek için bize müracaat ediyor. Bu insanlara danışmanlık yapıyoruz. İnsanların sağlığı için aromatik bitkilerin yağını çıkartarak yurtiçi ve yurtdışında tanıtımını yapmaya çalışıyoruz. Özellikle son yıllarda hızlı kirlenmişliklerin başında gelen kanser ve sebepleri konusunda çalışmalar yaptık. Katkısız ve kimyasalsız gıdalar tüketmeleri konusunda insanlara ulaşmaya çalışıyoruz. Bu yönüyle projemizi önemsiyoruz ve 10 yılını doldurduğu için bitmesi gereken projemizi bitirmiyoruz. Türkiye'nin bu tür projelere ihtiyacı olduğunu düşünerek projemizin devamlılığını hibe ve destek almadan sağlıyoruz. Önümüzdeki dönemde keçi projemiz var. Keçi dağlardaki artıkları yiyerek besleniyor. Bununla hem ülke ekonomisi hem de doğal yaşamın önünü açma düşüncesindeyiz. Dağlarımızı gerçek sahiplerine, keçilere kavuşturmak için böyle bir proje yapıyoruz. Bu topraklar doğduğumuz ve doyduğumuz topraklar. Bir anlamda ben ve ailem, doğduğumuz ve doyduğumuz topraklara borcumuzu ödemek için buradayız." Lisinia gönüllüsü 27 yaşındaki Gözde Kırmızı da Türkiye'de Lisinia gibi ekolojik yaşam alanları ve doğa kamplarına daha fazla ihtiyaç olduğunu söyledi. FOTOĞRAFLI