ERZURUM, Atatürk Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mehmet Kavukçu, ilginç performans gösterisini Palandöken'in doruğuna taşıdı.
Atatürk Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mehmet Kavukçu, bölümü olan Resim Anasanat Dalından 6 kişilik ekiple kış turizm merkezi olan Palandöken Dağı'nın deniz seviyesinden 2 bin 400 metre yüksekliğinden, kar üstü araçla 3 bin 176 metre yükseklikteki Ejder zirvesine çıktı. Dekan Prof. Dr. Kavukçu ve ekibi, yanlarında getirdikleri malzemeleri indirdikten sonra kar üzerinde performans çalışmasını başlattı. Demir düzeneğin üzerine beyaz bir plastik malzeme ile örten Prof. Dr. Kavukçu, boyalarla planladığı çalışmayı uyguladı. Şiddetli rüzgar ve sıfırın altında 5 derece sıcaklıkta Prof. Dr. Kavukçu, daha sonra üzerine boya ve kar attırarak çizdiği tablo ile bütünleşti. Kent merkezini kuş bakışı gören Palandöken'in karlı doruğunu boyalarla renklendiren Prof. Dr. Kavukçu'nun performans çalışması ilginç ve farklı bir görüntü ortaya çıkardı.
"PERFORMANS, DOĞA İLE BULUŞMADIR"
Atatürk Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mehmet Kavukçu, iklim ve doğa sorgulamalarının son aşaması olarak gördüğü zirve performansı için şunları söyledi:
‘’Yaşadığım doğanın, Erzurum’un coğrafi konumunun 3 bin 176 metre yükseklikteki zirvesinde, çevrenin, manzaranın, atmosferin, iklim koşullarının ve sanatçı bedenin de kullanıldığı, sürekli değişen bir aksiyon içerisinde gerçekleştirilen performans. Zirvede şiddetli rüzgara karşı sergilediğim bu performansta, sanatçı bedenimle birlikte doğanın ham maddesini oluşturduğu boyayla, karla, buzla oluşturulan, doğayla bütünleşen transparan bir yüzeyle mücadele eden ve bunu günümüz yaşam kargaşasına göndermelerle ifade eden bir durum. Hazırlamış olduğumuz şeffaf, transparan yüzeyi, kullanırken aynı zamanda Erzurum’un zirveden görüntüsü ve Palandöken Dağının bu transparan yüzeyden izlenirken adeta bütün şehir ve manzara bu performansın içinde yer aldı. 360 derecelik bir manzara izleme açısına sahip bir zirvenin, sanatçıyı etki alanına çekmesinin bir sonucu olarak bu performans gerçekleştirildi. Bu performansı, şehirlerin kaos ve kalabalığından soyutlayarak, doğa ile bir buluşma anı olarak niteleyebiliriz.’’
İLGİNÇLİKLERİN PEŞİNDE KOŞUYOR
Geçen yıllarda kışın hurda otomobilleri küp bir düzenek yardımıyla havada asılı tuttuktan sonra, ıslatarak buzla kaplı bir heykele dönüştüren Prof. Dr. Kavukçu, şiddete tepki vermek amacıyla kombinadan satın aldığı 15 öküz başını, Güzel Sanatlar Fakültesi önünde yine küp şeklinde bir düzeneğe asıp, ıslatarak buzla giydirme yapmıştı. Prof.Dr. Kavukçu, Erzurum- Bingöl karayolunda giysilerine bağladığı uzun siyah kurdelerle  hızı 80 kilometreye varan fırtınaya karşı koşan çalışmaları ile dikkatleri üzerine çekmişti.

FOTOĞRAFLI