İSTANBUL, ()-14 Şubat Sevgililer Günü'nün Aziz Valentine’nin acı hikâyesi olduğunu söyleyen İstanbul Kent Üniversitesi Dr. Öğr. Üyesi Duygu Aydın Aslaner, "'Tüketiyorsam, öyleyse seni seviyorum' düşüncesi aşk sürecinin mottosu haline geldi. Oysaki aşk iki kişinin birbirine beslediği en saf, en masumane duygudur ve bir güne sığdırmak tabii ki mümkün değildir" dedi.

14 Şubat Sevgililer Günü'nün tarihsel kökenine değinen İstanbul Kent Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Dr. Öğr. Üyesi Duygu Aydın Aslaner, "Tarihsel perspektiften değerlendirdiğimizde, 14 Şubat Sevgililer Günü ile ilgili en yaygın olarak bilinen Aziz Valentine’nin acıhikâyesidir.İmparator II. Claudius Roma’yı katı kurallarıyla yöneten zalim ve baskıcı bir hükümdardı. Claudius ordusunda savaşacak asker bulamıyordu ve bunun sebebini ise erkeklerin sevgililerini veya ailelerini bırakamamasına bağlıyordu. Claudius o dönemde tüm nişan ve evlilikleri yasaklamıştı. Kısacası, aşkı mümkün kılan kutsallıklar yok edilmişti. Aziz Valentine’de Cladudius’un döneminde Roma’da papazlık yapıyordu. Tüm bu yasaklamalara rağmen Valentine gizli gizli çiftleri evlendirmeyi sürdürüyordu. Ancak bu durum kısasüre sonra Claudius’un kulağına gitmiş ve Aziz Valentine 14 Şubat günü ölümle cezalandırmıştı. Aziz Valentine’i onurlandırmak için 14 Şubat Aziz Valentine Günü (Sevgililer Günü) olarak kutlanmaya başlanmıştır" diye konuştu.

"14 ŞUBAT KİTLESEL TÜKETİM HALİNE GELDİ"

Günümüze gelindiğinde 14 Şubat'ın tüketim üzerinden, sevgiye ve aşka sirayet ettiği günlerden biri haline geldiğini dikkat çeken Dr. Öğr. Üyesi Duygu Aydın Aslaner, "Artık bireylerin birbirileri için ne kadar değerli olduğu, alınan metalarla ölçülür oldu. 'Tüketiyorsam, öyleyse seni seviyorum' düşüncesi aşk sürecinin mottosu haline geldi. Oysaki aşk iki kişinin birbirine beslediği en saf, en masumane duygudur ve bir güne sığdırmak tabii ki mümkün değildir. Ancak günümüzde birbirini seven iki kişinin tek bir günde gerçekleştirdiği hazcı tüketim, sevginin en büyük kanıtı haline geldi. Kültür endüstrisinin standartlaştırdığı ritüeller ve değerler biçimsel olarak bireyi tek tipleştirerek tüketimi zaruri hale getirmiştir. Dolayısıyla günümüzde birer emtia formatına sokulmuş ve yapay ihtiyaçlarla örüntülenmiş 14 Şubat,  kitlesel olarak tüketilen bir popüler kültür ürünü haline gelmiştir" ifadelerini kullandı.

"AŞK TEMASI TÜKETİCİYE TEMAS ETMEKTE"

Markalar açısından bakıldığında 14Şubat'ın büyük bir fırsat olacağını vurgulayan Dr. Öğr. Üyesi Aydın Aslaner, "Çünkü tüketime hazır kitleler haline gelen yalnızlar ve çiftler, bugünde yapılacak en küçük hatırlatma mesajıyla satın almaya ikna olacaklardır. Gelişen teknoloji ve her geçen gün toplumların dijital sürece entegre olması, markaların dijital iletişim strateji ve taktikleri belirlemesinde önemli bir faktördür. Aşk teması üzerinden kurgulanan birçok kampanya bugün tüketiciye temas etmektedir. Markaların birçoğu benzer mesajlar vermektedir. Bunlar; aşkınıza en değerli hediye, sevgilinize eşsiz bir hediye ve aradığın hediye benim markamda şeklindedir. Postmodern tüketicinin en önemli isteği ise farklılaşmaktır. Bu noktada markalar,kişiselleştirme ve deneyimselliştirme üzerinden ürün ve hizmetlerini tasarlamalı ve dijital pazarlama mesajlarını bu eksen içerisinde oluşturmalıdır" dedi.