TÜRK vatandaşlarına ait kişisel veriler ile terör örgütü bağlantılı bazı soruşturmalara yönelik bilgi ve belgeleri, Almanya başta olmak üzere bazı Avrupa ülkelerinin büyükelçiliklerine kanuna aykırı olarak verdikleri ve bu kapsamda casusluk yaptıkları gerekçesiyle haklarında dava açılan 3’ü avukat 5 sanık hakim karşısına çıktı. Mahkeme, dosyanın tutuklu sanıkları avukat Yılmaz Sunar ve eski adliye çalışanı Nazif Gürkan Şen’i adli kontrol şartıyla serbest bıraktı.
Ankara 13’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya tutuklu sanıklar Yılmaz Sunar, Nazif Gürkan Şen, başka dosya kapsamında tutuklu sanıklar Adnan Şeker, Yaşar Şeker ile tutuksuz sanık Baki Demirhan ve avukatları katıldı. Duruşmayı,  Almanya, Hollanda, Norveç ve İsveç Büyükelçiliği yetkilileri de takip etti.
'BÜYÜKELÇİLİKLERLE İLİŞKİM VEKİLLİK İLİŞKİSİDİR'
Savunmasını yapan sanık Yılmaz Sunar, suçlamaları kabul etmeyerek, 28 yıllık avukatım. Büyükelçiliklerle ilişkim vekillik ilişkisidir. Yaptığım iş, iltica başvurusunda bulunan kişilerin, büyükelçiliklere verdiği belgelerin gerçek olup olmadığını araştırmaktır. Ele geçirildiği iddia edilen belgeler Büyükelçiliklerin incelemem için verdikleri evraklardır. Bu belgelere el konulması da Viyana Sözleşmesine göre kanunlara aykırıdır" dedi.
Sunar, iltica başvurusu yapan kişilerden gerçeğe aykırı beyanda bulunan kişileri de ortaya çıkardığını belirterek, "Zorlama bir suçlamayla karşınızdayım. Yaptığım tamamen görevimle alakalı. Tahliyemi talep ediyorum" diye konuştu.
'HİÇBİR BÜYÜKELÇİLİK VE KONSOLOSLUKLA İLİŞKİM OLMADI'
FETÖ/PDY üyeliğinden yargılandığı başka bir dava kapsamında tutuklu bulunan sanık Adnan Şeker, 16 yıllık avukat olduğunu belirterek, Kişisel verileri hukuka aykırı bir şekilde elde etmek ve gizliliği ihlal suçundan Malatya’da hakkımda açılmış bir dava zaten var. Bunun casuslukla alakası yok. 15 Temmuz’dan sonra birçok kişi haklarında soruşturma olup olmadığını adliyelerden sorgulatmak istemiş, bu işlemler de yetki belgesi olan avukatların kolaylıkla yapabileceği bir işlemdir. Hiçbir büyükelçilik ve konsoloklukla işim olmadı. Sanıklardan Yılmaz Sunar ve Baki Demirhan’ı tanımam. Yılmaz Sunar’dan ele geçirildiği iddia edilen 9 kişiye ait bilgilerden haberim yok. Bu kişilerle ilgili de hiçbir sorgulama yaptırmadım" ifadelerini kullandı.
'ADNAN ŞEKER’İN TALEBİYLE SORGULAMA YAPTIM'
Eski adliye çalışanı sanık Nazif Gürkan Şen savunmasında, hakkında Malatya’da açılmış bir dava olduğunu, bu dava kapsamında etkin pişmanlıktan yararlanmak için itirafçı olduğunu belirterek, "Malatya’da adliyede katip olarak çalıştığım sırada Adalet Bakanlığı Bilgi İşlem Daire Başkanlığının bilgisayarımda yaptığı tespitlerle ilgili tutuklandım. Bir yıldan beridir tutukluyum. Casusluk suçlamasıyla ilgili çok bilgim yok. Nişanlım Ankara’da avukattı. Onun sayesinde sanıklardan Adnan Şeker’le tanıştım. Adnan Şeker’in verdiği isimlerin, UYAP üzerinden Türkiye genelinde hakkında soruşturma olup olmadığını sorguladım. Olayın bu aşamaya geleceğini tahmin edemedim" dedi.
'250-300 BİN LİRA CİVARINDA PARA ALDIM'
Tek irtibatı olan kişinin Adnan Şeker olduğunu belirten sanık Şen, soru üzerine, yaptığı sorgulamalar karşılığında yaklaşık 250-300 bin civarında para aldığını itiraf etti. Adnan Şeker’in avukat olmasından dolayı müvekkilleriyle ilgili sorgulama yaptırdığını düşündüğü için yaptığı işlerin suç olduğunu bilmediğini iddia eden sanık Şen, "Peki neden para verildi, bu sorgulamaları bir avukat yapamaz mıydı? Bunu hiç sormadın mı?” yönündeki soruya, “Adnan Şeker’e bunları neden istediği konusunu hiç sormadım. Darbe girişiminden sonra avukatların adliyelerde sorgulamalarda sıkıntı yaşadığını bu nedenle sorgulamaları müvekkilleri için istediklerini düşündüm. Ayrıca avukatlar sadece yetkilendirildikleri dosya ile ilgili sorgulama yapabilir. Ben Türkiye genelinde sorgulama yaptım" dedi. 
Sanık Şen, casusluk suçlamasıyla alakası olmadığını, dosyasının tefrik edilerek Malatya’da yargılandığı davayla birleştirilmesini talep etti. Savunmasını yapan diğer 2 sanık da suçlamaları kabul etmedi.
TUTUKLU 2 SANIK TAHLİYE EDİLDİ 
Sanık savunmaları ve avukatların taleplerinin ardından ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, tutuklu sanıklar Yılmaz Sunar ve Nazif Gürkan Şen’in, yurt dışına çıkış yasağı adli kontrol hükümlerinin uygulanarak tahliyesine karar verdi. Sanıklar, Adnan Şeker, Yaşar Şeker ve Nazif Gürkan Şen’in dosyasının ayrılarak Ankara 24’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nin daha önce yetkisizlik vererek Malatya Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderdiği dosya ile birleştirilmesine karar veren mahkeme duruşmayı erteledi.  
İDDİANAMEDEN
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, FETÖ/PDY ele başı Fetullah Gülen’in avukatı Adnan Şeker, FETÖ/PDY soruşturması kapsamında memuriyetten ihraç edilen kardeşi Yaşar Şeker, avukatlar Yılmaz Sunar, Baki Demirhan ile memurluktan ihraç edilen Nazif Gürkan Şen hakkında ‘casusluk’ yaptıkları gerekçesiyle yürüttüğü soruşturma neticesinde, Adnan Şeker, Yaşar Şeker ve Nazif Gürkan Şen’in, ‘kişisel verileri hukuka aykırı olarak ele geçirmek’ ve ‘soruşturmanın gizliliğini ihlal’ suçlarından 9'ar kez, ‘açıklanması yasaklanan gizli bilgileri casusluk maksadıyla temin etme’ suçundan bir kez olmak üzere toplam 93 yıla kadar, avukatlar Sunar ve Demirhan hakkında ‘kişisel verileri hukuka aykırı olarak ele geçirmek’ ve ‘soruşturmanın gizliliğini ihlal’ suçlarından 2 bin 329'ar kez ve ‘açıklanması yasaklanan gizli bilgileri casusluk maksadıyla temin etme’ suçlarından birer kez olmak üzere toplam 20 bin 973'er yıl hapis istemiyle dava açılmıştı.