"Her hırsızlık kötüdür ama oy hırsızlığı, milli irade hırsızlığı tam bir felakettir. Milli irade hırsızlığında tüm milletin hakkını çalmış olursunuz. Biz bu süreçte attığımız adımlarla milletimizin hakkını, hukukunu, iradesini korumak için mücadele ettik, bu sebeple YSK'nin seçimin yenilenmesi kararını isabetli buluyoruz"

Harun UYANIK / İSTANBUL
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Yenikapı Avrasya Gösteri ve Sanat Merkezi'nde AK Parti İstanbul Mahalle Başkanları İftar Programına katıldı. Erdoğan buradaki konuşmasında,  "Siyasette başarı çıtasını milletimizle olan muhabbetimizin hasbiliğine ve derinliğine güvenerek sürekli yukarıya çıkardık. İlk girdiğimiz seçimde yüzde 34 ile Meclisin neredeyse üçte ikisini kazanmıştık. Şimdi başarı çıtasını yüzde 50'ye çıkardık ve ancak oyumuz oranında temsil imkanı buluyoruz. Bizim siyasetimizde milletle inatlaşmak, millete rağmen iş görmek, millete rağmen yol yürümek diye bir anlayış kesinlikle yoktur. Milletimizin gösterdiği istikamette sürekli kendimizi sorgulayarak, sürekli kendimizi yenileyerek hizmet etmeye, inşa etmeye, üretmeye devam edeceğiz."  dedi.

"İSTANBUL'DA 2 MİLYON 300 BİN ÜYEYE SAHİBİZ"
Yaklaşık 10,5 milyon üyesiyle Türkiye'nin en yaygın tabanına sahip partisi durumunda olduklarını belirten Erdoğan, şöyle devam etti:
"İstanbul'da 2 milyon 300 bin üyeye sahibiz. İstanbul'da bu kadar üyeye sahipsek sadece İstanbul'daki üyelerimizi ciddi manada çalıştıralım. Üyelerimiz arazide bir çalışsın. Bir üye yanında iki oy daha getirsin mesele bitti ama üyelerimizi çalıştıralım önce. 'Üyeyim ama çalışmıyorum' olmaz, üyeliğin bir sorumluluğu var. Kadın kollarımızın 4,5 milyonu aşan, gençlik kollarımızın 1,5 milyonu bulan üye sayıları Türkiye'deki diğer tüm siyasi partilerin toplam üye sayısından bile fazladır. Genel Başkanı olarak teşkilatlarımızın, özellikle de mahalle temsilcilerimizin çalışmalarına hep özel önem verdim ve destekledim."

"HER HIRSIZLIK KÖTÜDÜR AMA OY HIRSIZLIĞI, MİLLİ İRADE HIRSIZLIĞI TAM BİR FELAKETTİR"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şimdi İstanbul'da bir yenileme seçimi olduğunu ifade ederek, YSK'nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçiminin 23 Haziran'da yenilenmesine karar verdiğini anımsattı. Bu kararın verilmesinin gerisinde 31 Mart seçimlerinde yaşanan ve hepsi de belgeleriyle ispatlanan kanunsuzluklar, organize usulsüzlükler, özensizlikler, hırsızlıklar, yolsuzluklar olduğunu vurgulayan Erdoğan, şöyle konuştu:
"Her hırsızlık kötüdür ama oy hırsızlığı, milli irade hırsızlığı tam bir felakettir. Çünkü bireysel hırsızlıkta bir kişinin malını çalarsınız, milli irade hırsızlığında tüm milletin hakkını çalmış olursunuz. Biz bu süreçte attığımız adımlarla milletimizin hakkını, hukukunu, iradesini korumak için mücadele ettik, bu sebeple YSK'nin seçimin yenilenmesi kararını isabetli buluyoruz. Seçim tarihine kadar geçecek yaklaşık artık 4 hafta var. Bu sürecin gerekçelerini İstanbul halkına çok iyi bir şekilde anlatmamız gerekiyor. YSK'nin gerekçeli kararında tüm bilgiler, belgeler, tartışmalar, değerlendirmeler yer alıyor. Ana hatlarıyla baktığımızda YSK'nin iptal kararını iki temel sebebe dayandırdığını görüyoruz. Birincisi memur olması gereken sandık kurulu başkanlarından bir kısmının kanunun açık emrime rağmen özel sektör çalışanlarından, emeklilerden veya ne iş yaptığı bilinmeyen kişilerden seçilmiş olmasıdır. Bilindiği gibi YSK, seçimin yenilenmesi kararını ancak sonuca müessir olacak neticeler doğuracak durumlar ortaya çıkması halinde alıyor. Yani haklı da olsanız her itiraz seçimin yenilenmesi kararının verilmesini gerektirmiyor. "

"YSK'YE İZAH EDEMEMİŞLERDİR" 
İstanbul'un bazı ilçelerinde ve ülkedeki birçok yerde yapılan itirazların önemli bölümünün haklı da olsa sonuca etki edecek rakamlar ortaya çıkmadığı için reddedildiğini belirten Erdoğan, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimlerinde ise her iki başlık altındaki oy rakamlarının sonucunu değiştirecek büyüklükte olduğunu kaydetti. Erdoğan, İstanbul genelinde toplamda 212 binin üzerinde seçmeni olan 754 sandıkta sandık kurulu başkanlarının kanuna açıkça aykırılık teşkil eden kişilerden atandığını anımsatarak, "İlçe seçim kurulları sandık kurulu başkanı atamalarını niçin bu şekilde yaptıklarını YSK'ye izah edememişlerdir. Sizlerin de yakından bildiği gibi sandık kurul başkanları sahip oldukları yetkiler ve fiilen yürüttükleri işler sebebiyle oyların sayımı ve kayda geçirilmesi konusunda çok büyük yetki sahibidir. Bu durumda kanuna aykırı sandık kurulu başkanı tarafından yönetilen sandıklardaki 212 binden fazla oy şüpheli hale geldi demektir." diye konuştu.

"KARŞIMIZA BİR TARAFTA 212 BİN, DİĞER TARAFTA 30 BİN ŞÜPHELİ OY ÇIKIYOR"
Erdoğan, büyükşehir seçimlerinin yenilenmesi kararının ikinci önemli sebebinin sandık sayım ve döküm cetvellerinde tespit edilen sorunlar ve yolsuzluklar olduğunu belirterek, yapılan incelemelerde 18 sandıkta sayım döküm cetvelinin hiç olmadığı, 90 sandıkta ise sayım döküm cetvelinde sandık kurulunun imzasının bulunmadığının görüldüğünü söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, imzasız sayım döküm cetvelleri de yok hükmünde kabul edildiği için toplamda 30 binin üzerinde seçmeni olan 108 sandıktaki oyların şüpheli duruma düştüğünü anlatarak, "1963'te şüpheli olduğu için seçim iptal edilmiştir. Şimdi aynı durum var, daha neyi düşünüyoruz? 'Buna şaibe karışmıştır.' dedik. Nitekim öyle de oldu ve Yüksek Seçim Kurulu ne yaptı? Yenilenmesine karar verdi. Böylece karşımıza bir tarafta 212 bin, diğer tarafta 30 bin şüpheli oy çıkıyor." diye konuştu.

"HAKKIMIZI SONUNA KADAR ARAYACAĞIZ"
AK Parti adayı ile CHP adayı arasındaki farkın, seçim gecesi 28 binlerden başlayarak, yapılan itirazlarla azala azala 13 binli rakamlara geldiğini kaydeden Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Sandık kurulu başkanları ile ilgili 212 bin, sandık sayım döküm cetvelleri ile ilgili 30 bin şüpheli oy 13 binden büyük olduğuna göre bu seçim elbette yenilenecekti. Üstelik daha bunların yanında hukuki olarak hakkı olmadığı halde oy kullandığı tespit edilen 706 kişinin durumu ve diğer bazı sorunlar da var. Bu karara karşı çıkan Yüksek Seçim Kurulu üyelerinin gerekçelerine
baktığınızda inanın bana dişe dokunur, gerçekten vicdanları tatmin edici bir unsura rastlayamıyoruz. Buna karşılık kamuoyunda CHP tarafının tezleriyle bize karşı bir kampanya yürütülüyor. İstiyorlar ki tespit edilen bunca yolsuzluğa, bunca kanunsuzluğa, bunca usulsüzlüğe, bunca hırsızlığa ses çıkarmayalım, göz yumalım. İstiyorlar ki İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığını hukuken de fiilen de seçimi kazanıp kazanmadığı belli olmayan bir adaya teslim edelim. Hiç kimse kusura bakmasın. Akif ne diyor? 'Kesilir belki fakat, çekmeye gelmez boynum.' Biz böyle bir davanın mensuplarıyız. 'Hakkımızı sonuna kadar arayacağız.' dedik, aradık ve şimdi sandık tekrar önümüzde."

"ARTIK ŞURADA 4 HAFTA KALDI"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, seçimin yenilenmesi kararına değinirken, şunları kaydetti:
"Biz ne kimsenin hakkına göz koyar, el uzatırız ne de kendi hakkımızın özellikle de milletimizin hakkının gaspına rıza gösteririz. Geçmiş seçimlerde ne olduğunu bilemeyiz. Ancak 23 Haziran'dan başlayarak bundan sonraki seçimlerde bir daha benzer sıkıntıların yaşanmaması için hem siyasi partiler hem de seçim kurulları çok daha dikkatli olacak. Biz hayatımız boyunca hep milli iradenin üstünlüğünü savunduk. Tüm seçimlerde 'Sandık namustur.' diyerek milletimizin tercihlerinin en doğru şekilde tezahür etmesi için çalıştık. Demokrasiye inanan herkesin de böyle yapması gerektiğine inanıyoruz. Bu gerçekleri her yerde milletimize anlatacak, CHP tarafının ve onun borazanlığını yapanların zehirli dilinin sandığı kirletmesine izin vermeyeceğiz."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, en etkili siyasetin yüz yüze yapılan ve doğrudan gönüllere dokunulan siyaset olduğunu vurgulayarak, "Şu anda ana kademe burada. Kadın kollarımız burada. Gençlik kollarımız burada. İnanıyorum ki siz yüz yüze bunu yapacaksınız. Artık şurada 4 hafta kaldı. Durmak yok, yola devam. Birebir görüşmeye var mıyız? Birebir görüşerek bu meseleleri halkımıza anlatmaya var mıyız? Sizlerden mahallenizdeki her bir binaya, her bir haneye mutlaka girmenizi, ülkemiz ve İstanbul için yaptıklarımızı, seçimin ne için yenilendiğini 23 Haziran'da ne için AK Parti'ye oy vermeleri gerektiğini bizzat atlatmanızı rica ediyorum." diye konuştu.

"ARTIK YASLIADA İDAMLA ANILMAYACAK"
Bu gün buraya Yassıada'dan geldiğini dile getiren Erdoğan, "Yani Yaslıada. Ne oldu orada? Orada Adnan Menderes ve 2 arkadaşı biliyorsunuz idam edildi. Şimdi biz o Yaslıada'yı, Demokrasi ve Özgürlükler Adası yapıyoruz." dedi. 
Erdoğan, inşaatın yarıdan fazlasının bittiğini, büyük ihtimalle Aralık ayında açılışını yapacaklarını anlatarak, şunları aktardı:
"Burada uluslararası toplantıları yapacağız. Burada ulusal toplantı yapacağız. Artık Yaslıada idamla anılmayacak. Demokrasi ve özgürlüklerle anılacak. Orada bir Başbakan'ın ve 2 bakanın idam edildiğini de gelenlerin hepsine müzede ve oradaki yapacağımız yayınlarla anlatacağız ki bu CHP zihniyetinin ne olduğunu anlasınlar. Çünkü bir Başbakan'ın idamının arkasında CHP
zihniyeti var. 'Bizi buraya gönderen irade böyle istediği için bu idamı yaptık.' diyenler işte onlara diyorum ki 23 Haziran'da gereken dersi sandıklarda verelim. Onun için çok çalışacağız."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Hem büyükşehir seçimleri hem de ülkemizin karşı karşıya bulunduğu sıkıntılar konusunda milletimizi doğru şekilde bilgilendirip desteklerini alırsak, meseleyi büyük ölçüde halletmiş oluruz. Ben sizlere güveniyorum. Sizlere dağıtılan broşürler bunların her yere ulaşması lazım. Ben bu duygularla bir kez daha Ramazan-ı Şerifinizi, Kadir Gecenizi ve
bayramınızı tebrik ediyorum. Çalışmalarınızda başarılar diyorum." dedi.

Görüntü Dökümü:
----------------
-Erdoğan'ın konuşmaları