GAZİOSMANPAŞA Barınma Meclisi üyeleri ve mahalle sakinlerinden oluşan bir grup, İstanbul Bölge İdare Mahkemesi’ne gelerek Gaziosmanpaşa’da yapılması planlanan kentsel dönüşüm için hazırlanan 1/5 bin ölçekli imar planlarına karşı ikinci kez dava açtı. Gaziosmanpaşalılar daha önce de Bakanlar Kurulu’nun verdiği ‘riskli alan’ kararı ve 1/5 bin ölçekli planlarını yargıya taşımış, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı plan değişikliğine giderek yeni planları askıya çıkarmıştı.

“GEÇMİŞİMİZ VE GELECEĞİMİZ KURU BİR TOPRAK PARÇASI DEĞİL”
‘Rant İçin Yapılan Planları Onaylamıyoruz’ pankartı taşıyan grup adına basın açıklamasını Gaziosmanpaşa Barınma Hakkı Meclisi dönem sözcüsü Canan Can yaptı. Planların Gaziosmanpaşa’da 4,3 milyon metrekarelik bir alanı kapsadığını belirten Canan Can, “Gaziosmanpaşa’da kapı kapı dolaşarak 'sizin evinizi yıkacağız, evinizi talan edeceğiz; gelin imza atın, evinizi çalmamıza izin verin' diyen Gaziosmanpaşa Belediyesi, halkı artık açıktan tehdit etmeye başlamıştır” iddiasında bulundu. Hukuki mücadelelerini 2013 yılından bu yana sürdürdüklerini ve riskli alan kararı ile imar planlarına karşı dava açtıklarını ifade eden Can, “Geçmişimizin ve geleceğimizin kuru bir arsa, toprak parçası olmadığını göstermek için buradayız” dedi.

VATANDAŞA İNŞAAT YAPTIKLARI GEREKÇESİYLE MÜHÜRLÜ BELGE GÖNDERİLDİ
Basın açıklamasına katılan bazı vatandaşlar, seçim sonrasında bazı evlere Gaziosmanpaşa Belediye Başkanlığı İmar ve Şehircilik Müdürlüğü tarafından, inşai faaliyet yürüttükleri gerekçesiyle ‘inşaat mühürleme belgesi’ gönderildiğini  söylediler.  Mühürlü belgenin kendisi evdeyken, kapısı dahi çalınmadan kapıya asıldığını söyleyen 60 yaşındaki Makbule Ekinci, “Ben bu eve hiç inşaat yapmadım. Aldığım şekilde oturuyorum” dedi. Babadan kalma tapulu evinde 35 yıldır yaşadığını anlatan Ekinci, “Bana bugüne kadar kimse ruhsatın var mı, diye sormadı, şimdi soruyorlar. Beni başka türlü mağdur edemedi, bu şekilde mağdur ediyor” diye konuştu.

BİZİ CAHİL SANIYORLAR AMA TOPRAĞIMI SAVUNMAYI ÇOK İYİ BİLİYORUM
Kentsel dönüşüm kapsamında inşa edilecek evlerin aidatlarını bile ödemekte zorlanacaklarını belirten Ekinci, “Ben 300 milyarlık ev istemiyorum. Ben kendi toprağımda, yaşayabileceğim gibi bir ev istiyorum. Müteahitle kendim anlaşmak istiyorum. Ama ikna olmayınca bu kağıtlar geldi. Bizi cahil sanıyorlar. Biz toprağımızı savunmayı çok iyi biliyoruz. Ömrüm yettiği sürece, hakkımı almadan kimseye evimi vermeyeceğim” dedi.

1 Kasım seçimlerinin hemen ardından evlere inşaat mühürleme belgeleri  gönderilmeye başlandığını belirten Süleyman Şahin ise “İkinci kez dava açıyoruz. Bizlerin gözünü korkutmak için belediye bu tür kağıtlar gönderiyor. Bunun bir tehdit olduğunu iddia eden Şahin, "Mühürlü belgeler gönderilenlerin ortak paydası ne?" sorusuna ise, "Davacı olmamız" yanıtını verdi.