Mehmet ÇINAR/BURDUR, () - BURDUR'un Yeşilova ilçesine bağlı Akçaköy'de kurak dağlar, Fransa'nın Provence bölgesindeki gibi lavanta bahçeleriyle süslendi. 375 dekarlık Türkiye'nin en büyük lavanta bahçesi, binlerce yerli turistin yanı sıra, önceki yıllarda fotoğraf çekimi için Provence'e giden Rus turistlerin de yeni adresi oldu.

Lisinia Doğa Yaşam Alanı kurucusu Öztürk Sarıca, merhum yazar Fakir Baykurt'un da doğum yeri olan köyü Akçaköy'ü, Fransa'nın Provence bölgesindeki gibi lavanta bahçeleriyle donattı. Akçaköy'de krom ve mermer maden yataklarının bulunduğu alanlar da dahil olmak üzere boş arazileri madencilerden önce davranarak Hazine'den kiralayan Öztürk Sarıca öncülüğünde, 2015'in Mart ayında 375 dekarda lavanta dikimi yapıldı.

TÜRKİYE'NİN EN BÜYÜĞÜ

Sarıca'nın öncülüğünde Akçaköy'deki diğer köylülerle birlikte lavanta dikimi yapılan alan 1000 dekarı aştı. 'Lavanta Deresi' adıyla başlatılan bu proje kapsamında dört yıl önce dikilen lavantalar özellikle bu yıldan itibaren ulaştıkları büyüklükle dünyada lavanta turizmiyle tanınan Fransa'nın Provence bölgesinin de önüne geçti. Sarıca'nın 375 dekarda oluşturduğu Türkiye'nin en büyük lavanta bahçesinde yaklaşık üç hafta önce çiçekler açtı. Eşsiz mor görselliği ve etrafa yayılan nefis kokusuyla lavantalar, ağustos ayı sonuna kadar ziyarete açık olacak.

GÖRSELİ EN YÜKSEK BAHÇE SEÇİLDİ

Karakent Köyü'nde antikanser proje olarak hayata geçen doğa yaşam alanı Lisinia kapsamındaki toplam lavanta üretim alanının 1900 dekara yükseldiğini belirten Öztürk Sarıca, bu bahçelerin Akçaköy Lavanta Deresi, Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi yerleşkesi ve Lisinia'da olduğunu söyledi. 375 dekarlık Lavanta Deresi'nin geçen yıl Fransız fotoğrafçılar tarafından görseli en yüksek bahçe seçildiğini kaydeden Sarıca, bahçenin her açıdan farklı manzaralar sunduğunu anlattı.

LAVANTA SEZONU 1,5 AY

Toplam sezonunun 1,5 ay olduğu lavanta bahçesine ziyaretlerin bir ay daha süreceğini belirten Sarıca, “Özellikle Akçaköy'deki Lavanta Deresi'ni görsel bahçe olarak kullanıyoruz ki insanlar lavantayı fotoğraflarda yaşatmak istiyor. Dolayısıyla Türkiye ve dünyadan herkes gelip fotoğraf çekip anılarını paylaşabiliyor. Ağustos sonuna kadar 375 dekarlık görsel bahçeyi hasat etmiyoruz. Ağustos sonunda hasadı başlatıyoruz" dedi.

400 BİN ZİYARETÇİ BEKLENİYOR

Geçen yıl Lisinia'nın projelerine toplam ziyaretçi sayısının 200 bini aştığını da söyleyen Sarıca, bu yıl ise geçen hafta itibarıyla toplam ziyaretçi sayısının 300 bine ulaştığını, ağustos sonuna kadar 400 bini zorlayacağı ya da geçebileceğini dile getirdi. Sarıca, “Çünkü her geçen gün Lavanta Deresi'nin ve Lisina projelerinin adı duyuldukça ziyaretler de katlanarak devam ediyor. Bu dönemde Ege'den çok fazla gelen var. İstanbul'dan fotoğraf sanatçıları, aynı zamanda düğün fotoğrafı için gelen çok fazla stüdyo var. Bahçede kendi stüdyolarını kurup fotoğraf çekiyorlar" diye konuştu.

GELİN-DAMAT ÇEKİMLERİNİN GÖZDESİ

Özellikle akşam hava kararmadan önceki saatlerde en az 20 gelinin görülebildiğini dile getiren Sarıca, “Kendi stüdyolarını oluşturabildikleri için ve ücretsiz olduğundan herkes çekinmeden gelip istediği fotoğrafı çekebiliyor. Ayrıca medya çekimleri, kapak ve moda çekimleri de tamamen ücretsiz. Çünkü bizim projemiz insanları susuz tarıma ve görselliğiyle Türkiye ekonomisine katkı sağlamak için kurulduğundan bu tür uygulamalardan para almıyoruz" dedi.

HASAT AĞUSTOS SONUNDA

Lavantaların hasat edildikten sonra yağının çıkartılarak ürüne dönüştürüldüğünü belirten Sarıca, “Özellikle katma değerli ürünlere dönüştürmeye çalışıyoruz. Tamamen doğal krem, kolonya, sabun gibi ürünler yapıyoruz. Çünkü ülkemiz bu ürünlerin çoğunu yurtdışından satın alıyor. Dolayısıyla ülkemiz ekonomisi açısından katma değerli ürünler çok önemli. Bizim Fransa, İngiltere veya başka ülkelerden hem tarım hem de bunların katma değerli ürüne çevrilmesi noktasında bir eksiğimiz yok. Biz de bunları Türkiye'de sağlıklı ürünler haline dönüştürebiliyoruz ve ülkemiz bütçe açığına ciddi katkı sağlayacağını düşünüyoruz" diye konuştu.

SUSUZ TARIMA DİKKAT ÇEKİYOR

Son yıllarda Türkiye'nin birçok bölgesinde olduğu gibi Göller Bölgesi'nde de sulak alanların hızla kurumaya başladığına dikkat çeken Sarıca, tıbbi ve aromatik bitki üretiminin hem gıda, ilaç ve kozmetik sanayilerindeki kullanımı hem de oluşturduğu muhteşem güzelliklerle turizm anlamında bölgeye ciddi katkı sunduğunu dile getirdi. Sarıca, “Tüm Türkiye'yi hem doğal yaşam hem de susuz tarım anlamında bilinçlendirmek için Akçaköy ve Lisinia'ya bekliyoruz. Ülkemizin tarım sektörünün su tüketmeyen aromatik bitkiler konusunda ciddi kazanımlar elde edebileceğine inanıyoruz. Bunların katma değeri dönüştüğünde ülkemiz bütçe açığına da ciddi katkı sağlayacaktır" dedi.

RUSLAR AKÇAKÖY'E GELİYOR

Türkiye'nin birçok ilinden binlerce ziyaretçinin fotoğraf çekimi için akın ettiği Akçaköy'deki lavanta bahçesine, bu yıl başta Ruslar olmak üzere yabancı turist ilgisi de arttı. Türkiye'de Rus turistlerin en çok geldiği şehir olan Antalya'ya yaklaşık 2 saat uzaklıktaki Akçaköy lavanta bahçesini, Antalya veya İstanbul'da ikamet Rusların yanı sıra, tatil için gelenler de ziyaret ediyor. Alanya'da fotoğrafçılık yapan Aysu- Aytaç Deveci çifti, özellikle sabah gündoğumu veya akşam saatlerini fotoğraf için tercih ettiklerini, renklerin çok daha güzel göründüğünü belirtti. Deveci çifti, Rus turistlerin özellikle lavanta bahçesinde fotoğraf çektirmek için geldiklerini söyledi. Gelin- damat çekimleri için de çok ciddi talep olduğunu, Rusya ve Ukrayna'dan bile gelin damat çekimleri yaptıklarını anlatan çift, daha önce Provence bölgesine giren Rusların, artık fotoğraf için Burdur'a gelmeye başladıklarını kaydetti.