Haber- Kamera: Namık Kemal KILINÇ/SERİK (Antalya), ()BEYAZ Et Sanayicileri ve Damızlıkçıları Birliği Derneği (BESD-BİR) Başkanı Sait Koca, 2003 yılından bu yana yoğun çaba sarf etmelerine rağmen Avrupa Birliği'nin ihracat kapılarını açmadığını belirterek, "AB'nin kapılarını bize kapalı tutmasını siyasi olarak yorumluyoruz. AB'nin bu yanlış siyasi tutumunu değiştireceğine ilişkin umudumuz da kalmadı. Bu durumda, bakanlığımızın AB'ye ihracat konusunu askıya almaya karar vermesi yanlış olmayacaktır. Sektör olarak biz de böyle bir kararın arkasında oluruz, destekleriz" dedi. BESD-BİR tarafından düzenlenen 4'üncü Uluslararası Beyaz Et Kongresi, Belek turizm bölgesindeki Kaya Palazzo Convention Center'de başladı. Kongrenin açılışına Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakan Yardımcısı Mehmet Daniş ve BESD-BİR Başkanı Sait Koca ile davetliler katıldı. KİŞİ BAŞI TÜKETİM 32.6 KİLOGRAM Bakan Yardımcısı Mehmet Daniş, kanatlı hayvan sektörünün son 15 yılda ciddi bir büyüme kaydettiğini belirterek, "2002 yılında kişi başı kanatlı eti tüketimi 10 kilogramdı, bugün 32.6 kilogram seviyelerine geldiğini görüyoruz. Protein ihtiyacının önemli bölümü kanatlı sektörü tarafından karşılanıyor" dedi. Daniş, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın himayesinde başlatılan Milli Tarım Seferberliği çerçevesinde Kars, Ardahan, Muş gibi illerde kaz üretimine, bazı illerde de hindi üretiminin artırılmasına destek verdiklerini kaydetti. Türkiye'nin kırmızı et konusunda sıkıntıları olduğunu ve yılda 400-500 bin baş hayvan ithal edildiğini aktaran Daniş, bununla ilgili tedbirlerin alındığını, fakat bunların ancak 3 yılın sonunda sonuç verecek politikalar olduğunu söyledi. Daniş, "Üretim maliyeti ve tüketiciye sunulan fiyatı düşündüğümüz zaman, beyaz et üretimi ne kadar artırırsak kırmızı et üzerindeki baskının da o kadar azaldığını görüyoruz" diye konuştu. 2025'TE HEDEF 3.07 MİLYON TON BESD-BİR Başkanı Sait Koca, Türkiye'deki kanatlı eti üretiminin çok hızlı artış gösterdiğini, 1990 yılında 217 bin ton olan üretimin 2014 yılında 2.1 milyon tona kadar çıktığını kaydetti. Koca, 2025 yılında piliç eti üretiminin 3.07 milyon tona, hindi eti üretiminin 130 bin tona ulaşmasının hedeflendiğini aktardı. 'HEDEF DÜNYA ORTALAMASININ ÜZERİNE ÇIKMAK' Türkiye'de kişi başı et tüketiminin dünya ortalamasının altında olduğuna dikkati çeken Koca, "Bunda Müslüman ülke olmamız nedeniyle domuz eti tüketiminin olmaması en önemli etkendir. Oysa, gerek kişi başına büyükbaş hayvan eti gerekse kanatlı eti tüketimi dünya ortalamasının üzerindedir. Sektör olarak domuz etinden kaynaklanan açığı kapatmaya talip olduk ve bunu sağlamak için de her türlü çabayı gösterdik. Çabalarımız sürecek, hedefimiz kısa bir süre içerisinde dünya ortalamasının üzerine çıkmak" dedi. 'UMUDUMUZ DA KALMADI' 66 ülkeye ihracat yaptıklarını ve en önemli pazarın Irak olduğuna işaret eden Koca, şöyle dedi: "Avrupa Birliği, 20 yılı aşkın süredir hedef pazarımız ve özellikle 2003 yılından itibaren yoğun çaba sarf ettik. Ancak bu birliğe ihracatla ilgili yasal izinler bir türlü tamamlanamadı. AB'nin ithalat yaptığı ülkelerle Türkiye'yi karşılaştırdığımızda onlardan geri olmadığımızı, hatta bazılarından çok daha iyi olduğumuzu biliyoruz. Buna rağmen AB'nin kapılarını bize kapalı tutmasını siyasi olarak yorumluyoruz. AB'nin bu yanlış siyasi tutumunu değiştireceğine ilişkin umudumuz da kalmadı. Bu durumda, bakanlığımızın AB'ye ihracat konusunu askıya almaya karar vermesi yanlış olmayacaktır. Sektör olarak biz de böyle bir kararın arkasında oluruz, destekleriz." '3 KAT FAZLA ÜRETİME İHTİYAÇ OLACAK' Kongre Başkanı Prof. Dr. Necmettin Ceylan da dünya et ihtiyacının karşılanmasında en büyük payın domuz ve tavuk eti olduğunu, dünyada yaklaşık 320 milyon tonluk et üretiminin yaklaşık yüzde 72'sinin eşit payla tavuk ve domuz etinden sağlandığını anlattı. Önümüzdeki yıllarda giderek artan dünya nüfusu da dikkate alındığında, gıda ihtiyacının karşılanabilmesi için şu an üretilenden 3 kat daha fazla üretime ihtiyaç olacağını kaydeden Ceylan, ekilebilir alan ve su kaynaklarının kısıtlı olduğunu, bu nedenle en iyi yolun yine tavuk üretimi olacağını söyledi. Ceylan, "Tavuk eti üretimi dünya su ve yem kaynaklarını en ekonomik kullanan ve sera gazı üretimi açısından en faydalı üretim sistemi olarak gıda üretimine katkıda bulunmaktadır. 1 kilogram sığır eti üretmek için 6.5 kilogram yem ve 15.5 litre su kullanılırken, 1 kilogram piliç eti üretmek için sadece 1.6 kilogram yem ve 3.9 litre su harcanmaktadır" diye konuştu. 30 Nisan 2017 tarihine kadar sürecek kongreye Türkiye ve 33 ülkeden yaklaşık 1500 bilim insanı, uzman ve sektör temsilcisi katıldı. 2 yılda bir yapılan ve bu yıl 4'üncü kez düzenlenen kongre kapsamında 19 oturum yapılacak, 70 bildiri sunulacak ve 68 poster sunumu olacak.