Erhan TEKTEN - Can EROK/İSTANBUL, ()  CUMHURİYET Gazetesi Davası Koordinasyonu tarafından davanın 7. celsesi öncesi Çağlayan Meydanı’nda bir basın açıklaması yapıldı. CHP ve HDP'li milletvekillerinin de arasında bulunduğu grup, tutuklu bulunanların serbest bırakılmasını istedi.


 



 


 

Cumhuriyet Halk Partisi Grup Başkanvekili Engin Altay, CHP Milletvekili Mahmut Tanal, HDP Milletvekili Garo Paylan ve Hasip Kaplan ile Cumhuriyet Gazetesi çalışanları avukatlar katıldı. Cumhuriyet Gazetesi Davası Koordinasyonu adına basın açıklamasını Faruk Eren okudu. Akın Atalay, Murat Sabuncu, Kadri Gürsel, Ahmet Şık ve Emre İper'in bir kez daha hakim önüne çıkacağını belirten Eren, "Daha ilk duruşmada iddianamenin çökmesine rağmen arkadaşlarımızın cezaevinde tutulmasındaki ısrar devam ediyor" dedi. 


 



 


 

"BİZLER ARKADAŞLARIMIZIN GAZETECİLİĞİNİN TANIĞIYIZ"


 



 


 

Eren, iktidarın ısrarla hapishanelerde hiçbir gazetecinin bulunmadığını iddia ettiğini belirterek, "Bizler arkadaşlarımızın gazeteciliğinin tanığıyız. Onların yaptıkları haberler, yazdıkları yazılar nedeniyle tutuklandıklarını biliyoruz.  Dışarıda kalabilen gazeteciler, herşeye rağmen halkın haber alma hakkı için, basın özgürlüğü için, demokrasi için hakikati dillendirmeye devam ediyor. Türkiye'yi bu karanlıktan aydınlığa çıkartacak olan hakikatin ışığıdır. Bu ışık da özgür gazetecilerin ve haber alma hakkına sahip çıkanların elindedir" ifadelerini kullandı.


 



 


 

"BURADAN CUMHURİYETÇİLERLE AYRILMAYI TALEP EDİYORUZ"


 



 


 

Eski Kültür Bakanlarından Ercan Karakaş da tutuklu gazetecilere destek verenler arasındaydı. Karakaş yaptığı açıklamada, "Bu haksız hukuksuz vicdansız tutuklamanın bugün son bulmasını ve buradan Cumhuriyetçilerle birlikte, yazarlarla birlikte ayrılmayı talep ediyoruz. Dünyanın hiçbir yerinde gazeteciler muhalefet ettikleri için, hukuk devletini savundukları için ve adaleti savundukları için yani gazetecilik yaptıkları için tutuklanmazlar. Çin'den sonra en çok gazetecinin tutuklu olduğu ülke Türkiye geçiyor. Bunu biliyoruz" dedi.


 



 


 

SEMİH VE NURİYE'NİN AVUKATLARI İLE İLGİLİ AÇIKLAMA


 



 


 

Karakaş, "Semih ve Nuriye yıllarca kamuda çalışmışlar. Öğretmenlik yapmışlar. Başarılı insanlar. Haksız biçimde işleri ekmekleri ellerinden alınıyor. Peki demokrasinin kırıntısı olan bir ülkede haksızlığı uğradığını düşünen insanlar ne yaparlar? İşte bizim burada yaptığımız gibi bir şehrin meydanında bir araya gelirler ve haklarını savunurlar. İşimizi istiyoruz derler. İnsanların işini, ekmeğini geri istemesine bile tahammül edemeyen, onları gözaltına alan, dahası onlarla bu barışçı, şiddetten uzak, hak aramanın yanında olan insanlar da gözaltına alınıyor. Yetmedi onların avukatlığını yapan 14 genç avukat şimdi gözaltına alınıyor. Çeşitli şehirlere sürülüyor" diye konuştu.


 



 


 

"BALONLARIMIZ GÖZALTINA ALINDI"


 



 


 

Öten yandan Cumhuriyet Gazetesi Davası Koordinasyonu üyesi Ayşegül Tözören basın açıklaması için 1.5 metre çapında dev balonları getirdiklerini belirterek, "Biz bunları uçuracaktık. Uçurduğumuzda belki bu adliyenin camlarından bizim gazetecilere özgürlük dileğimiz tutuklular tarafından da görülür dileğimiz içindi. Balonlarımız gözaltına alındı. Güvenlik büro amiri ile görüştük. 'Balonlarımızı kim aldı' acaba diye sorduk. Onlar da bilmiyorlar. Hem balonlarımız gözaltında hem de balonlarımız gözaltında kayıp" dedi.


 



 


 

Grup açıklamanın ardından olaysız bir şekilde dağıldı.