Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Büyükelçi İbrahim Kalın:

- Başkalarını suçlamak entelektüel tembelliğe yol açar. Sorunların çözülmesine katkı sunmaz. 

- Batılı ülkeler Suriye'de bizi hayal kırıklığına uğrattılar. Suriye halkına ihanet edildi. En kuvvetli oyuncular hiçbir şey yapmadılar. Suriye'ye barış ve huzuru getirmek yıllar sürer...

- Her etnik grup kendi ülkesini kurmak isterse bunun sonu yok. 30 ülke Avrupa'dan, 10 tane ABD'den çıkar o zaman...


 

Haber: Özgür ALTUNCU / Kamera: İdris TİFTİKCİ / İstanbul

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Büyükelçi İbrahim Kalın İstanbul'da düzenlenen TRT World Forumda konuştu. Batılı ülkeleri mülteci sorunuyla ancak insanlar kapılarına dayandığında ilgilendiğini söyleyen Kalın, "Türkiye'ye 'alın siz uğraşın' diyorlar. Suriye'deki çatışma her şeyi etkiliyor. 'Ben bu sorunla ilgilenmem' deme lüksü kimsenin yok" dedi. 


 

PKK'NIN PROPAGANDASINA İZİN VERİLİYOR

PKK'nın Avrupa Birliği'nin terör örgütleri listesinde olduğunu ancak uygulamada böyle görülmediğini belirten Kalın,"Biz yıllardır mücadele ediyoruz. Uygulamaya baktığınızda PKK terör örgütü değilmiş gibi; özgürlük savaşçısı olarak görülüyor. Almanya'da yakın zamanda açıkça gösteri yaptılar. Bunlara izin verildi. Propaganda yapmalarına izin veriliyor" diye konuştu.


 

ARAP BAHARI

Arap Baharının adalet, özgürlük ve eşitlik talebiyle doğduğunu söyleyen İbrahim Kalın,"Gannuşi gibi liderlere çok ihtiyacımız var. Adalet, özgürlük, eşitlik talep etmek, sonunda felaketle sonuçlandı. Uluslararası sistem buna hoşgörü gösterecek pozisyonda değildi. Eğer bunun devam etmesine izin verirlerse, başarılı olmasına izin verirlerse o zaman bütün dinamiklerin değişeceğini gördüler. Burada durdular. Tersi şekilde çalışmaya başladılar" diye konuştu. Kalın Arap Baharında ortaya çıkan ideallerin şiddet içermeyen bir şekilde bir süre sonra yeniden ortaya çıkacağını da söyledi. 


 

ABD HİÇBİR ŞEY YAPMADI

Ortadoğu'da, 'düzen yok, düzensizlik var' diyen Kalın, "Kelebek etkisi döneminde yaşıyoruz. Dünyanın başka bir yerinde bir şey oluyor, olumlu ya da olumsuz, bütün güçleri etkiliyor. Aynen bu oluyor Ortadoğu'da da. Başkalarını suçlamak, entelektüel tembelliğe yol açar. Sorunların çözülmesine katkı sunmaz. Dışarıdan müdahaleler, vekalet savaşları ülkelerin potansiyellerini de sendelettiriyor. 

Türkiye sınırlarını korumak için müdahale ediyor. Çünkü Suriye savaşının başından beri, biz uluslararası toplumla çalıştık. Suriye'de uluslararası koalisyonla koordineli olmayan hiçbir şey yapmadık. Suriye rejimiyle ilişkileri kesmek olsun, muhalifleri desteklemek olsun, bütün bunların parçasıydık. Rejim kimyasal silah kullandığında ABD hiçbir şey yapmadı. İran ve Rusya'ya yer açtı gelmeleri için. Yine tamam dedik. Oynamamız gereken rol buysa, o zaman başka çözümler arayalım dedik" şeklinde konuştu. 


 

HAYAL KIRIKLIĞINA UĞRADIK...

Batılılar Türkiye'yi hayal kırıklığına uğrattı sorusuna da yanıt veren Kalın, "Şüphesiz. Suriye'de bizi hayal kırıklığına uğrattılar. Suriye halkına ihanet edildi. En kuvvetli oyuncular hiçbir şey yapmadılar. Kış yine geliyor. 6'ıncı kışı yaşayacakları. Mükemmel çözüm yok tabi. Elimizden geleni yapıyoruz. İdlip bir müdahale değil. Uluslararası anlaşılmış bir plan. Suriye'ye barış ve huzuru getirmek yıllar sürer " dedi. 


 

NEREYE GİDECEĞİNİ BİLEMEZSİNİZ...

Türkiye'nin Kürt devletine neden karşı çıktığı şeklindeki soruya da yanıt veren Kalın, "Her etnik grup kendi ülkesini kurmak isterse, bunun sonu yok. 30 tane Avrupa'dan, 10 tane ABD'den çıkar o zaman. Bunun bir sonu yok" dedi. Irak'ın mevcut siyasi yapısının mükemmel olmadığını ancak Kürt bölgesinin mevcut durumun çok daha iyi olduğunu söyleyen Kalın, "Çok iyi bir konumdaydılar genel olarak. Kendi parlamentoları vardı. Güvenlik güçleri vardı. Kendi dillerini konuşuyorlar. En başından itibaren, onları destekledik. En zor zamanlarda yanlarındaydık. Amacımız, Iraklı Kürtleri cezalandırmak değil, Irak'ın toprak bütünlüğünü korumak. Bir ülkenin parçalanmasına izin verirseniz nereye gideceğini bilemezsiniz." diye konuştu.


 

GANNUŞİ DE KATILDI.

İbrahim Kalın'la aynı oturumda Tunus Nahda hareketinin lideri Raşit Gannuşi, Doha Center Brookings Direktörü Tarık Yusuf, ve İngiltere Eski Başbakanı Tony Blair'in özel kalem Müdürü Jonathan Powell da katıldı.