İZMİR'in Urla ilçesine bağlı Balıklıova ile Kadıovacık Mahalleleri arasında kurulmak istenen kalker ocağı ve kırma eleme tesisi için verilen ‘Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) gerekli değildir’ kararına karşı İzmir 2’inci İdare Mahkemesi’nde açılan iptal davası sonuçlandı. Mahkeme, kurulmak istenen tesisin zeytinlik alanlara yakın olduğunu belirleyerek, ÇED gerekli değildir kararının iptaline hükmetti.

İzmir’in Urla ilçesine bağlı olan Balıklıova ile Kadıovacık Mahalleleri arasındaki bir tepeye kurulmak istenen taşocağı için İzmir Valiliği’nce ÇED gerekli değildir kararı verildi. Mahalle sakinleri, ÇED’in iptali için İzmir 2’inci İdare Mahkemesi’nde dava açtı. Dosyayı inceleyen mahkeme, bölgede zeytin ağaçlarının bulunduğu sahaların olduğunu belirledi. Tesisin, zeytinliklere 3 kilometreden daha az mesafede olduğu krokilerle üzerinden de tespit edildi. Mahkeme, tesis için verilen 'ÇED gerekli değildir' kararını iptal etti. Dava açan mahalle sakinlerinin avukatı Şehrazat Mercan, kararı açıklayınca mahallede yaşayan kadınlar, pişi yaptı. Evlerinden getirdikleri büyük tepsilerle, mahallede pişi pirişen kadınlar, karardan dolayı mutlu olduklarını söyledi. 

‘MAHKEME KEŞİF YAPMADAN BU KARARI ALDI’

Şehrazat Mercan da, mahkemenin keşif yapmaya gerek duymadan, ÇED kararını iptal ettiğini ve bunun emsal olduğunu belirtti. Mercan, "Çok sayıda kadın bu sürece destek verdi. Eylemler yaptık. Bu bölgede çok yoğun zeytinlikler var. Kanuna göre, bu tür tesisler zeytinlik bölgelere  3 kilometre mesafede yapılmaz. Ama bu tesis belirlenen mesafeden daha yakında kurulmak istendi. Bunları krokide gösterdik ve dava açtık. Mahkeme bizim söylediğimize inandı. Tarım İl Müdürlüğü’nden de krokiyi doğrulattı. Sonunda keşif yapmadan ÇED gerekli değildir kararı iptal edildi. Bu karar Türkiye’de emsal teşkil ediyor. Zeytinliklere kimse dokunmasın. Zeytin ve enginar vatandaşların geçim kaynağı. Enginar altın değerinde. Enginarın da zeytinin de hukuku var. Zeytinin hukuku kazandı. Karara hepimiz çok sevindik” dedi.

‘ÜRÜNLER BİZİM EKMEĞİMİZ’

Saniye Gülbahçe isimli mahalle sakini, mahkemenin kararı için, “ Zeytinlerimiz, enginarlarımız mahallenin geçim kaynağı. Tesisin kurulmamasına yönelik karar bizi sevindirdi” dedi. Balıklıova Mahalle Muhtarı Akın Yılmaz da, “Bu bizim ekmeğimiz. Burada üretilen enginar, zeytin bizim ekmeğimiz. Bütün çocuklarımızı bu ürünleri satarak yetiştiriyoruz. Ve bu memlekete yararlı insanları bu şekilde yetiştiriyoruz. Geçim kaynaklarımızı elimizden alınmasına günlümüz razı değildi” diye konuştu.  Balıklıova Mahallesi’nin  üretim yaparak geçimini sağladığını aktaran Yılmaz, şöyle dedi:

"Bu taşocağı kurulsaydı, bizim ürettiğimiz hiçbir şey kaliteli olmayacaktı. Bu durumda da para kazanamayacaktık. Para kazanamayınca çocuklarımızı da okutamayacaktık. Bu da bize sekte vuracaktı. Şimdi hayatımız kaldığı yerden devam edecek. Biz de üretmeye ve yetiştirmeye devam edeceğiz."

‘ORGANİK ZEYTİNCİLİK YAPIYORUZ’

Kadıovacık Mahallesi Muhtarı Ümit Özdemir ise, “Bu karar bizim  için çok önemli. Organik zeytincilik yapıyoruz. Bunu da kaybedecektik. Bunların hepsini, dava ile geri kazandık. Mutluyuz. İnşallah bunun devamı gelmez, gelirse de biz yeniden karşı çıkacağız” dedi.

Balıklıova Amaçlar Derneği Başkanı Dilek Ülkü de karardan dolayı mutlu olduklarını anlattı. Ülkü, “Haklıydık, haklı olduğumuz için de kazanacağımızı biliyorduk.  Çünkü her şey yasal. Yasa gereği burada taş ocağı kurulması doğru değildi. En büyük güç halkın gücü. Biz burada halk olarak birlik ve beraberlik içerisinde büyük bir mücadele verdik” diye konuştu. 92 yaşında olan Zeynep Üleştiren de, mahkemenin verdiği kararın kendilerini sevindirdiğini belirtti.