Özkan ARSLAN/İSTANBUL, () HALKLARIN Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ, seçim bildirgesini okuduktan sonra basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Sandık güvenliğiyle ilgili sorulan bir soruya Demirtaş, “Merkezi olarak bütün sandıkları görebilecek, izleyebileceğiz. YSK’nın sonuçları ile bizim sonuçlarımız tutmadığı anda itiraz edeceğiz ve sonuç alacağımıza inanıyoruz. Yani oy çalmayı düşünen varsa, düşünmesin derim” diye cevap verdi. Demirtaş, “HDP’nin 1 Mayıs’ta kaos planladığı” yönünde çıkan bazı haberler ile ilgili de, “1 Mayıs’ta da kaos planımız yok, saçmalıyorlar” dedi.
HDP’nin seçim bildirgesini Beşiktaş Mustafa Kemal Kültür Merkezi’nde HDP eş genel başkaları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ dönüşümlü olarak okudu. Bildirgenin okunmasının ardından iki lider basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
KAYNAK GASP EDİLMİŞ HAKLARIMIZ

“Seçim bildirgesinde yer alan asgari ücretin bin 800 lira olması ve diğer ekonomik vaatlerle ilgili kaynağınız ne?" sorusuna Figen Yüksekdağ, “Kaynak bizlerin bu zamana kadar gasp edilen gücü. Bizlere ait olan, halka ait olan kaynağı özgürleştireceğiz ve halkın yararına kullanacağız. Her şeyden önce devletin bütçe harcamalarında merkezi düzeyde tasarruf politikasını etkin bir şekilde yaşama geçireceğiz. İsrafların önlenmesi ve yolsuzlukla mücadele bunun başında geliyor. Eğer evlerde siyasetçilerin çocuklarının para sayma makinelerini, ayakkabı kutularını derdest ederseniz, yolsuzluğa karşı kararlı ve sonuç alıcı bir tutum alırsanız, Türkiye kendisinden kaçırılan çok önemli bir kaynakla buluşacak. Gasp edilmiş kaynağına bütün Türkiye halkları yeniden ulaşacak” dedi. SARAYI KAPATACAĞIZ

Tasarruf kaleminin çok önemli olduğunu sözlerine ekleyen Yüksekdağ, “Örneğin sarayı kapatmak Türkiye için çok önemli bir tasarruf kaynağı olur. Sarayı kapatacağız, çok önemli bir tasarruf” dedi. Yüksekdağ’ın bu açıklaması salondan alkış aldı. Yüksekdağ, vergi sitemini adaletli hale getireceklerini de belirterek, çok kazanandan çok, az kazanandan az vergi alınması, artan oranlı vergi sisteminin yerleştirilmesiyle çok önemli bir kaynağa ulaşacaklarını da sözlerine ekledi.

GAZ BOMBASINA HARCANAN PARA BİZİM OKULLARDA DAĞITACAĞIMIZ SÜTÜN, YEMEĞİN TEK BAŞINA KAYNAĞI OLABİLİR

Kaynak konusunda en önemli kalemin, askeri ve güvenlik harcamalarının kısıtlanması olacağını söyleyen Yüksekdağ, “Eğer savaş odaklı değil barış odaklı siyaset yaparsanız, askeri harcamaların kısıtlanması ve ortadan kaldırılması mümkün olacaktır. Biz bunu başaracağımıza inanıyoruz. Bugün hesaplanıp ortaya konduğunda, gaz bombasına bu halkın vergileriyle harcanan para bizim okullarda dağıtacağımız sütün, çocuklara vereceğimiz yemeğin tek başına kaynağı olabilir. Yaptığımız hesaplamalarda, uygulama programı olarak ortaya koyduğumuz başlıkların maliyetini hesapladığımızda eksiğimiz değil fazlamız olduğunu gördük” diye konuştu.
BARAJ KONUSUNDA TEMKİNLİ CEVAP

Barajı aşıp aşamayacakları yönündeki bir soruya Selahattin Demirtaş, “Barajı rahatlıkla aşabilecek bir motivasyonu yakaladık. Ama tümüyle barajın çok üstündeyiz demek için henüz erken. Önümüzdeki 45 gün içerisinde inanıyorum ki her gün oy oranımız artacak. Ama barajın altında da değiliz” dedi.
BASIN ÖZGÜRLÜGÜ KONUSUNDA AKP’DEN ÇOK ÖNEMLİ DERSLER ÇIKARDIK

Demirtaş, basına akreditasyon ve basın özgürlüğü konusundaki soruya da, “Bu konuda bizler AKP’den çok önemli dersler çıkardık. Nasıl yapılmayacağını bu 13 yıl içerisinde çok iyi öğrendik. HDP’nin halk iktidarı kurabildiği zeminde elbette bütün basın çalışanları özgür olacak, basın ilkeleri çerçevesinde bilgi alma ve bilgi sunma faaliyetlerini özgürce kullanabileceklerdir” diye konuştu.
OY ÇALANLARI İNSANLIĞA DAVET EDİYORUZ

Sandık güvenliği ile ilgili ve HDP’nin baraj altında kalması ihtimali sonrası oluşacak tablonun sorulması üzerine Figen Yüksekdağ, “Biz tabii ki hırsızlığın onların fıtratında olduğunu bildiğimiz için para çalma konusunda da oy çalma konusunda da çok fazla bir iyimserlik içerisinde değiliz. Ama yine de siyasi iktidarı da gerek oy gerek para çalanları da insanlığa davet ediyoruz. Davet etmeye de devam edeceğiz. Biz tabii ki bu tür hırsızlık ve antidemokratik, baskıcı müdahalelere karşı tedbirlerimizi aldık. Ama bu sadece HDP’nin sorunu değildir. Bu yüzden biz herkesi, bütün Türkiye halklarını, 7 Haziran günü sandıkların başında insanlık ve demokrasi nöbetine davet ediyorum. O sandıklardan Türkiye’nin gerçekleri çıkmalı” dedi.
DOĞAL YOLLARDAN HDP’NİN BARAJI GEÇMEMESİ ARTIK MÜMKÜN DEĞİL

Barajı zihinlerde ve siyasi düzlemde zaten aştıklarını sözlerine ekleyen Yüksekdağ şunları söyledi: “Eğer bu gidişin önüne geçilebilirse, sadece negatif faktörler yoluyla geçilebilir. Doğal yollardan HDP’nin bu barajı geçmemesi artık mümkün değil. Ama Türkiye siyasetinde doğal olmayan çok yöntem ortaya konuluyor, sandıklara müdahale gibi. Siyasi iktidar tarafından sandıklara müdahale edildiği koşullar içinde HDP’yi barajın altına çekme, itme planları ortaya konulabilir. Bu bir komplo, provokasyon olabilir artık. Çünkü biz doğal bir zeminde HDP’nin baraj altında kalma ihtimalinin olmadığını düşünüyoruz.”
SONUÇLAR YSK’YA ULAŞMADAN HDP’NİN ELİNDE OLACAKTIR

Selahattin Demirtaş da, “Bütün sandık bölgelerinde, akıllı telefon aracılığıyla kurduğumuz bir sistemle oy sayım ve tespit işlemleri merkezi olarak HDP tarafından yapılacaktır. Dünyanın birçok yerinde farklı alanlarda kiraladığımız sunucularla (server) bu seçim sonuçları Yüksek Seçim Kurulu’na (YSK) ulaşmadan önce HDP’nin elinde olacak. Hem ıslak imzalı tutanaklarıyla, hem sandık sonuçları resmi olarak anında bizim sistemimize girecek. Merkezi olarak bütün sandıkları görebilecek, izleyebileceğiz. YSK’nın sonuçları ile bizim sonuçlarımız tutmadığı anda itiraz edeceğiz ve sonuç alacağımıza inanıyoruz. Yani oy çalmayı düşünen varsa, düşünmesin derim” diye cevapladı. Demirtaş’ın bu cevabı salonda gülüşmelere neden oldu ve alkış aldı.
BU GÜNE KADAR ‘BU PARTİYE OY VERDİM, ELLERİM KIRILSIN’ DİYEN ÇIKMADI

Demirtaş, size oy veren farklı kesimlerin hassasiyetlerini meclise taşıyacak mısınız? sorusunu şöyle cevapladı: “Bize oy vermişse, desteklemişse onun temsilcileri rengarenk aramızda zaten milletvekili olacaklar. Temsiliyet, cumhuriyet tarihinde ilk defa çok renkli, çok sesli, çok kültürlü, çok dilli olacak. HDP’nin projesi, vizyonu zaten budur. Bize oy veren, hangi gerekçeyle vermiş olursa olsun, bu programa bağlı kaldığımız müddetçe, eminim ki oy verdiklerine pişman olmayacaklar. Zaten bugüne kadar, ‘Ben bu partiye verdim oy, ellerim kırılaydı’ diyen çıkmadı.”
ORTAMI GERMEK İÇİN HABER YAPTIRIYORLAR

“Bazı gazetelerde 1 Mayıs’ta HDP’nin kaos planladığı yönünde olduğuyla ilgili iddialar yer aldı, sizin 1 Mayıs’ta planınız nedir” sorusunu Demirtaş, “1 Mayıs'ta da kaos planımız yok, saçmalıyorlar. Ortamı germek için özel haber yaptırıyorlar. Çarpıtma, sipariş haberler yaptırıyorlar. Fakat işçiler, emekçiler elbette alanlarda olacaklardır. Bu kadar büyük kalabalıkların meydanlarda AKP politikalarını protesto etmesini kaos olarak algılıyorlarsa onlar kaos yaşayacaklar” diye cevapladı. Yüksekdağ da, “HDP’nin bir kaos planı yok. Siyasi iktidara sormak lazım, ‘kaos planı var mı yok mu?’ Buna cevap vermeleri lazım her şeyden önce. Yoksa bu haberler nereden çıkıyor biz bunu biliyoruz. Memleketin taşını, toprağını, meydanlarını o memleketin insanlarına yasaklamak zaten başlı başına kaos yaratmaktır. Yıllardır AKP, Taksim meydanını kentsel yıkıma, imara açıyor ama halklarımıza kapatarak kaos yaratıyor. Bu yıl da Taksim’de 1 Mayıs’ı yasaklayarak aynı planları uygulamaya koyduğunu gösterdiler” şeklinde cevap verdi. YÜKSEKDAĞ’DAN GÜLÜMSETEN BAŞKANLIK CEVABI 

“Eş Başbakanlık sistemi Türkiye’de bambaşka bir sistem. İki Eş Başbakan farklı örüşlerde olduklarından hangisinin dediği olacak” sorusuna Figen Yüksekdağ’ın, “Elbette ki kadının” cevabı salonda gülüşmelere neden oldu. Demirtaş ise, “Bu model eşit temsil ilkesine dayalı bir ve kadının toplumsal, siyasal yaşamda bütün gücüyle, kimliğiyle, özgür düşüncesiyle var olmasını esas alır. AKP siyasetçileri bunu belki uçuk bir düşünce olarak tanımlayabilirler. Fakat kadın eşit yurttaş olmadan bu ülkede zaten erkekler zaten özgür olamazlar. Eş Başbakanlık sistemi bunun da teminatıdır. Avrupa ülkelerinde dönüşümlü olarak başbakanlık yapılan ülkeler var. Bizdeki gibi koltuğa bir oturdu mu pir oturan yöneticiler yok” diye konuştu.

(FOTOĞRAF)