AYDIN'da Söke'nin Ağaçlı, Kuşadası'nın Davutlar mahallelerinin birleştiği noktaya kurulmak istenen Jeotermal Enerji Santrali (JES) ile ilgili bilirkişinin inceleme yapacağını duyan köylüler ve çevreciler, pankartlarla tepkilerini dile getirdi.
Aydın'ın Kuşadası ve Söke ilçelerinin sınırına kurulması düşünülen JES ile ilgili Valiliğin 'ÇED gerekli değildir' kararına karşı Aydın İdare Mahkemesi'nde yürütmeyi durdurma davası açan çevre örgütlerinin temsilcileri ile vatandaşlar, mahkemenin atadığı bilirkişi heyetini pankartlarla karşıladı. Ağaçlı Meydanı'nda toplanan 'Kalamaki Çevre Platformu' temsilcileri, ellerindeki pankartlarla JES'e tepkilerini dile getirdi.
Öte yandan bilirkişi heyetini takip eden çevreciler, Kuşadası katı atık depolama alanının bitişiğinde yeni bir JES'e izin verildiğini öğrendi. Daha önce kimsenin bilgi sahibi olmadığı yeni JES, tepkilerin artmasına neden oldu. Bölgede açılması düşünülen kuyu alanları ile JES'in kurulması öngörülen alanların ekolojik olarak hassas bir bölge ve ağırlıklı olarak zeytinlik tarım arazisi olduğuna dikkat çeken Kalamaki Çevre Platformu, organik tarım yapan çiftlikler, zeytin, narenciye, şeftali bahçeleri, termal sağlık ve turizm sektörü JES'lerden olumsuz etkileneceğini savunuyor. Çevre platformu, JES'lerin derinlerden suyla birlikte gelen çok çeşitli ağır metal ve kimyasal içeren akışkanların bir damlasının bile toprağa, havaya, suya salınmayacak şekilde kurulmuş olmaları gerekirken, bölgedeki JES'lerin buna uymadığı gerekçesiyle çevre dostu olmadığını savunuyor.
"HALKIN BİLGİLENDİRİLMESİ İSTENMİYOR"
Aydın Çevre Platformu (AYÇEP) sözcüsü Mehmet Vergili, Aydın Valiliği'nin ‘ÇED gerekli değildir' dediği için 17 JES'in ÇED toplantısı yapılmadan kurulduğunu öne sürdü. Vergili, şunları söyledi:
"Aydın yöresinde Valiliğin 17 jeotermal yatırımı, ‘ÇED gerekli değildir' kararı yüzünden ÇED toplantısı yapılmadan kurulmuş. Bize göre bu JES'ler yasa dışı çalışıyor. Ağaçlı, Davutlar, Kuşadası'nda 12 kuyu ve bir santral yapmak için aynı şekilde Valiliğin ‘ÇED'e gerek yoktur' kararı var. Yani halkın bilgilendirilmesi gerekmiyor, deniliyor. Şirketlere ne yaparsanız yapın bir izin veriliyor. Bu izin bir ay içerisinde çevresel nedenlerle Çevre ve Şehircilik Bakanlığı sitesinde yayınlandı. Bunun üzerine biz de vatandaşlar olarak kararın yanlış olduğunu ÇED toplantısının olması, yöre halkının fikrinin, görüşlerinin alınması gerektiğini belirterek, üç arkadaş dava açtık. Bu davada Aydın İdare Mahkemesi bilirkişi atadı. Bilirkişi bu sahanın nasıl bir alan olduğunu inceleyecek. Bu santrallerin yapılabilmesi için 4 kriter gerekiyor. Birincisi yerleşim birimlerinin yanına yapılamaz. İki; hava su toprağı kirletemezsin. Üç; birinci sınıf topraklara yapamazsın. Dört; Roma döneminden Osmanlı'ya geçen, Osmanlı'dan Türkiye Cumhuriyeti'ne geçen, doğanın en uzun yaşamlı ağacı olan zeytin ağacının yasası var. Bilirkişi heyeti gelerek bu kriterleri inceleyecek. Bizler de bu toprakların insanları olarak bunu burada yapmayın, diyoruz. Bir anlamda ÇED olarak fikrimizi açıklamak için buradayız."

FOTOĞRAF