Mesut MADAN/BURDUR,() - TÜRKİYE'nin turizme açılan ilk mağarası olan İnsuyu Mağarası'nı, yılın ilk altı ayında 30 binin üzerinde yerli ve yabancı ziyaret etti.
Burdur'un güneydoğusunda, 1965 yılında Türkiye'nin turizme açılan ilk mağarası olan İnsuyu'nun oluşumu, binlerce yıl öncesine dayanıyor. Jeolojik olarak kalkerden meydana gelen, bu kalkerlerin suyla birleşmesi sonucunda sarkıtlar, dikitler ve dehlizler oluşan mağarada, 1 metrelik sütunun 10 bin ila 15 bin yılda oluştuğu tahmin ediliyor.
Burdur- Antalya karayolu 14'üncü kilometresinde yer alan ve yatay uzunluğu 597 metre olan mağaranın ziyaret edilebilen 300 metreye kadar olan bölümünde 9 göl bulunuyor. Mağaranın gölleri, kuraklık ve bölgedeki aşırı sondajlar nedeniyle tamamen kururken, 2000 yılında yapılan restorasyon çalışmaları sırasında mağara içindeki aydınlatmalarda kullanılan ışıklandırmanın da sarkıt ve dikitlere zarar verdiği ve kararttığının belirlenmesi üzerine, 2016 yılında ziyarete kapatıldı. Ziyaretçi yolları ve ışıklandırması zarar vermeyecek şekilde düzenlenen mağara, 2018 yazında tekrar ziyarete açıldı.
Efsanelere konu olan İnsuyu Mağarası'nı, bu yılın ilk 6 ayında 33 bin kişi ziyaret etti. Özellikle tur otobüsleri ile gelenler, İnsuyu Mağarası'nın sarkıt ve dikitlerinin güzelliğini fotoğraflıyor. Ziyaretçiler mağara içerisindeki 9 gölün kurumasının ise üzüntüsünü yaşıyor.
HERKESİN GÖRMESİ GEREKLİ
Hatay'dan İnsuyu Mağarası'nı ve Sagalassos Antik Kentini görmek için geldiklerini anlatan Ahu İlbeyi, "İnsuyu Mağarası muhteşem bir yer. Sagalassos'a bayıldım. Harika bir yer. Türkiye'de yaşayan herkesin görmesi gereken bir yer. Burdur tarihi eserleri ile görülmesi gereken çok önemli bir kent. Biz bunu bilmiyorduk" dedi. İstanbul'dan gelen Tuğba Özgüvenç ise "İnsuyu'ndan inanılmaz etkilendim. Keşke gölleri kurumasaydı. Çok üzüldük ama şu hali bile muhteşem. Kesinlikle görülmesi gereken bir yer" diye konuştu.
Ankara'dan gelen Eylül Eryiğit ise insuyu mağarasını haberlerde gördükten sonra gelmeye karar verdiklerini söyledi. Eryiğit, "Mağaranın 10 klimanın verdiği serinliği verdiği söyleniyordu. Hava dışarıda 35 derece ama içerisi buz gibi, mağaradan üşüyerek çıktık. Görülmesi gereken bir yer ama insanlar fotoğraf çekmek yerine biraz etrafına baksalar keşke" diye konuştu.
Balıkesir'den mağarayı görmek için gelen Şerife Acar da şunları kaydetti:
"Arkadaşlarımın tavsiyesi üzerine geldim. Doğa harikası, görülmesi gereken bir yer. Herkesin gelip görmesi gerektiğini düşünüyorum. Ama içerisindeki göller kurumuş. İnsanlarımız sarkıt ve dikitlere zarar vermiş. Duvarlara yazı yazmışlar. Bunlar bir daha ele geçebilecek doğa harikaları değil. İyi ve düzenli bir şekilde bakmak gerekiyor. Verdiğimiz zararın telafisi yok. Böyle güzel yerleri korumak gerekiyor."

FOTOĞRAFLI