Doğada keklik popülasyonunun artırılması, ekolojik ve doğal hayatın korunması amacıyla iki yıl önce Afyonkarahisar’ın Şuhut ilçesinde kurulan keklik üretim istasyonu, Türkiye’nin keklik üretim merkezi haline geldi. Nesli tehlike altında olan kınalı keklikler, Şuhut ilçesindeki istasyonda üretilip, Türkiye’nin çeşitli illerinde doğaya bırakılarak devamlılığı sağlanıyor.
İstasyonda 2010 yılında 7 bin 500 keklik üretilmesi hedeflenmesine rağmen toplam 500 dişi ve 300 erkek keklikten 15 bin 400 keklik üretimi yapıldı. Bunlardan 14 ile 15 haftalık olan 5 bin keklik Afyonkarahisar’da 7 bölgede doğaya bırakıldı. 2010 yılında üretilen kekliklerden 6 bini de Isparta, Kütahya, Burdur, İzmir, Aksaray, Konya, Karaman ve Niğde illerine gönderilerek doğaya yerleştirildi. 2011 yılında ise 600 dişi 300 erkek damızlık keklikle üretime başlanarak 16 bin keklik üretimi gerçekleştirildi.
Afyonkarahisar’da bu yıl doğaya keklik yerleştirme çalışmalarına mayıs ayında başlandı ve bu zamana kadar çeşitli bölgelerde 2 bin 500 keklik doğaya bırakıldı. Bunun dışında merkeze bağlı Halımoru, Belkaracaören köyü, Dinar Hacıbeşirli köyüne ile İscehisar ve Emirdağ ilçesinde keklik yerleştirme çalışması ağustos ayında yapılacak. Bu yıl, il genelinde 11 bölgeye toplam 5 bin kınalı keklik yerleştirilecek. Bu yıl istasyonda yetiştirilen kekliklerden 11 bini Isparta, Burdur, Aydın, Uşak, Kocaeli, Bursa, Antalya, Ankara, Aksaray, Karaman, Konya, Kütahya ve Muğla illerine gönderilerek doğaya yerleştirilmesi sağlandı. Diğer illere de ağustos ve eylül aylarında sevkiyat yapılarak yerleştirme sağlanacak.
Afyonkarahisar İl Çevre ve Orman Müdürü Rahmi Bayrak, Bakanlığın, yaban hayatı kaynaklarının ve bu kaynakların barındırdığı biyolojik çeşitliliğin korunması, geliştirilmesi, milli ekonomiye kazandırılması ve gelecek nesillere intikali konuları üzerinde titizlikle durduğunu söyledi.
Bayrak, ekolojik ve doğal hayatın korunması, sürdürülebilir şekilde devamı ve bu kaynakların milli ekonomiye kazandırılmasıyla ilgili bir takım gerekliliklerin artık kaçınılmaz hale geldiğini ifade etti. Bayrak, istasyonun, özellikle tarımsal alanlara büyük zarar veren süneyle ve son zamanlarda öldürücü hastalıklara neden olabilen keneyle beslenmesi nedeniyle bu zararlılarla mücadelede önemli bir yer tutan, nesli tehlike altında olan ve hatta bazı alanlarda tükenen kınalı kekliğin doğal yaşam ortamlarında eski haline kazandırılması amacıyla kurulduğunu bildirdi.
Yapılan çalışmalarla Türkiye genelinde keklik popülasyonunun artışını sağlamanın hedeflendiğini ve sloganın da ‘Yurdumuzda her kayada bir keklik ötecek’ olarak belirlendiğini aktaran Bayrak, keklik yerleştirilen sahaların 3 yıl avlanmaya kapatıldığını kaydetti. Üç yıl içinde salım yapılan bölgelerde ciddi anlamda popülasyon artışının hedeflendiğini dile getiren Bayrak, “Kekliklerin doğal hayata uyum sağlaması için halkımızın duyarlı davranması, kekliklere zarar vermemesi ve avlamaması büyük önem arz ediyor. Doğal hayatın korunması hepimizin görevidir. Unutulmamalıdır ki atalarımızdan devraldığımız bu güzel mirası bütün güzellikleri ile geleceğe taşımalıyız. Vatandaşlarımızdan zorluklarla üretilip tabiata salınan bu kanatlılara sahip çıkmalarını özellikle bekliyoruz.” dedi.
Üretilen keklikler çiftçilerin süneyle mücadelesinde büyük fayda sağlıyor. Böylece kimyevi mücadele yerine biyolojik mücadele yapılıyor. Böylece tabiatta zararlı zirai mücadele ilaçlarının kullanımının azalması sağlanıyor. Türkiye genelinde doğaya keklik ve sülün yerleştirme eylem programı dahilinde 2011 yılına kadar 63 ilde, tabiata yaklaşık 227 bin kanatlı yaban hayvanı salındı. Bu sayının yaklaşık 116 bini sülün, 111 bini keklik. 2011 yılında ise tabiata bırakılması planlanan 63 bin kanatlı hayvanın 16 bini sülün, 47 bini de keklikten oluşuyor.