Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, Türkiye’nin yabancı otel zincirleri tarzındaki devasa yüksek katlı otellere değil, kendi kültürüne uygun butik otellere ihtiyacı olduğunu söyledi. Ertuğrul Günay, "Bizim artık böyle binlerce insanın dolup boşalacağı, büyük beton kitle otelleri yerine, daha butik, doğayla, günlük yaşamla, hayatla, insanla iç içe yeni konaklama merkezleri yapmamız gerekiyor." dedi
Kültür Bakanı Ertuğrul Günay, Ümraniye çır çır mesire alanında Trabzon İşadamları ve Bürokratları Derneği (TİAB) tarafından düzenlenen ‘Karadeniz Bölgesinin İç ve Dış Turizminin Canlandırılması’ adlı toplantısına katıldı. Toplantıya Bakan Günay’ın yanı sıra, eski Çevre ve Orman Bakanı Osman Pepe, İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, Trabzon Belediye Başkanı Orhan Fevzi Gümrükçüoğlu, Türsab Başkanı Başaran Ulusoy, iş adamları ve bürokratlar katıldı. Toplantı öncesi işadamları ve bürokratlarla kısa süreli sohbet eden Ertuğrul Günay, sorunlarını dinledi. Toplandı da konuşma yapan Günay, yeni bir turizm konsepti geliştirmeye çalıştıklarını ve ağaç boyunu geçmeyen yapılar inşa edeceklerini söyledi. Günay sözlerine şöyle devam etti: "Böyle devasa göklere çıkan yabancı zincirler değil, kendi otellerimiz, kendi markalarımız; ama, Dünya markalarının bizim doğamızı katletmeyen Dünya’nın başka yerlerinde yapamayacaklarını gelip bizim ülkemizde yapmaya kalktıkları şekilde değil, bizim doğamıza bizim tarihimize saygılı biçimde kuracakları oteller yapmaya başlayacağız. Biraz turizm konseptimizi değiştirmemiz gerekiyor. Bizim artık böyle binlerce insanın dolup boşalacağı, büyük beton kitle otelleri yerine, daha butik, doğayla, günlük yaşamla, hayatla, insanla iç içe yeni konaklama merkezleri yapmamız gerekiyor."
Dünyaca ünlü yabancı otellerin devasa yapılarından dolayı, gelen turistlerin çok az gelir bıraktığını belirten Günay, "Çünkü bu saydığınız marka oteller şöyle bir şey yapıyor; binlerce insan geliyor. Bunları yabancı tur otelleri getiriyor. Yabancı tur operatörleri işletmesi, gelirinin büyük payını yabancı olan otellere sokuyor, onlar o otellerde animasyon, eğlence, turlarla eğleniyor kalkıp gidiyorlar. Bize ne kalıyor? Arkadan tüketim artığını temizlemek kalıyor. Çok az gelir kalıyor. Ama biraz daha butik otel olunca o otelin animasyonuydu, terasıydı,eğlencesiydi diye çok uzun zaman geçirmeyince, turist sokağa çıkıyor. Benim lokantamda, kahvemde, çevremde insanla ilişki kurmaya başlıyor. Çevredeki dükkanlar da, esnaflarda bu turist sokağa çıkıyor diye kendisini düzeltmeye başlıyor. Şimdi doğayla iç içe da unik konaklama merkezleri yapmamız gerekiyor. Bu konuda çalışmalarımız var. Erzurum’dan yukarıya doğru, Artvin’e doğru, Birleşmiş Milletler Kalkınma Örgütü’yle birlikte birtakım çalışmalar yapıyoruz." diye konuştu.