Doğu ve Güneydoğu’daki 21 ilden 700 sivil toplum kuruluşunun altına imza attığı metinde, Silvan’daki olayla ilgili en küçük bir eleştiri yer almazken, batı illerinde BDP binalarına yönelik yapıldığı iddia edilen saldırılar şiddetle kınandı.
    Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Resepsiyon Salonu’nda daha çok BDP’ye yakın isimlerin bir araya gelerek yaptığı açıklamaya bölgede faaliyet sürdüren 699 sivil toplum kuruluşu imza attı. Açıklamayı Mazlum-Der Diyarbakır Şube sekreteri Nurettin Bozkurt okudu. Açıklamada, iktidarından muhalefete, ulusal medyadan yayınlanan haberlere kadar eleştiriler yöneltilerek, Silvan olayından sonra batı illerinde meydana gelen hadiseler kınandı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın çatışmadan sonra ‘Bizden iyiniyet beklemesinler’ açıklamasının BDP’yi hedef haline getirildiği iddia edildi. Açıklamada terör örgütü PKK’ya yönelik bir eleştiri ya da çağrı yer almazken, Silvan’daki olay da kınanmadı.
    Bozkurt, 13 askerin şehit olduğu olay sonrası batı illerinde Kürtlere karşı yapılan saldırıları kınadıklarını belirterek, saldırıdan sonra acı olayın etkisiyle tüm Türkiye’nin bir anda alev topuna döndüğünü kaydetti. Bozkurt, “Cumhurbaşkanı, hükümet ve bazı muhalefet partilerini temsil eden genel başkanların açıklamaları sonrasında Türkiye’nin batı illerinde Kürtlere, parti binalarına, derneklere, hatta hiçbir siyasi mesajı olmayan sanatçılara yönelik saldırı ve linç girişimleri başladı. Bölgemize ilişkin haberlerin ve olayların tüm çıplaklığıyla ulusal medyada yer almayışını üzüntü ile izliyoruz bu yaklaşım Türkiye’nin çıkarına değil aksine ayrıştırmaya hizmet ediyor.” iddiasında bulundu.
    Silvan’daki olayın oluş biçiminde bir kısım noktaların karanlıkta kaldığını, kuşkulu durumların bulunduğunu anlatan Bozkurt okuduğu açıklamada şu görüşlere yer verdi: “Gerçeğin fotoğrafının tam olarak ortaya çıkmasına yönelik bizce de paylaşılan hassasiyetlerin, en az ulusal medyada yer alan hâkim nitelendirme kadar nazara alınarak olayın araştırılması ve sonuçlarının kamuoyuyla paylaşılması gereğini ortaya koymuştur. Bu araştırmanın hiçbir etki altında kalmadan ve bilgi kirliliğine bulaşmadan salt gerçeğin aydınlatılması sonucunu doğurması, yanlı bir bakış açısı değil, objektif olmayı, ayrıca yargılama makamlarına etki edebilecek kabiliyetteki beyanlardan uzak durmayı gerekli kılmaktadır.”