CHP Genel Sekreteri Bihlun Tamaylıgil, sorumlu bakanlardan ekonomi ile ilgili uyarıcı söylemler gelmeye başladığını belirterek, "Bugün yaşananlar dünyadaki gelişmelere bağlanarak geçilecek bir süreç değildir. AK Parti’nin 9 yıllık ekonomi politikalarının sonuçları ile karşı karşıyayız." dedi.
CHP Genel Sekreteri Bihlun Tamaylıgil, partisinin MYK toplantısı sonrası yaptığı açıklamada Türkiye’nin önemli gündem maddelerinden birinin de ekonomi olduğunu söyledi. Tamaylıgil, "Özellikle seçimden sonra ekonomiden sorumlu bakanların ve ekonomi ile ilgili grup yöneticilerinin uyarıcı söylemler içerisine girdiğini, bunları neden bugün ortaya koyduklarını da dikkatlice incelemek gerekiyor.” dedi. Hükümet programında toz pembe bir Türkiye ekonomisi tablosu çizildiğini söyleyen Tamaylıgil, şöyle devam etti: "Biz seçimden çok daha önce yürütülen ekonomi politikalarının ne derece yanlış olduğunu vurguladık. Uyarılarımızı dile getirdiğimizde, bugün dünyadaki şartları bahane ederek kriz uyarısında bulunan ekonomiden sorumlu yöneticiler, bizleri evham yapmak ve yanlış değerlendirmekle suçluyorlardı. Bugün yaşanan sonuçlar dünyadaki gelişmeler bağlanarak onların başlığı altında değerlendirilerek geçilecek bir süreç değildir. Burada AK Parti'nin uygulamış olduğu 9 yıllık ekonomi politikalarının sonuçları ile karşı karşıya olduğumuz bir gerçektir."
Kıbrıs Barış Harekatı’nın yıl dönümü olduğunu hatırlatan Tamaylıgil, "Adada barış içinde bir hayat devam ediyor ancak sorunlar nihayetlenmedi. Sorunun kalıcı bir çözüme ihtiyaç içinde olduğu son derece açık. CHP olarak çözümün BM çatısı altında ve iki toplumlu, iki kesimli, tarafların siyasi eşitlik anlayışına dayalı olarak iki kurucu devletin oluşturacağı bir yapı içinde olması önerildi." dedi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Kıbrıs konusundaki açıklamalarını takip ettiklerini belirten Tamaylıgil, "Bu söylemlere baktığımızda CHP’nin yıllardır söylediği ancak hükümete anlatamadığı bir sürecin bugünlerde anlaşılır olduğunu ve doğru olduğunu idrak ettiklerini de görüyoruz." diye konuştu.

"BAŞBAKAN, GAZİ MECLİS’TEN ÖZÜR DİLEMELİ"
Meclis TV ve yayınları ile ilgili başlığın da toplantıda ele alındığını dile getiren Tamaylıgil, Başbakan Erdoğan’ın yasama organı ve TBMM Başkanı’nın sorumluluğunda olan konulara müdahale ettiğini ileri sürdü. Tamaylıgil, "Muhalefetin ve dile getirdiği başlıkların kamuoyu ile paylaşılması ve Meclis çatısı altında yapılan çalışmaların, iletişim noktasında ortaya konmasına bir sansür uygulaması olarak kendini gösterdiğini görüyoruz. Meclisi’in içindeki görüşmeleri, komisyon, genel kurul ve grup toplantılarının içeriğindeki çalışmaları şov yapmak olarak değerlendiren Başbakanın da gazi Meclis’ten ve bu siyasi partilerden özür dilemesi gerekir." şeklinde konuştu.

"TERÖR KONUSUNDA, TUTARLI, SONUÇ ALICI BİR ÇALIŞMA YÜRÜTÜLMELİ"
Tamaylıgil konuşmasının ardından soruları yanıtladı. Terör konusunun gündeme gelip gelmediğinin sorulması üzerine Tamaylıgil, "Terörle mücadelede kararlı, bilgili ve sonuç alacak bir sürecin işlemesi vazgeçilmez bir gerçeklik.”dedi. Hükümet programında terörle mücadele konusunun bir satır bile yer almadığını söyleyen Tamaylıgil, “Bu konuda acilen yapılacakların ortaya konularak, muhalefet ile de paylaşılarak, tutarlı, kalıcı ve sonuç alıcı bir çalışma ile götürülmesi gerektiği açık bir gerçektir." dedi.

"DEVLETİN KURUMLARI ARASINA BİR GÜVENSİZLİK Mİ VAR?"
Bir gazetecinin, "13 askerin şehit olduğu Silvan’daki çatışmanın ardından Genelkurmay Başkanlığı inceleme başlatmıştı. Başbakan Erdoğan’da dün, biz de bir çalışma yapacağız, dedi. Bunu nasıl yorumluyorsunuz?” şeklindeki sorusu üzerine Tamaylıgil, “Bu ne demektir diye baktığımızda, devletin kurumları arasında bir güvensizlik mi var sorusunu sormakla cevabının bulunması gerektiğine inanıyorum. Hükümetin böyle bir güvensizlik içinde mi olduğunu sorgulamak gerekir diye düşünüyorum." diye konuştu.

"GÖLGE KABİNE GİBİ BİR ÇALIŞMA SÖZ KONUSU DEĞİL"
CHP’de gölge kabine çalışmasının yapıldığı yönünde haberlerin hatırlatılması üzerine Tamaylıgil, "Ben de gazetelerden okudum. CHP ile ilgili gazetelerde bizim konuşmadığımız, şekillendirmediğimiz pek çok konu hakkında haberler çıkıyor. Böyle bir çalışma, yapılandırma söz konusu değil. CHP’nin her milletvekili, üyesi mevcut hükümetin uygulamaları, yanlışlıklar ve bunların doğru yönde, Türkiye’nin yararına değişeceği başlıklarda ne gibi katkı sağlarız noktasında birer bakanlar kurulu üyesi gibi sorumluluk ve bilinç içindedir.”
TRT’nin halkın ödediği vergilerle görevini yerine getiren, tarafsız, yansız ve objektif habercilikte olması gereken bir kurum olduğunu kaydeden Tamaylıgil, “Eğer, ortaya çıkan sonuçlar ve yapılan çalışmalar bu işlemi yansıtmıyorsa CHP bunu her zaman her şeklide ortaya koyacak ve dile getirecektir.” ifadesini kullandı.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin’in, İsa Gök’ün yemin etmemesi halinde parti mekanizmalarının devreye gireceği yönünde yaptığı açıklamanın hatırlatılması üzerine Tamaylıgil, "İsa Gök, deneyimli bir milletvekili ve hukukçudur. Görüşlerine saygı duyacağımız bir arkadaşımızdır. Bu noktada değerlendirmelerini yapacağını, Meclis’in çalışması ile beraber kedisinin de beraberce hareket edeceğimiz, çalışacağımız günlerde gereğini ortaya koyacağını beyan olarak tahmin ediyorum." dedi.