TÜRKİYE’de kadın ve erkek arasında kişi başına düşen milli gelir farkı 3.5 kat. En az ortaöğrenim görmüş kadınların oranı yüzde 39. Bu oran erkeklerde yüzde 60. Bu verilerle Türkiye Cinsiyete Dayalı Gelişme Endeksi’nde 148 ülke arasında ancak 118’inci olabildi.


EKONOMİK gelişme, eğitim, yaşam beklentisi, istihdamdaki sorunlar... Bunlar artıları, eksileriyle Türkiye’yi Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı’nın (UNDP) İnsani Gelişme Endeksi’nde 187 ülke arasında 69’uncu sırada olmasını sağladı. Ama öyle bir hesap yaptı ki UNDP, burada Türkiye karaya oturdu. Bu yıl ilk kez açıklandı bu endeks. Adı Cinsiyete Dayalı Gelişme Endeksi. Kaçıncı olduk dersiniz. Bu hesabı UNDP İnsani Gelişme Endeksi’ni hesapladığı 187 ülke için değil 148 ülke için yapabilmiş. Biz de bu 148 arasında 0.884’lük endeks değeriyle tam 118’inciyiz. Bu Türkiye’yi İnsani Gelişme Endeksi’nde yer aldığımız yüksek insani gelişme gösteren ülkeler arasından koparıp orta insani gelişme sınıfına atıyor. 

HESABI NASIL YAPTI?
UNDP bu hesabı nasıl yaptı? İnsani Gelişme Endeksi’ni toplumsal cinsiyet uçurumlarına göre değerlendirdi. Yani, kadın İnsani Gelişme Endeksi değerinin, erkek İnsani Gelişme Endeksi değerlerine oranına dayanan bir ölçüm yaptı. Bunun için de üç temel bileşeni ele aldı. Sağlık, eğitim ve ekonomik kaynaklar üzerindeki hakimiyet. Sağlık için kadın ve erkeklerin doğumda ortalama yaşam beklentisini ölçtü. Eğitimde kız ve erkek çocukların ortalama öğrenim görme süresi beklentisini ve 25 yaş üstü yetişkinler için ortalama öğrenim görme süresini yine kadın ve erkekler için ele aldı. Son olarak ekonomik kaynaklar üzerindeki hakimiyet için de kadın ve erkekler için kişi başına düşen tahmini gayri safi milli hasıla oranlarını ölçtü.

GELİRDE 3.5 KATLIK FARK
Türkiye’de kadınların doğumda ortalama yaşam beklentisi 78.7 yıl, erkeklerin ise 71.8 yıl. Tek kadınlar lehine olan veri bu. Öğrenim görme süresi beklentisi kadınlar için 13.8 yıl iken erkeklerde 15 yıl. Ortalama öğrenim görme süresi kadınların 6.4 yıl, erkeklerin 8.7 yıl. İşte en kötü veri kişi başına düşen gayri safi milli hasıla. Kadınlarda sadece ama sadece 8 bin 813 dolar, erkeklerde 28 bin 318 dolar. Yani erkeklerin milli gelirden kişi başına aldıkları pay kadınların tam 3.5 katı.

SONDAN 30’UNCU OLMAK
Bu veriler ışığında kadınların İnsani Gelişme Endeksi değeri 0.704, erkeklerin 0.796 çıkıyor. Türkiye’nin Cinsiyete dayalı gelişme endeksi ise 0.884 olarak belirleniyor. Bu oran da Türkiye’yi 148 ülke arasında 118’inci sıraya itiyor. Diğer ülkelerde durum nasıl derseniz Türkiye’nin çok yüksek ve yüksek insani gelişme sınıfına yaklaşamadığını söyleyelim. Ortalama endeks oranı çok yüksek insani gelişme olan ülkelerde 0.975, yüksek insani gelişme olan ülkelerde ki bu Türkiye’nin İnsani Gelişme Endeksi’nde aralarında bulunduğu grup 0.946. Aradaki fark dağlar kadar. Bize yakın olanlar orta insani gelişme ve düşük insani gelişme ülkeleri. Sırasıyla ülkelerde endeks değeri 0.875 ve 0.834. 
Bu arada UNDP Türkiye dün Ankara’da bugün İstanbul’da raporu kamuoyuna açıkladı.

Eşitsizlik dünyayı sarmış
KADINLAR küresel çapta da eşitsizliğe uğruyor. Rapora göre ülkeler arasında farklılıklar olmakla birlikte dünya çapında kadın İnsani Gelişme Endeksi değerleri, erkek İnsani Gelişme Endeksi değerlerinden yüzde 8 daha az. Ancak Cinsiyete Dayalı Gelişme Endeksi kişi başına düşen tahmini gayri safi milli gelir açısından cinsiyetler arasında büyük bir eşitsizlik olduğunu da ortaya koydu. Küresel düzeyde erkeklerde kişi başına düşen milli gelir kadının tam iki katı. Türkiye’de ise 3.5 kata çıkıyor. 16 ülke var ki kadınların gelişme endeksi erkeklerinkine eşit ya da yüksek. Yanlış anlaşılmasın bu ülkelerde de kadının gelirden aldığı pay erkeklerinkinden yüksek değil, sadece daha uzun eğitim görüp daha uzun yaşıyorlar.

Genç anneler sorunu
TOPLUMSAL Cinsiyet Eşitsizliği Endeksi UNDP’nin 2010 yılından beri kullandığı diğer bir cinsiyet eşitsizliğini göstermeyi hedefleyen veri seti. Bunun temellerinde üreme sağlığı, kadının güçlendirilmesi ve ekonomik faaliyetler yer alıyor. Kadınların işgücüne katılımı, parlamentodaki temsil oranı, anne ölüm ve ergen doğurganlık oranları bu eşitsizliği belirliyor. Türkiye bu endekste 149 ülke arasında 69’uncu sırada. Bu endekste puanları anne ölüm oranınızdaki görece makul orandan kazanıyoruz. Ergen doğurganlık oranında her 1000 doğumda yüzde 30.9 ile ön sıralardayız. Kadınların işgücüne katılım oranı Arap ülkeleriyle aynı seviyede. 25 yaş üstü en az ortaöğrenim görmüş nüfusta kadının oranı ise sadece yüzde 39.