1- KADIKÖY'DE ANNESİ İLE EŞİNİ SİLAHLA ÖLDÜREN ŞÜPHELİ YAKALANDI

Cengiz ÇOBAN - Çağrı ÇALIŞKAN - İlkay DİKİCİ - Ali Kerem BENGİ-Ali ABLAY / İSTANBUL
Kadıköy'de bir kişi, her ikisi de çiçekçilik yapan annesi ile eşini silahla vurarak ağır yaraladı. Hastaneye kaldırılan eşi Seyhan Yüksekova ile annesi Zülfiye Yüksekova, yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak hayatını kaybetti. Polis, kaçan Tahsin Yüksekova'yı Ataşehir'de silahıyla birlikte yakaladı. Gözaltına alınan şüpheli Yüksekova polis merkezine götürüldü. 

Olay, dün saat 18.00 sıralarında Cemil Topuzlu Caddesi üzerinde meydana geldi. Emniyet yetkililerinden edinilen bilgiye göre, 
Tahsin Yüksekova(38), cadde üzerinde çiçekçilik yapan eşi Seyhan Yüksekova(37)'nın bulunduğu dükkan önüne gelerek onunla tartıştı. Tahsin Yüksekova, bu sırada eşi Seyhan Yüksekova'ya silahla bir kaç el ateş etti. Seyhan Yüksekova yere yığılırken, Tahsin Yüksekova, aynı cadde üzerinde yine çiçekçilik yapan annesi Zülfiye Yüksekova'ya da kurşun yağdırdı. Tahsin Yüksekova, Bostancı istikametine giden dolmuşa binerek olay yerinden uzaklaştı. Bildirilmesi üzerine olay yerine polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Sağlık ekipleri, yaralı iki kadını ambulanslarla hastaneye kaldırdı. Ancak her iki kadın, hastanede yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak hayatlarını kaybetti. Polis çevre güvenliği alarak olay yerinde araştırma yaptı. 

ŞÜPHELİ YAKALANDI 
Ekiplerin çalışmaları sonucu, şüpheli  Tahsin Yüksekova Ataşehir'de olayda kullandığı iddia edilen tabancayla birlikte yakalandı. Şüphelinin Tahsin Yüksekova'nın cinayet, kasten yaralama, tehdit, hakaret, ruhsatsız silah taşıma suçlarından sabıkalı olduğu öğrenildi.   
Mahalle sakini Mustafa Yılmaz, Zühmiye Yüksekova için, " Mahalle esnafımız çiçekçi. Sevdiğimiz bir ablamızdı. Ben çalışırken silah sesini duyup dışarı çıktığımda yerde yatıyordu zaten" dedi.

Görüntü Dökümü:
------------
-Şüphelinin polis merkezine getirilişi
-Olay yerinden görüntüler
-Polis ekipleri
-Olay yeri inceleme ekipleri
-Caddeden detaylar
-Çiçekçiden detaylar

18.01.2020 - 19.33 Haber Kodu : 200118199
18.01.2020 - 20.01 Haber Kodu : 200118200
18.01.2020 - 20.46 Haber Kodu : 200118202
18.01.2020 - 21.01 Haber Kodu : 200118203
19.01.2020 - 01.16 Haber Kodu : 200119007

========================

2- BİRLİKTE EĞLENDİKLERİ KADINLARI BACAKLARINDAN VURDULAR

* Şişli'de 2 erkek birlikte eğlendikleri 2 kadına kurşun yağdırdı. Bacaklarından vurulan genç kadınlar yaralanırken saldırganlar kaçtı

Haber- Kamera. Mustafa BAKIRHAN, İSTANBUL()
Şişli Mecidiyeköy'de birlikte eğlendikleri 2 erkeğin silahlı saldırısına uğrayan 2 genç kadın bacaklarında vurularak yaralandı. Olay, Mecidiyeköy Kekik Sokak üzerinde 03.30 sıralarında meydana geldi. İddiaya göre, sokak üzerinde bulunan günlük kiralanan bir dairede S.K. ile S.K adlı 2 genç kadınla birlikte eğlenen 2 erkek, kadınlarla tartıştı. Tartışma sonucunda 2 erkekten biri yanında bulunan tabancayla genç kadınlara ateş etti. 2 kadın, bacaklarına isabet eden kurşunlarla yaralanırken olayı gerçekleştiren 2 kişi kaçarak olay yerinden uzaklaştı. 

2 GENÇ KADIN BACAKLARINDAN VURULDU
Silah sesleri üzerine sokağa çıkan mahalle sakinleri durumu polis ve sağlık ekiplerine bildirdi. Polis, sokağı güvenlik şeridi içine alırken sağlık ekipleri yaralılara müdahale etti. İlk müdahalesi olay yerinde yapılan yaralılar ambulansla hastaneye kaldırıldı.  Olay yeri inceleme polisleri, sokak üzerinde delil araştırması yaptı. Sokak üzerinde çok sayıda boş kovan olduğu görüldü. Polis olayla ilgili çalışma başlattı. 

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
-----------------
-Yaralı kadının görüntüsü
-Yaralı kadının ambulansa konulması
-Olay yerinden detaylar
-Polisin çalışması
-Boş kovanlardan detaylar
-Olay yerinden incelemeler
-Genel ve detaylar 

19.01.2020 - 05.34 Haber Kodu : 200119017

========================

3- YOLDAN ÇIKAN KAMYON TEPE ÜSTÜ PARKA UÇTU

Haber- Kamera: Mustafa BAKIRHAN / İSTANBUL,()
Kağıthane'de sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sebebiyle yoldan çıkan nakliye kamyonu,  tepe üstü parka uçtu. Kamyonda bulunan 2 kişinin yara almadan atlattığı kazada kamyonda hasar meydana geldi. 

Kağıthane'de seyir halinde olan bir nakliye kamyonu, sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucunda yoldan çıkarak tepe üstü parka uçtu. Olay,  Nurtepe Mahallesi Eyüp Sultan Caddesi üzerinde  23:30 sıralarında meydana geldi. Üzeyir T. idaresindeki  34 ACE 704 plakalı nakliye kamyonu Eyüp Sultan Caddesi üzerinde seyir halindeyken sürücüsünün bir anlık dalgınlığı sonucunda yoldan çıktı. 

MUCİZE KURTULUŞ 
Parkın duvarını aşan kamyon, tepe üstü parka uçtu.  Neye uğradığını şaşıran sürücü Üzeyir T.  ve oğlu, kazayı şans eseri yara almadan atlatırken 2 kişi bulundukları yerden kendi imkanlarıyla çıktı.  Haber verilmesi üzerine olay yerine polis sevk edildi.  Yoldan çıkarak parka uçan kamyon, olay yerine çağrılan vinç yardımıyla bulunduğu yerden kurtarıldı. Kazada kamyonda maddi hasar meydana geldi. 

Görüntü dökümü:
--------------
-Kamyondan  detaylar
-Çevreden detaylar
-Genel ve detaylar


19.01.2020 - 01.41 Haber Kodu : 200119012

=================================

4- CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN MERKEL İLE GÖRÜŞTÜ

Haber: Gülseli KENARLI / İstanbul, ()
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Almanya Başbakanı Angela Merkel ile bir telefon görüşmesi gerçekleştirdi.
Görüşmede, Libya başta olmak üzere bölgesel gelişmeler ele alındı.

===================

5-  ERDOĞAN GAYRETTEPE-İSTANBUL HAVALİMANI METROSUNUN İLK RAY KAYNAĞI TÖRENİNDE KONUŞTU  

Haber: Gülseli KENARLI - Kamera: Güven USTA / İstanbul, ()
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Gayrettepe-İstanbul Havalimanı metro projesinin ilk ray kaynağı törenine katıldı. İhsaniye Metro istasyonu inşaatında düzenlenen törene Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yanı sıra Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Mehmet Cahit Turhan, Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, İstanbul Valisi Ali Yerlikaya, AK Parti İstanbul İl Başkanı Bayram Şenocak da katıldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, törende yaptığı konuşmasında metro ile ilgili, "Havalimanımızı şehrimize kazandırırken elbette ulaşım boyutunu da ihmal etmedik. Açılışla birlikte havalimanı işletmesi kendi otobüs seferlerini zaten başlattı. Toplu taşımayı kolaylaştırmak ve hızlandırmak amacıyla metro hattının inşası için de hemen kolları sıvadık. Toplam uzunluğu 37,5 kilometreyi bulan ve 9 istasyondan oluşan bu metro güzergahı, İstanbul'daki diğer tüm toplu taşıma hatlarıyla da bağlantılıdır. Gayrettepe-İstanbul Havalimanı metro hattı, ülkemizin kazı çalışmaları en hızlı yürütülen projesidir. Sayın Bakanımızın da ifade ettiği gibi, 10 kazı makinesinin birden çalıştığı bu süreci hamdolsun başarıyla sürdürüyoruz. Kazı çalışmalarının yüzde 94'ü, tünellerin de önemli bir kısmı tamamlandı. Projenin genelinde de aşağı yukarı üçte ikilik gerçekleşme oranına ulaştık. Şimdi rayların döşemesine başlıyoruz. Amacımız 24 saat kesintisiz çalışmayla günde 470 metrelik ray montajını gerçekleştirmektir" dedi.
 
BU YILIN SONUNDA İLK ETAP AÇILIYOR
Erdoğan, "Projenin rayları ve bağlantı malzemeleri yerli firmalarca üretiliyor, Türk mühendisleri ve işçileri tarafından da döşeniyor. Bu hattın sinyalizasyon sistemi ve metro vagonları da bu arada gerçekleştirilecek. Özellikle içinden geçtiğimiz şu kritik dönemde ülkemizde üretimi mümkün olan hiçbir işin dışarıdan getirilmesine rıza gösteremeyiz. Bu konuda varsa yapılan yanlışlar, hepsinin de derhal düzeltileceğine inanıyorum. Aynı şekilde tamamlandığında saatte 120 kilometreyle ülkemizin en hızlı metro araçları burada faaliyet gösterecek. Böylece ülkemizin ilk hızlı metrosu unvanını da kazanacak bu hatla Havalimanı-Gayrettepe arasındaki ulaşım, 35 dakikada sağlanacak. Hedef ilk 28 kilometrelik kısmı oluşturan ve Hasdal'a kadar olan bölümü bu yılın sonunda, Kağıthane bölümü 2021 Nisanı'nda, Gayrettepe'yi de 2021 Ağustosu'nda hizmete almak. Şu anda bulunduğumuz İhsaniye istasyonu da ilk hizmete girecek kısımda yer alıyor. İstanbul'a ulaşım hizmetlerinde gerçek anlamda çağ atlattık. Önce Marmaray, ne diyorlardı? 'Yaptırmayız. İstemezük.' Kim diyordu? Bu CHP zihniyeti diyordu. Allah'tan ki denizin altından geçtiği için göremediler, yaptık bitirdik. Açılışından bu yana son rakamı aldım az önce, ne kadar İstanbullu veya oradan insanlar geçti biliyor musunuz? 500 milyon. Biz buyuz. Onların hayalleri bile ulaşamaz bizim ulaştığımız yerlere. Biz karadan dikkat edin kadırgaları yüzdüren, geçiren Fatih'in torunlarıyız. Dedemiz Fatih karadan kadırgaları geçirdi ve Haliç'e indirdi, biz de dedemizin izinden denizin altından hem Marmaray'ı yaptık, ardından da Avrasya Tüneli'ni açtık. Şimdi bu 'İstemezük' diyenler Marmaray'dan geçiyor mu? Geçiyor. Avrasya tünelinden geçiyor mu? Geçiyor. Ama bunlarda marifet iltifata tabidir diye güzel bir kelam var ya böyle bir şeyden anlamazlar, 'Saygı duyalım' demezler. Ama onlar isteseler de istemeseler de biz milletimize hizmete devam edeceğiz" şeklinde konuştu. 

"BUNLAR HEM HİZMET VERMEZLER HEM DE HİZMET EDENE TEŞEKKÜR ETMEZLER"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Yavuz Sultan Selim Köprüsü yapılırken de aynı tepkilerle karşılaştık. Ne dediler? İstemezük. Yaptık mı? Yaptık. İnşallah orada da bir raylı sistemi ayrıca köprüde üçüncü bir hat olarak yapacağız. Osmangazi Köprüsü'nü yaptık mı? Yaptık. İstanbul Havalimanımızın ilk etabını da onlarla beraber hizmete aldık. Düşünebiliyor musunuz şu anda İzmir-İstanbul arasını 3 saat 15 dakikaya indirdik. 8-8,5 saatlik bir yolu buraya indirdik. Bay Kemal, İzmir milletvekili, bir gün de kalk teşekkür et. Yok. Niye? Bunların zihniyetinde bu yok. Çünkü bunlar hem hizmet vermezler hem de hizmet edene teşekkür etmezler. İstanbul'un Ankara, Eskişehir, Konya, Bilecik, Kocaeli ve Sakarya ile olan bağlantılarını yüksek hızlı trenle sağladık. İnşası devam eden hızlı tren hatlarıyla İstanbul'u ülkemizin dört bir noktasına bağlayacağız. İstanbul inşallah böylece dünyanın mega kenti olarak dünyanın en büyük şehirlerinden birisi olarak bu namını daha da yayacaktır. Kuzey Marmara Otoyolu'nun Kınalı-Odayeri ve Kurtköy-Akyazı kesimlerinin bir kısmını trafiğe açtık. Kalan kısımları da önümüzdeki aylarda hizmete açıyoruz" diye konuştu. 

"BÜYÜK İSTANBUL TÜNELİ" 
Erdoğan, "Marmaray ve Avrasya'dan sonra, Boğaz'ın altından geçecek olan yeni tünel Büyük İstanbul Tüneli'nin etüt proje çalışmalarını da bitirdik. Bu projenin günlük 6.5 milyon yolcunun kullanacağı toplam 11 farklı raylı sistem hattını birbirine bağlayacak hızlı metro karakterinde bir raylı sistem olacak. Marmaray'ın devamı niteliğindeki Gebze-Halkalı banliyö hatlarını baştan sona modernize ettik, Büyükşehir Belediye Başkanı olduğumda İstanbul'un raylı sistem uzunluğunun yaklaşık 34 kilometreydi. Bugün 233 kilometre raylı sistemle İstanbul'a hizmet veriyoruz. Ayrıca uzunluğu 14,2 kilometreyi bulan tüneller ve 288 kilometre uzunluğundaki metro hatlarının yapımları devam ediyor. Hedefimiz İstanbul'u inşallah 190 kilometreyi bulan tünelleri ve bin 100 kilometrelik metro hatlarıyla dünyanın en yaygın ulaşım ağına sahip kılmaktır. Hala hizmet veren veya inşası süren 318 kilometrelik raylı sistem ağının 165 kilometresini, yani yarıdan fazlasını Ulaştırma Bakanlığımız gerçekleştirdi. Çünkü İstanbul'un projeleri bu şehrin mahalli yönetimlerine bırakılamayacak kadar önemlidir, hayatidir, büyüktür. Ülkemizin adeta vitrini ve göz bebeği olan İstanbul'a ibadet şevkiyle hizmet ediyoruz. 81 ilimizin tamamında da büyük projeleri yine hükümet olarak üstleniyor, milletimize ihtiyacı olan hizmetleri hızlı ve etkin bir şekilde sunuyoruz. Bizim için hizmette rekabet, siyasi rekabetten önde gelir. Şayet bir şehrimizin hizmete ihtiyacı varsa, biz orada oy oranına, milletvekiline, belediyesine bakmayız. Bakanlıklarımızın her biri kendi alanlarında tespitlerini yapar, hazırlıklarını tamamlar ve çalışmaya başlar. İşte bu anlayışla Türkiye'nin tamamına 17 yılda Cumhuriyet tarihinde yapılanların hepsinden katbekat fazla hizmet götürmeyi başardık. Eğitimden sağlığa, ulaşımdan enerjiye, toplu konuttan spora, şehircilik altyapısından sosyal yardımlara kadar her konuda 82 milyon insanımızın her birini kucaklamanın gayreti içinde olduk" dedi.

"FAİZLERİ DE İNDİRDİK Mİ? İNDİRDİK"
Cumhurbaşkanı Erdoğan,  "Ne diyorlardı, 'Toplu konut olmaz, yapılmaz.' Müracaatlar ne oldu biliyor musunuz? 1 milyonu aştı. Niye? Benim milletim eğer inanıyorsa bir kuruma, hele hele devletine orada akan sular durur. İşte TOKİ'ye inanıyor ve inandığı için de müracaatlarını yoğun bir şekilde yaptılar. Faizleri de indirdik mi? İndirdik. Daha da inecek. Faizler indikçe benim vatandaşımın bu noktadaki müracaatları daha da artacak. Çünkü ben gecekondularda kardeşlerimin, vatandaşımın oturmasını istemiyorum. Çünkü benim vatandaşım insanca yaşama erdemine buralarda ulaşacak" ifadelerini kullandı. 

"BİZİM AMACIMIZ KİMSEYİ DÖVMEK, RENCİDE ETMEK, KİMSEYİ HAKSIZ ŞEKİLDE HİZMETTEN ALIKOYMAK DEĞİLDİR"
Erdoğan, "Hatırlarsanız 1989 yılında ülkemizdeki belediyelerin çok büyük bir bölümü CHP çizgisindeki bir siyasi anlayışın eline geçmişti. Ardından yapılan 1994 seçimlerinde hizmet yerine lafta, sloganda, göz boyamada yarışanların hepsi tarihe gömüldü. Biz de aynı dönemde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olarak başladığımız yolculuğumuzu Başbakanlık ve Cumhurbaşkanlığı ile sürdürdük. Ülkeyi ve şehirleri yönetme yetkisi almak, böyle ağır bir sorumluluğun altına girmek herkese nasip olmaz. Şayet milletin size verdiği bu fırsatı, Hakk'a ve halka hizmet anlayışıyla en güzel şekilde değerlendirirseniz önünüzde uzun ve aydınlık bir yol açılır. Ama işi siyasi şaklabanlığa vurup sadece kendi hesaplarınızın ardından giderseniz, millet de size ilk fırsatta dersinizi verir. Genel Başkanı olduğum AK Parti'ye mensup belediye başkanlarına da aynı tespitleri ifade edip, aynı tavsiyelerde bulunuyoruz. Çünkü bizim amacımız kimseyi dövmek, rencide etmek, kimseyi haksız şekilde hizmetten alıkoymak değildir. Tam tersine bu ülkenin ve 82 milyonun Cumhurbaşkanı olarak halka hizmet eden herkese destek vermekle görevli olduğumuzu biliyoruz. Nitekim İzmir, Diyarbakır, Eskişehir, Mersin gibi farklı partilere mensup belediye başkanları tarafından yönetilen şehirlerimize nice büyük yatırımların yapılmasını biz sağladık. Üstelik bu yatırımların çoğu da o illerimizin belediyelerinin sorumluluk alanındadır. Bugün de şehrine hizmet getirmek isteyen her belediyeye partisine bakmaksızın destek veriyoruz. Ama belediyeler görevlerini yerine getirmiyor diye halkımızın mağduriyetine göz yumacak da değiliz. Söz verdiler, sözlerini yerine getirdiler mi? 'Suyu ucuzlatacağız' dediler, ucuzlattılar mı? 'Otobüslerdeki ücretleri düşüreceğiz.' dediler, düşürdüler mi? Çünkü bunların en büyük marifeti yalandır" diye konuştu. 
Erdoğan, "Ücretsiz süt vereceklerdi hala süt gelecek. Nerede kaldı bu süt? Su fiyatları düşecekti, ne oldu? Neyse Allah'a dua edelim de sularımız, yağmurlarımız kesilmesin. İnşallah sular devam etsin" dedi.

"KALKMIŞLAR HALA MONTRÖ DİYORLAR"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İstanbul'da bir Kanal İstanbul tartışması yaşanıyor. Bugün de bir toplantı yapmışlar. Hani bunların bir Millet İttifakı var ya, millet midir zillet midir ayrı bir konu. Aslında bizim açımızdan ortada tartışılacak bir şey yok. Kalkmışlar hala Montrö diyorlar. İstanbul'a alternatif bir su yolu ihtiyacını Büyükşehir Belediye Başkanlığı döneminden beri savundum, savunuyorum. Tarih boyunca da hep böyle bir projenin hayali kurulmuştur. Biz bunun adını Kanal İstanbul olarak koyduk ve 2011 seçimlerinde milletimizin takdirine sunduk. Milletimiz seçimlerde ezici bir çoğunlukla bize destek vererek bu projeye sahip çıktığını gösterdi. Hatırlarsanız adını da ne koymuştum? Çılgın Proje. Daha önce de ifade ettiğim gibi bu tartışma ülkemizde icraat yapanlarla, tek misyonu yapılanları engellemek olanlar arasındaki farkı bir kez daha ortaya koymuştur. Benzer tartışmaları İstanbul'a son 70 yılda kazandırılan her eserde görmek mümkündür. Rahmetli Menderes bugün İstanbul trafiğinin nefes boruları olan dev yolları açarken 'Buraya uçak mı indireceksiniz?' diye suçlanmıştı. İşte bunun örneği Vatan Caddesi'dir. Boğaziçi Köprüsü, yani bugünkü 15 Temmuz Şehitler Köprüsü inşa edilirken CHP zihniyeti ne demişti biliyor musunuz? 'İstanbul'un başına gelen en büyük felaket' diye karşı çıkmıştı. Özal'ın eseri olan Fatih Sultan Mehmet Köprüsü'nün inşasında da benzer yaygaralar koparmıştı. Biz de Marmaray'ı ve Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nü inşa ederken çok büyük saldırılara maruz kaldık" şeklinde konuştu.

GALATAPORT
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün Galataport'u ziyaret ettiğini belirterek, "Neymiş efendim? 'Putin, İstanbul Havalimanı'na inmemiş.' Biz de İstanbul Havalimanı'na inmiyoruz. Devlet başkanlarıyla birlikte Atatürk Havalimanı'nın uçak seyahatleri için özel yaptırdığımız şeref salonu var, onları orada ağırlıyoruz ve biz de orayı kullanıyoruz. Sayın Putin de oraya gelmiştir, orada karşılanmıştır. 15 Temmuz gecesi darbecilere karşı milletimizle birlikte destansı bir mücadele verdiğimiz bu şeref salonu uzun yıllar boyunca da hizmet verebilecek bir durumda. Biz de elimizde böyle bir imkan varken İstanbul Havalimanı'nda yeni bir şeref salonu inşasına şimdilik gerek duymadık" dedi. 
Erdoğan, "Bunların derdi hakikatleri öğrenmek değil de çamur atmak olduğu için 'Acaba niye böyle oldu' sorusunu sormak akıllarına bile gelmiyor. Şimdi aynı tartışmayı Kanal İstanbul konusunda yaşıyoruz. Kanal İstanbul'a karşı çıkanların hiçbirinin bu projenin aslında ne olduğu konusunda en küçük bilgileri veya fikirleri bulunmadığından eminiz." ifadelerini kullandı.

"KANAL İSTANBUL'U YAPMAKTA GEÇ BİLE KALDIK"
Erdoğan, "Kanal İstanbul'u 2011'den beri defalarca anlattık. Projeyi bir kez daha anlatacağım. Ancak gözleri olup da görmeyenler, kulakları olup da duymayanlar, dilleri olup da konuşamayanlara faydası olup olmayacağını bilemiyorum. İstanbul Boğazı'ndan yılda ortalama 45 bin gemi geçiyor, her gün şehrin iki yakası arasında 500 bin kişinin gidip geliyor. Boğazın üzerindeki yük ve insan trafiği baskısının her geçen yıl artıyor. Montrö Boğazlar Sözleşmesi'ne göre, geçen ticari gemi trafiğini engelleme imkanı yok. Fakat, bunların Montrö Sözleşmesinin nereyle ilgili olduğundan haberleri bile yok. Kanal İstanbul'u Montrö Sözleşmesi bağlar mı, bağlamaz mı, bundan da haberleri yok. Bir defa Kanal İstanbul'un Montrö Sözleşmesiyle yakından uzaktan alakası yoktur, bu böyle biline. Boğaz'da şu anda kılavuz kaptan ve römorkör gibi uygulamalar da kazaları önlemede yetersiz kalıyor. Boğazı ortadan kaldıramayacağımıza göre soruna kökten bir çözüm bulmamız gerekiyordu. Dünyadaki örneklere baktığımızda Kanal İstanbul tarzı su yollarının hem yaygın hem de oldukça karlı olduğunu görüyoruz. 2011'de milletimize bu sözü verdikten sonra adım adım dersimize çalıştık. İşin doğrusu 2023 hedeflerimizden biri olan Kanal İstanbul'u yapmakta geç bile kaldık" diye konuştu.

MALİYETİ 75 MİLYAR LİRA  
Erdoğan, "Kanal İstanbul'un inşa maliyetinin birilerinin söylediği gibi 125 milyar lira değil, şu an itibarıyla 75 milyar lira olarak hesaplanıyor" dedi. 
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Projenin finansmanında ve inşasında inşallah herhangi bir sıkıntı yaşanmayacağız. Türkiye'nin tüm büyük projelerinde olduğu gibi Kanal İstanbul'u da kör düşmanlık yapanlara rağmen Allah'ın izni ve milletimizin desteğiyle tamamlayacak ve bu abide eseri ülkemize kazandıracağız" dedi.

LİBYA 
Erdoğan, "Ülkemizin güney sınırları boyunca bir terör koridoruyla kuşatılma gayreti, ilkokul çocuklarının bile anlayabileceği açıklıkta yürütülen bir projedir. Buna rağmen hala 'Ne işimiz var bizim Suriye'de' diye sorabilen bir kafa, Türkiye ve Türk milletiyle tüm gönül bağlarını koparmış demektir. Türkiye'nin Suriye'de ne işi olduğunu bütün dünya anladı, bir tek bizim muhalefet partisi yöneticileri anlayamadı. Şimdi de her ağızlarını açtıklarında, 'Ne işimiz var bizim Libya'da' diye soruyorlar. Üstelik bunu söyleyen zat daha birkaç ay önce 'Akdeniz'de herkes var' ülkeleri sayıyor, 'Türkiye yok' diyerek yine bizi suçluyordu. Akdeniz'de Libya ile yaptığımız anlaşma sayesinde tüm dünyayı şaşırtan ve hayran bırakan bir denklem kurduk. Bay Kemal bunu görmedin mi? Bundan haberin yok mu? Barbaros'u görmedin mi orada Yavuz'u görmedin mi orada? Sismik araştırma gemilerimizi görmedin mi? Hepsi oralarda çalışıyor. Onların etrafında bizim Silahlı Kuvvetlerimizin, Deniz Kuvvetlerimizin fırkateynlerini de mi görmedin? Ama gözü var görmüyor, kulağı var duymuyor. Dili var ama konuşamıyor. Ülkemizin Libya'da ne işi olduğunu sormakla Akdeniz'de ne işimiz olduğunu sormak aynı şeydir" şeklinde konuştu. 
Erdoğan, "Bay Kemal herhalde bunu da görmezsin. Görsen de görmesen de oradayız ve orada bütün Akdeniz ile Libya ile ilgilenenlerle bunları konuşacağız. Tabii devlet yönetimini, diplomasiyi, güç dengelerini kurmayı parti içi ayak oyunlarıyla karıştıran sığ bir zihniyetin başka türlü bir refleksi olamaz. Yine de belki kalbi biraz yumuşar da kulağına iki kelam gider umuduyla bir kez daha tekrarlıyorum. Türkiye güney sınırlarını ve oralarda yaşayan kardeşlerinin huzurunu tamamen sağlayana kadar Suriye'de olmaya hatta daha da ilerlemeye devam edecektir. Sen katil Esed ile her türlü flörtü yapmaya devam et. Türkiye güney sınırlarının güvenliğini artık Mardin'de, Şanlıurfa'da, Gaziantep'te, Hatay'da değil daha ötesinden başlatıyoruz. 3 yaşında, 5 yaşında, 7 yaşında, ayakları çırılçıplak olan yavruların İdlib'deki halini görmüyor musun Bay Kemal? Onlara sessiz mi kalacağız? Onlar bizim kardeşlerimiz. Zaten bu değil miydi o bombalardan kaçıp da bize sığınanlara, 'Biz bunları tekrar Suriye'ye göndereceğiz' diyen. Ah kardeşlerim ah. Bunlarda vicdan yok vicdan. Ama biz ensar ve muhacir olmanın idraki içindeyiz. Biz o kültürle yetiştik. Allah göstermesin böyle bir şey bizim başımıza gelseydi halimiz ne olurdu? Terör örgütlerini kendi inlerinde kıstırıp şimdi onları biz etkisiz hale getirebiliyoruz. Türkiye, Akdeniz'deki hakları teslim edilene, 500 yıllık kardeşlerinin bağlarının olduğu Libya halkının meşru yönetimi güvene kavuşana kadar Libya'da olmayı sürdürecektir. Bu konuda yalan yanlış lakırdı edenleri Turgut Reis başta olmak üzere, o topraklarda yatan binlerce şehidimize saygılı olmaya davet ediyoruz. Hiç değilse Gazi Mustafa Kemal gibi Libya topraklarında canları pahasına mücadele yürüten kahramanlarımızın hatıralarına hürmeten en azından susmayı deneyebilirler. Ne diyor? 'Biz Atatürk'ün partisiyiz.' Hadi oradan, geç o işi geç, kimleri aldatıyorsun. Kabrinden kalksa size bu ülkede yaşam hakkı tanımayacağına inanıyorum. Osmanlı'nın en zayıf olduğu dönemde yürüttüğü Trablusgarp ve Bingazi savunmalarıyla çekilirken bölgede kurulmasını sağladığı cumhuriyet, çok değil bir asır öncesinin hadiseleriydi. Libya halkının bugün ülkemizi bağrına basması, herhalde bir anda ortaya çıkan bir ruh halinin eseri değildir. Gerisinde çok derin bir tarih ve medeniyetin arka planı vardır" diye konuştu. 
Erdoğan, "Suriye, Akdeniz ve Libya konularında siyasetin, diplomasinin ve askeri gücün tüm imkanlarını sonuna kadar kullanmakta kararlıyız. Bu mücadelede bizi  destekleyen Cumhur İttifakı ve MHP Lideri Devlet Bahçeli'ye şükranlarımı sunuyorum. Böyle bir desteği vermedikleri gibi kısır siyasi hesaplarla bilerek veya bilmeyerek yeminli düşmanlarımız tarafından üretilen kampanyalara alet olanları da milletimize havale ediyorum. Bizi 2023 hedeflerimizi gerçekleştirmekten kimse alıkoyamayacaktır. En büyük mirasımız, evlatlarımıza 2053 ve 2071 vizyonlarını hayata geçirebilecekleri bir Türkiye bırakmak olacaktır. İnşallah büyük ve güçlü Türkiye idealimize her geçen yıl biraz daha yaklaşıyoruz" dedi. 

RAHŞAN ECEVİT
Erdoğan, merhum Başbakanlardan Bülent Ecevit'in eşi Rahşan Ecevit'in hayatını kaybettiğini hatırlatarak, "Kendilerine rahmet diliyorum ve tüm sevenlerine aynı şekilde ben de bu duygularımı kendileriyle paylaşıyorum" şeklinde konuştu. 

METRO TÜNELİNDE İNCELEME
Konuşmaların ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Cahit Turhan ve Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, asansörle metro tüneline inerek incelemelerde bulundu. Erdoğan burada, çalışmalarla ilgili yetkilerden bilgi aldı. 

Görüntü Dökümü:
------------------
- Erdoğan'ın açıklamaları
- Erdoğan'ın metro hattında incelemelerde bulunması
- Detaylar 

18.01.2020 - 16.59 Haber Kodu : 200118168
18.01.2020 - 19.02 Haber Kodu : 200118196


=====================

6- ÜMRANİYE'DE KURAN KURSUNDA YANGIN

Haber-Kamera: Ali Kerem BENGİ / İstanbul
Ümraniye'de bir kuran kursunda yangın çıktı. Yangında ölen yada yaralanan olmazken binada hasar meydana geldi.
İstiklal Mahallesi Meşrutiyet Caddesi'ndeki 5 katlı Ulu Cami Kuran Kursu'nun dördüncü katındaki odada henüz bilinmeyen bir nedenle yangın çıktı. Alevler kısa sürede odayı tamamen sardı. İhbar üzerine olay yerine çok sayıda itfaiye, sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Ümraniye, Dudullu ve Ünalan'daki itfaiye ekipleri yangına kısa süre müdahalesiyle söndürerek bir süre soğutma çalışması yaptı. Polis ekipleri çevrede güvenlik önlemi alırken kuran kursu yetkilerinden yangınla ilgili bilgi aldı. Sağlık ekipleri ise herhangi bir olumsuzluğa karşı hazır bekletildi. Kursa kursunda içeride kimsenin olmadığı öğrenilirken yangın çıktığı yerde hasar oluştu. İtfaiye ve polis ekipleri yangın çıkış nedeni araştırıyor. 

Görüntü Dökümü 
------------
-Kuran kursundan detaylar
-İtfaiye ekiplerin çalışması 
-Yangının çıktığı yerden detaylar
-Siyah dumanlardan detaylar 
-Polis ve sağlık ekipleri
-Çevredeki vatandaşlardan detaylar 
-Genel ve detaylar 

19.01.2020 - 02.38 Haber Kodu : 200119015

=============================

(ÖZEL) 
7- FATİH'TE İNTİHAR EDEN 4 KARDEŞE 'ROBİN HOOD' YARDIMI

- Fatih'te intihar eden 4 kardeşin bakkala olan 2 bin 380 lira borcu hayırsever bir kişi tarafından kapatıldı.
- 3 aydır müdürlü daireye ise fatura gelmeye devam ediyor.

Haber-Kamera: Elif YAVUZ-Buğra BENLİOĞLU/İSTANBUL, - FATİH'te siyanürle intihar eden 4 kardeşin borçlarının hayır sever tarafından kapatıldığı ortaya çıktı.

2 BİN 380 LİRALIK BAKKAL BORCU ÖDENDİ
Fatih'te 6 Kasım tarihinde Molla Gürani Mahallesi Oğuzhan Caddesi'nde 5 katlı binanın birinci katında oturan Cüneyt (48), Oya (54), Yaşar (56) ve Kamuran Yetişkin (60) kardeşlerin cansız bedenleri bulunmuştu. Ailenin maddi durumunun kötü olduğu belirtilmişti. Oturdukları evin alt katında bulunan bakkal işletmesinin sahibi Yetişkin kardeşlerin kendisine 2 bin 380 lira borcu olduğunu ve adını vermek istemeyen bir kişinin tüm borçları ödediğini söyledi. Deniz, "Görünmeyen adam diye biri geldi borcu ödedi gitti. 2 bin 380 lira borcu vardı. Adam ödedi gitti ismini de söylemedi. Öldükten 3 gün, bir hafta sonra geldi" dedi. 
Yusuf Deniz, " 'Adam borçlu gitmesin mezara' dedi. Kim olduğunu da söylemedi. Yanında birini yollamıştı. 8 aylık kira borcunu da ödedi diyorlar. Gelip geçen herkes bakıyor buraya. Geçen de elektrik idaresinden geldiler. Durumları kötüydü 23 tane icrası vardı" dedi. Kardeşlere ait veresiye defterine ise 'hayır niyetli ödendi' yazıldı.

EVE FATURA GELMEYE DEVAM EDİYOR
4 kardeşe ait evin elektriğinin gecikmiş borcu sebebiyle kesilmesinden dolayı elektrik dağıtım şirketine 888 bin 397 lira idari para cezası kesilmişti. 3 aydır kapısında mühür bulunan daireye ise fatura gelmeye devam ediyor. Kasım ve Aralık ayına ait 45 lira doğalgaz ve 129 lira su faturası geldiği görüldü.

Görüntü Dökümü
------------
-Evin dışından detaylar
-Bakkal sahibi Yusuf Deniz röportajı
-Fatura detayları
-Veresiye defteri detayı
-Muhabir anonsu (Elif YAVUZ)
-Genel ve detay

18.01.2020 - 17.12 Haber Kodu : 200118172
18.01.2020 - 17.17 Haber Kodu : 200118174

===========================

8- TEM'DE ZİNCİRLEME KAZA TRAFİĞİ KİLİTLEDİ

Haber-Kamera: Serdar ALTINTEPE - Buğra BENLİOĞLU / İSTANBUL,()
TEM otoyolunda hızla ilerleyen bir otomobil, duramayınca zincirlemeye kazaya neden oldu. 4 aracın karıştığı zincirleme kaza nedeniyle 2 şerit trafiğe kapandı. Edirne istikametinde trafik kilitlendi.
Kaza, saat 16.00 sıralarında TEM otoyolu İSTOÇ yönünde Yüzyıl Köprüsü altında meydana geldi. İddiaya göre, yoğun trafiğin olduğu bölgede hızla seyir halinde olan 34 BR 0196 plakalı otomobil sürücüsü, duramayınca önce refüjdeki taşa sonra da 34 NT 1545 plakalı otomobile arkadan çarptı. 34 NT 1545 plakalı otomobil de önündeki 34 AIK 114 plakalı otomobile, 34 AIK 114 plakalı otomobil de Adana Seyhan'dan gelen ve Seyhan Belediyesi Hentbol takımını taşıyan 01 EED 67 plakalı midibüse çarptı. 
Dört aracın karıştığı zincirleme kazaya neden olan 34 BR 0196 plakalı otomobil, refüje de çarpmasının etkisiyle yan yattı. Kazada yaralanan olmazken, TEM otoyolunda 2 şerit trafiğe kapandı. Olay yerine gelen çekici ile yan yatan otomobil çekildi. Kazaya karışan iki otomobil de sürücüleri tarafından emniyet şeridine itilerek yoldan çekildi. Kaza nedeniyle yola savrulan parçaların temizlenmesi sırasında TEM otoyolu Edirne istikameti bir süre trafiğe tamamen kapatıldı. Araçların ve otoyoldaki araç parçalarının temizlenmesinin ardından yol trafiğe açıldı.
Burhan Solmaz, "Maça gidiyorduk biz. Seyir halindeyken, köprünün altından geçerken biz köprü üstümüze çöktü sandık. Bir baktık arkamızdan 4 tane araç zincirleme gelip bize çarptı. Bizi mağdur ettiler. Adana'dan geliyorduk. Maça gidiyorduk" dedi.
Ali Adıkyeke de, "Çok süratliydi. Önünde 5-6 kilometre hızla giderken 100-110 kilometre hızla gelip çarpıyor. İyi ki can kaybı. Bu kadar ucuz mu can. Biz Adana'dan geldik. Hentbol takımının maçları vardı. Kura çekimine gidiyorduk. 14 tane çocuk var. Çocukların hepsi şok. İstanbul'a ilk kez geliyoruz böyle bir şeyle karşılaştık onda da" diye konuştu.

Görüntü Dökümü:
---------
Kazaya karışan araçlardan görüntü
Araçların çekilmesi
Yolun trafiğe kapanması

18.01.2020 - 18.23 Haber Kodu : 200118188

=============================

9- BEŞİKTAŞ'TA DEHŞET: POLİSE YAKALANMAMAK İÇİN İNTİHAR ETTİ

- ARKA KOLTUKTA KARTONLA ÖRTÜLMÜŞ AĞIR YARALI ORTAĞI BULUNDU

Ali ABLAY / İSTANBUL,
Beşiktaş'ta, polisin şüphe üzerine durdurmaya çalıştığı otomobilin sürücüsü, silahla başına ateş ederek intihar etti. Otomobilin arka koltuğunda ise intihar edenin ortağı üzeri kartonla örtülmüş, ağır yaralı olarak bulundu. İki ortağın olay öncesi birlikte yürüdükleri güvenlik kamera görüntülerine yansıdı.
Olay, dün saat 18.30 sıralarında, Beşiktaş Kültür Mahallesi'nde meydana geldi. Beşiktaş İlçe Emniyet Müdürlüğü ekipleri, şüphelendikleri bir otomobili durdurmak istedi. Otomobil sürücüsü, durmayarak kaçmaya başladı. Bunun üzerine polis ile aralarında kovalamaca yaşandı. Polis ekipleri, otomobilin önünü keserek durdurdu. Yakalanacağını anlayan sürücü Umut G., başına silahla ateş ederek intihar etti. Otomobilin arka koltuğunda kartonla üzeri örtülmüş ve başına ateş edilerek ağır yaralanmış halde bir kişi bulundu. İntihar eden Umut G.'nin ortağı olduğu belirlenen Bekir H., hastaneye kaldırılarak tedavi altına alındı. Bekir H.'nin hayati tehlikesi ise devam ediyor.  
Olayla ilgili soruşturma sürerken Bekir H.'nin, Umut G. tarafından otomobilin arka koltuğunda bulunduğu yerde silahla vurulduğu değerlendiriliyor. Ortaklar arasında alacak verecek meselesinden dolayı sorunlar olduğu tespit edildi.

SON ANLARI KAMERADA
Umut G. ile Bekir H.'nin, olay öncesi bir AVM'de birlikte yürüdükleri güvenlik kamera görüntüleri ortaya çıktı. Görüntülerde, iki ortağın olay öncesi, alışveriş merkezinden çıkarak, aynı otomobile bindikleri görülüyor.  

Görüntü Dökümü
----
-Güvenlik kamerası görüntüleri 


18.01.2020 - 18.05 Haber Kodu : 200118184

===============================

10- BAYRAMPAŞA'DAKİ SALDIRGANIN DAVRANIŞLARINI PSİKİYATRİ UZMANI DEĞERLENDİRDİ

Haber: Müge YARIMBATMAN - Kamera: İdris TİFTİKCİ / İSTANBUL, ()
Bayrampaşa'da kafede bıçaklı dehşeti değerlendiren Psikiyatri Uzmanı Dr. Murat Altın, "Uyuşturucu kişilerin muhakeme yeteneklerini bozar. Uyuşturucu etkisi altındaki kişiyi ikna etmek gerçekten çok zordur. Uyuşturucu etkisindeyken içinizden gelen dürtü neyse onu yaparsınız" dedi. 

"UYUŞTURUCU KİŞİLERİN MUHAKEME YETENEKLERİNİ BOZAR"
Bayrampaşa Yıldırım Mahallesi Şehit Kamil Balkan Caddesi'ndeki kafeye elinde bıçakla giren Bulgaristan uyruklu Milen Stoyanov Bahchevanov (33) bir bekçiyi yaraladıktan sonra vurularak öldürmüştü. Uyuşturucu kullandığı öne sürülen Bahchevanov'un davranışını Psikiyatri Uzmanı Dr. Murat Altın, "Kişilerin aldıkları uyuşturucu çeşitlerine göre farklılık göstermekle beraber genel olarak uyuşturucular kişilerin öncelikli olarak muhakeme yeteneklerini bozar. Bunlarla birlikte kendilerine veya çevrelerine, o anda mantıklı olmayan hareketler veya davranışlar göstermeye başlarlar. Bunlar basit bir sarhoşluk diyebileceğimiz bağırmaktan, nara atmaktan veya söylenmeyecek tarzda bir şey söylemekten başlayabilir. Fakat daha sonra bu giderek toplum kurallarını çiğnemek, dünkü olaydaki gibi diğer insanlara saldırmak olabilir. Alınan maddenin çeşidine göre halüsinasyonlar görmek, olmayan şeyleri görmek, hissetmek veya duymak şeklinde olabilir. O dönemde de kişilerde iyice saldırganlık, kendine zarar verme, insanlara zarar vermeye kadar giden basitten ağıra doğru birçok çeşitte davranış bozuklukları görülebilir" diye konuştu. 

"İKNA ETMEK GERÇEKTEN ÇOK ZORDUR"
Uyuşturucu etkisi altındaki bir saldırganın nasıl ikna edilebileceği konusunda Murat Altın, "Biriyle ortak noktada buluşabilmek için mantıklı konuşmanız gerekir ama eğer benim mantık merkezim dışarıdan bir şekilde kapatıldıysa ben mantıklı konuşamam. O an halüsileysem karşımdakilerin polis olduğunu algılayamayabilirim. 'Benimle birileri konuşuyor ama acaba kimler', 'Benimle konuşanlar gerçekten polis mi' veya ben de paranoya tezanlar başladığında 'Bunlar polis kostümlerinde olan başka insanlar' da diyebilirim. O yüzden de uyuşturucu etkisi altındaki bir kişinin, özellikle karşısındakinin polis olması veya başka bir ikna ekibinin olması çok bir şey değiştirmez. Kişi mantıklı düşünemediği için o anda bu kişiyi ikna etmek gerçekten çok zordur. Genel olarak bu tip durumlarda polisin çağırılmasının en önemli sebebi, kişi mantıklı düşünemediği için bu konuda eğitimli ve yetkili olan emniyet birimlerinin gerektiğinde fiziksel önlemler almasıdır" ifadelerini kullandı.

"İÇİNİZDEN GELEN DUYGU NEYSE ONU YAPARSINIZ"
Uyuşturucunun etkisindeki kişilerin korku durmasının zor olduğunu belirten Murat Altın, "Eğer mantıklı düşünmüyorsanız ve sebep sonuç ilişkisi kuramıyorsanız korku duymanız zordur. İçinizden gelen dürtü neyse onu yaparsınız. Bu tür maddeler korkusuzluk sağladıklarından veya korku duygularını yenmelerinden dolayı değil, kişilerdeki mantıklı düşünmeyi yok etmelerinden kaynaklı sebep sonuç ilişkisi kuramamalarından dolayı içlerinden geldiği gibi davranmalarıdır" dedi.

"VİZE UYGULAMALARINDA KİŞİLERİN UYUŞTURUCU ÖZGEÇMİŞİNE BAKILABİLİR"
Altın, "Öncelikli olarak bu tür uyuşturucu maddelerin ulaşıma engel olunması gerekiyor. İkincisi, özellikle dünkü olay bazında değerlendirdiğimizde vize uygulamalarında birçok ülkenin dikkat ettiği gibi, kişilerin daha önce uyuşturucu kullanım özgeçmişinin olup olmadığına, bu konuda adli sicil kayıtlarının olup olmadığına bakılabilir. Özellikle böyle kayıtları olan kişilerin ülkemize girdiklerinde belli oranda takip edilmeleri, uyuşturucu maddelere ulaşımın zorlaştırılması; kendi vatandaşlarımız açısından bakarsak da her yaştan vatandaşımızın bu konuda eğitilmesi ve bundan uzak durması için çalışmaların yapılması gerekiyor" ifadelerini kullandı.

"VATANDAŞ OLARAK YAPABİLECEĞİMİZ EN ÖNEMLİ NOKTA YETKİLİ EMNİYET BİRİMLERİNİ ÇAĞIRMAK"
Altın uyuşturucu etkisindeki bir saldırganla aynı ortamda olduğumuzda yapmamız gerekenlerle ilgili ise, "Orada olursak öncelikli olarak kişiyle yumuşak bir tarzda konuşmaya çalışırız. Eğer kişi mantıklı konuşmuyorsa, sanki başka insanlar da varmış gibi konuşuyorsa veya saldırganlaşmaya başlamışsa bu duruma emniyet birimlerinin müdahale etmesi gerekir. Çünkü emniyet birimleri bu konuda eğitimiler, ekipmanları var. Bizim vatandaş olarak burada yapabileceğimiz en önemli nokta, bu konuda yetkili olan emniyet birimlerini çağırmak ve durumu yetkililere bırakmaktır. Emniyet birimleri zaten duruma sağlık birimleriyle birlikte müdahale ediyorlar" sözlerini kullandı.
Uyuşturucu etkisi altındaki bir insanın bilerek veya bilmeyerek çok büyük zararlar verebileceğini belirten Altın, "Dünkü olaydaki gibi bir anda bir şeye karşı saldırganlaşabilir, bir şeyler fırlatabilir. Bunun sonuçlarının hangi etkiyle ne kadar büyüyebileceğini de hiçkimse tahmin edemez. O yüzden de en başından bu kişilerin belirli bir şekilde gözlem altına alınıp uzaklaştırılması, tedavi edilmesi veya tutuklanması gerekiyorsa hukuki bir şekilde değerlendirilmesi gerekir" dedi.

Görüntü Dökümü  (GÖRÜNTÜLER 2 PARÇADIR)
-------------------
(Aktuel) 
- Yardımcı Doçent Doktor Murat Altın ile röportaj 

(Arşiv) 
- Pala ile restorana giren saldırganın görüntüsü
- Panik ve arbede anları
- Polis ve bekçilerden görüntü
-Polisin bahchevanov'u etkisiz hale getirme anları

18.01.2020 - 18.14 Haber Kodu : 200118186
18.01.2020 - 18.20 Haber Kodu : 200118187

======================

11- BAKAN ERSOY BEYOĞLU KÜLTÜR YOLU PROJESİ'Nİ ANLATTI

-GALATA MEYDANI KAMULAŞTIRMAYLA BÜYÜTÜLECEK

Haber: Yüksel KOÇ - Kamera Feridun Açıkgöz / İstanbul
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Galataport'tan başlayıp Galata Kulesi, Tarık Zafer Tunaya Kültür Merkezi ve Atlas Pasajı'nın bulunduğu güzergahtan geçerek, bu yıl açılması planlanan Atatürk Kültür Merkezi'nde sona erecek olan, Beyoğlu Kültür Yolu Projesi'ne ilişkin bir basın açıklaması yaptı. 
Galata Meydanı'nın bulunduğu alanın büyütülmesi için kamulaştırma çalışması yapılacağını söyleyen Bakan Ersoy, bu yıl Atlas Sineması ve Atatürk Kültür Merkezi'nin de hizmete gireceğini, filmlerin galalarının Atlas Sineması'nda yapılacağını söyledi. 
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Galataport'tan başlayıp Atatürk Kültür Merkezi'nde sona erecek olan, Beyoğlu Kültür Yolu Projesi'nin, bu yıl hayata geçeceğini söyledi. Bakan Ersoy, bu amaçla Galata Kulesi'nin önünde bir basın açıklaması yaptı. 

"BEYOĞLU KÜLTÜR YOLU PROJESİ"
Bugün Cumhurbaşkanı ile birlikte Galataprort'ta incelemelerde bulunduklarını söyleyen Bakan Ersoy, "Bu yıl itibariyle, inşallah 5 Nisan'da ilk gemi yanaşacak ve Galataport faaliyete geçecek. Galataport'un bu yıl faaliyete geçmesiyle beraber başta Karaköy olmak üzere bu hatta, turizmde ilave bir canlanma olacak. Biz de bu bağlamda, hem turizm amaçlı, hem de kültür ve sanat ağırlıklı yeni bir projeyi hayata geçirmeye çalışıyoruz. Uzun zamandır planladığımız bir proje. Galataport'tan sonra Galata Kulesi, yani şu meydanı turizm açısından daha değerli hale getirmek, hem de kültür ve sanatın başlangıç noktası yapmak için bir proje başlattık; Beyoğlu Kültür Yolu Projesi" dedi.
 
GALATA MEYDANI KAMULAŞTIRMAYLA BÜYÜTÜLECEK
Bu nedenle Galata Meydanı'nda bazı kamulaştırmalar yapılacağını söyleyen Bakan Ersoy, "Bu bağlamda bu meydanda bazı kamulaştırmalar yapacağız. Galata Kulesi'nin bulunduğu meydan aslında İstanbul'un ilk meydanı. Burası Ceneviz Kulesi ve Ceneviz Meydanı olarak da adlandırılıyor. Ama maalesef daha sonra bazı aykırı yapılaşmalarla meydan olma özelliğini kısmen kaybetmiş. O aykırı yapılaşmalarda bir kamulaştırma süreci başlatıp, meydana tekrar eski özelliklerini kazandıracağız. Bu meydanın sadece turizmle anılmasını istemiyoruz. Kültür ve sanatla da ön plana çıkmasını istiyoruz. Bakanlığımıza bağlı genel müdürlükler, özellikle güzel sanatlar, opera, bale ve tiyatro bölümleri burada çeşitli etkinlikleri yıl boyunca gerçekleştirecekler" dedi. 
Bakan Ersoy, "Meydanın büyütülmesinden sonra sokak sağlıklaştırma çalışmasıyla tünele doğru bir yokuştan; eski Beyoğlu Evlendirme Dairesi'nin olduğu yerden çıkış yapacağız. Beyoğlu Evlendirme Dairesi'nde de bir çalışma başlatıyoruz. Tarık Zafer Tunaya Kültür ve Sanat Merkezi haline getiriyoruz. Böylelikle yokuşu da canlandırarak buradan başlayan yaya trafiğini tünele bağlamış olacağız" diye konuştu.

FİLMLERİN GALALARI ATLAS SİNEMASI'NDA OLACAK'
Atlas Sineması ile ilgili restorasyon çalışması olduğunu hatırlatan Bakan Ersoy, "Biliyorsunuz yine bu yıl içinde Atlas Pasajı ve Atlas Sineması'nın restorasyonu ile ilgili çalışmamız var. Başlattık. Yaz sezonu içinde restorasyonunu tamamlayarak onu hayata geçirmeyi planlıyoruz. Ve bundan sonra filmlerin galalarını Beyoğlu'nda Atlas Sineması'nda gerçekleştirilmesini sağlayacağız" dedi.

"BU YIL İÇİNDE AKM'Yİ HAYATA GEÇİRİYORUZ" 
Bu yıl içinde Atatürk Kültür Merkezi'ni hayata geçireceklerini söyleyen Bakan Ersoy, "Yine bu yıl içinde söz verdiğimi gibi inşallah Atatürk Kültür Merkezi'ni hayata geçiriyoruz. Ve Kültür Yolu'nu Atatürk Kültür Merkezi'nde tamamlamış oluyoruz. Bir çok aktiviteyi içinde geliştiren çok devasa bir yapı" dedi. 

BEYOĞLU KÜLTÜR YOLU: GALATAPORT'TAN BAŞLAYIP AKM'DE BİTECEK
Bakan Ersoy, Beyoğlu Kültür Yolu Projesini şöyle anlattı: Galataport'tan başlayıp, Galata Kulesi'nden Tarık Zafer Tunaya'dan Beyoğlu'na bağlanmış Beyoğlu Kültür Yolu'nu takip ederek, Atlas Pasajı'ndan Atatürk Kültür Merkezi'ne bağlamış olacağız. Böylelikle Kültür Yolu'nu aktif bir şekilde hayata geçirmeyi planlıyoruz bu yıl içerisinde.

TARİHİ BİNALAR UZUN SÜRELİ KİRALANACAK
Beyoğlu'nda çok sayıda tarihi bina olduğunu hatırlatan Bakan Ersoy, "Beyoğlu'ndaki tarihi binalarla da görüşüyoruz. Maalesef uzun zamandır dokunulmamış, çok zor durumda olan tarihi binalar var. Bunların sahipleriyle görüşüp uzun süreli kiralamalar karşılığında bunlara da restorasyon projeleri hazırlıyoruz. Bunların, tamamını sadece kültür ve sanat amaçlı olarak, başta İstanbul olmak üzere Türk halkının kazanımına ve kullanımına sağlayacağız" dedi.
 
"KÜLTÜR VE SANATA YAPTIĞIMIZ YATIRIMLAR TURİZM OLARAK GERİ DÖNÜYOR"
Galata Meydanı'nın turizm açısından çok önemli olduğunu söyleyen Bakan Ersoy, "Özellikle bu meydan turizm açısından da çok çok değerli. Özellikle kültür ve sanata yaptığımız yatırımlar turizm olarak da fazlasıyla bize geri dönüyor. Bu amaçla bu meydanda vakıflara ait bu tarz binaları -mülkiyetleri biliyorsunuz vakıflara ait- Onları Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak bu proje dahilinde işletmeye başlayacağız. Bakanlık olarak işletmelerini devralacağız. Hem turizm hem kültür ve sanat olarak projeyi tamamlayıp halkımızın kullanımına katacağız" diye konuştu. 

GALATA KULESİ İLE SELFİ
Bakan Ersoy açıklamanın ardından Galata Kulesi'ni kadraja alacak şekilde selfi çekti. 
Daha sonra basın mensupları ile Tarık Zafer Tunaya Kültür Merkezi'nin olduğu yere kadar yürüyen Bakan Ersoy, burada da kısa bir açıklama yaptı. Eski Beyoğlu Evlendirme Dairesi olan Tarık Zafer Tunaya Kültür Merkezi binasını tamamını elden geçirdiklerini ve bu yıl içinde hizmete açacaklarını ifade eden Bakan Ersoy, buranın tiyatro, cep sineması ve galeri olarak hizmet vereceğini söyledi. Kültür yolunun çok büyük bölümü 2020 yılı içinde tamamlanacağını söyleyen Bakan Ersoy, "Galata Meydanı'nda bir tane büyük bir bina var. O binayı hallettik mi meydan kurtuluyor. Yani eski Ceneviz Meydanı için gerekli olan alanı kazanmış oluyoruz" dedi. 

Görüntü Dökümü:
---------------
Bakan Ersoy'un eski Galata Kulesi'nin önünde açıklama yapması
Kulenin önünde sokak müzisyenini dinlemesi
Bakan Ersoy'un, Galata Kulesi önünde selfi
Bakan Ersoy'un Galata Kulesi'nden Tarık Zafer Tunaya Kültür Merkezine kadar yürümesi
Yürüme esnasında görüntü
Bakan Ersoy'un Tarık Zafer Tunaya Kültür Merkezi önündeki açıklaması
Galata Kulesi'nden genel ve detay görüntü
Galata Meydanı'ndan genel ve detay görüntü
 
18.01.2020 - 18.10 Haber Kodu : 200118185