Üniversiteli Aslıhan'ın ölümüne neden olan sürücüye 5 yıl 4 ay hapis
 
ANTALYA'da, yolun karşısına geçmek isteyen üniversite öğrencisi Aslıhan Kocapınar'a (20) otomobiliyle çarparak ölümüne neden olan Celal Demir, 5 yıl 4 ay hapis cezasına çarptırıldı.
Akdeniz Üniversitesi Mimarlık Fakültesi İç Mimarlık Bölümü 2'nci sınıf öğrencisi Aslıhan Kocapınar, 16 Kasım 2018 günü ders bitimi eve gitmek için yola çıktı. Dumlupınar Kavşağı'nda, yolun karşısına geçmek isteyen Kocapınar'a Celal Demir'in kullandığı otomobil çarptı.
Ağır yaralanan Kocapınar, ambulansla Akdeniz Üniversitesi Hastanesi'ne kaldırıldı. Ancak üniversiteli genç kızın, kazadan 1 gün sonra beyin ölümü gerçekleşti. Vasiyeti üzerine böbrekleri ve karaciğeri bağışlanan Aslıhan Kocapınar, memleketi Aydın'ın Kuşadası ilçesinde toprağa verildi. Sürücü Celal Demir ise tutuklandı. Demir, Antalya 1. Asliye Ceza Mahkemesi'nde açılan davanın ikinci duruşmasında adli kontrol kararı ile serbest kaldı.
Davanın bugün görülen 6'ncı duruşmasına tutuksuz sanık Celal Demir ile ölen Aslıhan Kocapınar'ın ailesi ve taraf avukatları katıldı. Son savunması sorulan Demir, "Ben yayaların ışık ihlali yaptıklarını gördüm. Müteveffanın da içinde bulunduğu gruptan bir erkek geçişini tamamlamıştı. Diğerleri orta bölümdeydi. Kendilerine kırmızı ışık yandığı için, duracaklarını düşünerek, yoluma devam ettim. Ancak müteveffa yola girdi. Ben yayaların ışık ihlali yaparak yola girdiklerini, bir kısmının geçişlerini tamamladıklarını gördüm" dedi.
Duruşmada söz verilen Aslıhan Kocapınar'ın babası Okan Kocapınar ise sanığın bir önceki duruşmada kızının kulağında kulaklık olduğunu söylediğini hatırlatarak, “Sanığın yayaları görmediğine dair savunması doğru değil. Sanığın kazadan sonra da şehir içinde hız yapıp, sosyal medya hesabında paylaştığına dair görüntüleri sunduk. Mahkeme idam kararı dahi verse benim yüreğimin acısı dinmez" diye konuştu.
Mahkeme, Aslı Kocapınar'la birlikte asli kusurlu olduğuna kanaat getirdiği sanığı, 'taksirle bir kişinin ölümüne neden olma suçu'ndan 5 yıl 4 ay hapis cezasına çarptırdı. Tarafların, kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi'ne taşıyacakları öğrenildi. 

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
--------------
- Yoldan genel görüntüler
- Karşıdan karşıya geçenler
- Çarpma anı 35 saniyede
- Koşuşturmalar

HABER: Süleyman EKİN -KAMERA: ANTALYA,()

============================

Depremden yaralı kurtulan Yüsra ve annesi 46 gün sonra buluştu 

ELAZIĞ'da, 24 Ocak günü meydana gelen depremde enkaz altında kalarak yaralanan Ayşe Yıldız (36), 46 gün sonra 2,5 yaşındaki kızı Yüsra ile buluştu.
Merkez üssü Sivrice ilçesinde 24 Ocak günü meydana gelen ve 41 kişinin yaşamını yitirdiği 6,8 büyüklüğündeki depremde, Mustafa Paşa Mahallesi'nde yıkılan binanın enkazında eşi Hüseyin Yıldız (37) ve oğlu Onur'u (12) kaybeden Ayşe Yıldız ve kızı Yüsra, yaralı çıkarıldı. Enkazda yaralı çıkarılan anne Ayşe Yılmaz ve kızı Yüsra, Şehit Fethi Sekin Şehir Hastanesi'nde tedaviye alındı.
Fethi Sekin Şehir Hastanesi'ndeki anne ve kız, bir aylık tedavilerinin ardından Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'ne sevk edildi. Burada 15 gün süren tedavilerinin ardından, doktorlar anne ve kızının aynı oda kalmalarına karar verildi. 46 gün sonra kızına kavuşan Yıldız, depremde eşi Hüseyin Yıldız ve oğlu Onur'un üzüntüsünü yaşarken, kızıyla birlikte hayata tutunmaya çalışıyor. Kızıyla bir araya geldiği için kendini iyi hissettiğini anlatan Yıldız, "Kızım onu terk ettiğimi sandı. Çok şükür yanımda şu an. Moralim onun sayesinde biraz düzeldi. Bana umut veriyor" dedi. 
Hastanede görevli Doç. Dr. Serdar Altuğ, Yüsra bebek ve annesi Ayşe Yıldız'ın tedavisinin devam ettiğini belirterek, "Yüsra'nın bacağın alt kısmında kas ezilmelerinin olduğu bir doku kaybı vardı. Doku nakli yaparak yarasını kapattık. Annesinin bacağındaki yaralar biraz daha fazla olduğu için tedavisi devam ediyor diye konuştu" diye konuştu.  

ARŞİV GÖRÜNTÜLERLE 
Ahmet ÇÖTELİ/ELAZIĞ, ()

============================

Karadenizli kadınlar 'koronavirüs'ten çalışarak korunuyor

KARADENİZ Bölgesi'nde çalışkanlıkları ile bilinen kadınlar, 'koronavirüs'e karşı tarlalarda çalışarak, ektikleri organik ürünleri tüketerek güçlü tuttukları bağışıklıklar ile korunuyor
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, Karadeniz Bölgesi'nin kırsal kesimlerinde yaşayan kadınlar, genç yaşlardan itibaren aile bütçelerine katkıda bulunmak için bağ ve bahçe işlerinde çalışıyor. Evlerinin geçimine yardımcı olmak için her alanda kendini gösteren çalışkanlıkları ile bilinen kadınlar, 'koronavirüs'e karşı tarlalarda çalışarak ve ettikleri organik ürünleri tüketerek korunduklarını söylüyor.  Köylerde temiz havada bağ, bahçe ve tarlalarda günlerini geçiren kadınlar, çalışkanlıkları ve doğal beslenme alışkanlıkları ile bağışıklıklarının güçlü olduğuna inanıyor.
Trabzon’un Düzköy ilçesinde yaşayan Havva İnci, haberlerden duydukları 'koronavirüs'ten korkmadıklarını belirterek "Koronavirüsü Türkiye’ye geldi, hoş geldi, sefa geldi. Gelmesini istemiyoruz ama yapacak da bir şey yok. Yememize içmemize dikkat ediyoruz. Bizde her şey organik. Senede bir grip belki yakalarsa yakalar bizi. Başka haricinde hastalık nedir bilmeyiz. Yaz, kış tarladayız. Sürekli çalışırız. Bağışıklığımız oldukça kuvvetli. Vücudumuz dinamik, güçlü" dedi.
Organik beslendiklerini söyleyen Zehra Kara da “Koronavirüs'ü Türkiye’ye geldi. Trabzon’a da gelsin de görelim. Yapacak bir şey yok. Temiz olmak önemli, birbirimize sarılmamaya çalışıyoruz. Burada tarlada yan yana çalışıyoruz ama yapacak bir şey yok. Bu görev, tarlamızı ekmek zorundayız. Biz zaten temiz insanlarız. Bizim köylerimiz, buraların havası oldukça temiz. Tarlada zaten kendi ektiklerimizi biçip yiyoruz. İyi besleniyoruz. Abur cubur yemiyoruz. Mısır ekmeği, kendi yaptığımız yoğurdu yiyoruz. Korona bize işlemez" şeklinde konuştu.
'KORKUMUZ YOK'
Trabzon’da havanın temizliğinde virüslerin barınamayacağını savunan Aslı Karpuz ise "Dediler virüs Türkiye’ye geldi ama bize kadar gelmez. Öyle korkumuz da yok zaten. Gelirse de yapacak bir şey yok. Biz zaten bilmediğimiz şeyleri yemiyoruz. Sağlıklı besleniyoruz. Temizliğimize dikkat ediyoruz. Bizim buraların havasında virüs barınmaz zatenö dedi. Yaylaya göç etme zamanının yaklaştığını belirten Zehra Karpuz “Yayla zamanı da yaklaşıyor. Yaylalara çıkacağız. Oraların havası daha da temiz. Orada 4 ay kadar kalacağız. Allah’a yalvarıyoruz korur bizi inşallah" diye konuştu.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
----------------
-Trabzon Düzköy ilçesinden görüntüler
-Tarlalarda çalışan kadılardan görüntüler
-Muhabir (Aleyna KESKİN) anonsu
-Çalışan Karadeniz kadınlarından röportajlar
-Haber genel ve detay görüntüleri

Haber-Kamera: Aleyna KESKİN-Selçuk BAŞAR / TRABZON ()

==============================

Karadeniz'de balık avı azaldı

KARADENİZ'de avlanan balık miktarının azalması, tezgahlardaki balık çeşitliliğinde düşüşe neden oldu. Samsun'da istavrit, mezgit ve barbun balığının kilosu 10 TL'den satışa sunulurken, tezgahlarında tatlı su balıkları da yerini almaya başladı.
Karadeniz'de, 1 Eylül'de başlayan av sezonu sona yaklaşırken, avlanan balık miktarındaki azalma, tezgahlardaki çeşitliliği de etkiledi. Samsun'da balıkçı tezgahlarını istavrit, barbun ve mezgit doldururken, tatlı su balığı olarak ise yayın balığı ve sazan balığı yerini aldı. Denizde avlanan balığının azalmasına rağmen fiyatlarda bir artış yaşanmadı. İstavrit, mezgit ve barbun balığının kilogramı 10 liradan satılıyor. 
'BALIK MİKTARI YÜZDE 70 AZALDI'
Karadeniz’de balık sezonun iyi başladığını ancak daha sonra bir düşüş yaşandığı belirten balıkçı Ayhan Liman, "Şuanda denizden istavrit, barbun ve mezgit geliyor. Bu dönemde daha çok tatlı su balıkları tezgahlarda yer alıyor. Tatlı su balığı olarak, yayın ve sazanın mevsimi şuanda. Deniz balığının da çok azalma yaşandı ancak gelen balıkların fiyatları da düşük seviyede. Tüketici mezgit ve barbunun kilosunu 10 liradan alabiliyor. Havalar ısındığından beri balığa talep azaldı. Bu ayın sonuna doğru sezon tamamen bitmeye başlar. Balık nasıl soğuk havayı severse, tüketicilerde soğuk havalarda balığı tercih ediyor. Sıcak havalarda balık satışlarında düşüş yaşanır. Şuanda tezgahtaki balık iki ay öncesine göre yüzde 60-70 düşüş yaşadı. Çeşit olarak da deniz balığı azalırken tatlı su balığı artmaya başladı. Bundan sonra sazan ve yayın balığı satışları artmaya başlar. Bu sezon genel olarak balıkçının yüzü hamsiden güldü. Ancak çinakop ve palamut balığı hiç satamadıkö şeklinde konuştu.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
-----------------
-Balık tezgahlarından detaylar
-Detaylar
-Röportajlar

Haber-Kamera:Hüseyin KALAY/SAMSUN, ()

============================

Bitlis'te İstiklal Marşı'nın kabulünün yıl dönümü kutlandı

BİTLİS’te 12 Mart İstiklal Marşı'nın Kabulü ve Mehmet Akif Ersoy'u Anma Günü dolayısıyla Milli Eğitim İl Müdürlüğü tarafından program düzenlendi.
İstiklal Marşı'nın Kabulü'nün 99'uncu yıl dönümü nedeniyle Bitlis Kültür Merkezi'nde düzenlenen programa, Bitlis Valisi Oktay Çağatay, İl Jandarma Komutanı Tuğgeneral Nail İlbey, Bitlis Belediye Başkan Vekili Necmi Menteş, Eren Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erdal Necip Yardım, Cumhuriyet Başsavcısı Murat Dilsiz, İl Emniyet Müdürü Yaman Ağırlar, İl Milli Eğitim Müdürü Mehmet Emin Korkmaz, kurum amirleri, öğretmen ve öğrenciler katıldı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başlayan programın açılışında konuşan Bitlis İl Milli Eğitim Müdürü M. Emin Korkmaz, merhum Mehmet Akif Ersoy’u rahmet ve minnetle andıklarını ifade etti. 
Korkmaz," Tarih sahnesinde esareti kendisine zulüm bilen bu millet 16'ncı devletini Türkiye Cumhuriyeti ile kurmuştur. Yani tarih sahnesinde her zaman devlet olarak var olan bir milletin çocuklarıyız. Son devletimiz Osmanlı İmparatorluğu altı yüzyıl dünyanın muhtelif kıtalarında medeniyetin, insanlığın, paylaşmanın ve imanın timsalidir. Bugün ülkemizde 4 milyon Suriyeli kardeşimiz bize vatansızlığın ne demek olduğunu çok net ifade ediyor. Bir insanın vatanı olmazsa haysiyeti, şerefi, malı ve mevkisi olmuyor. Hepsi vatana bağlıdır. Onun için gerisi teferruattır. Çünkü vatanınız yoksa hiçbir şeyiniz yoktur" dedi.
İstiklal Marşı'nın kabulü ile ilgili sinevizyon gösterisi ve şiirlerin okunmasının ardından, şiir ve kompozisyon dallarında dereceye giren öğrencilere ödülleri verildi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
----------------
-Saygı duruşu ve İstiklal Marşı'ndan detaylar 
-İl Milli Eğitim Müdürü Mehmet Emin Korkmaz'ın konuşmaları
-Sinevizyon gösteriminden detay görüntüler
-Şiir okuyan öğrencilerden detaylar
-Şiir ve kompozisyon dallarında dereceye giren öğrencilere ödüllerinin verilmesi
-Genel ve özel detaylar

Özcan ÇİRİŞ-Ceren KURTYE/BİTLİS,()

=============================

Van otogarında dezenfeksiyon çalışması

VAN Büyükşehir Belediyesi, şehirlerarası otobüs terminalinde koronavirüs salgınına karşı dezenfeksiyon çalışması yaptı. 
Koranavirüsün Türkiye'de de görülmesiyle tüm ortak kullanım alanlarında dezenfeksiyon işlemlerini sıklaştıran Büyükşehir Belediyesi, ilaçlama çalışmalarını 7/24 sürdürüyor. Her gün binlerce araç ve insanın uğradığı şehirlerarası otobüs terminalinde Sağlık İşleri Dairesi Başkanlığı'na bağlı ekipler, otogar içerisinde bulunan yazıhaneler, lavabolar, otobüslerin içi ve otogarda bulunan ticari taksilerde dezenfeksiyon işlemi yaptı. Konuyla ilgili açıklama yapan Sağlık İşleri Dairesi Başkanı Adil Allahverdi, koronavirüsü gündem olmadan da rutin olarak yürütülen çalışmaların, hız kazandığını ifade etti. Allahverdi, “Merkez ve tüm ilçelerimizde bulunan toplu taşıma araçlarında, camilerde, lavabolarda, tüm okullarda olduğu gibi ciddi bir araç ve insan yoğunluğunun olduğu otogarda da dezenfeksiyon çalışmalarımızı yürütüyoruz. Güçlü bir kadromuz var. Bu çalışmalarımızın rutin olarak gün aşırı devam edeceğini belirtmek istiyorum" dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
---------------
-Otogarda yapılan çalışmalar
-İlaçlama çalışmasından detaylar
-Otobüslerin içinin dezenfekte edilmesi
-Daire Başkanı Adil Allahverdi'nin açıklamaları

Behçet DALMAZ/VAN, ()

==============================

Müşterinin düşürdüğü parayı bulup teslim etti

AYDIN'ın Efeler ilçesinde büfe işleten Saffet Yılmaz (48), müşteri Yılmaz Acar'ın (45) işyerinin önünde düşürdüğü 510 lirayı buldu. Güvenlik kamerasını inceleyen Yılmaz, parayı düşüren müşterisini tespit edip aynı gün teslim etti.
Olay, bugün saat 11.30 sıralarında, 7 Eylül Mahallesi Çine Caddesi Eski Dörtyol mevkisinde meydana geldi. Yılmaz Acar, Saffet Yılmaz'a ait büfeye gelerek alışveriş etti. Bu sırada cebindeki 510 lirasını yere düşürdü. Yarım saat sonra yere düşen nakdi bulan Yılmaz, güvenlik kamerasını inceleyerek parayı düşüreni buldu. Çevrede araştırma yaparak paranın sahibine ulaşan Yılmaz, Acar'ı büfeye çağırarak parasını teslim etti. 
Parayı düşürdüğünü fark etmediğini belirten Yılmaz Acar, "Büfe sahibine örnek davranışından dolayı teşekkür ederim. Parayı düşürdüğümden dahi haberim yoktu. Böyle duyarlı vatandaşlarımızın herkese örnek olmasını istiyorum" dedi. 15 yıldır aynı mevkide büfe işletmecisi olduğunu ifade eden Saffet Yılmaz ise, "Önce insan, sonra esnaf olmak gerekiyor" diye konuştu.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
----------------
- Yılmaz Acar'ın parayı düşürme anı güvenlik kamerası görüntüsü

Haber- Kamera: Burhan CEYHAN/AYDIN, ()

=============================

Derecik'te düğün ve taziye gelenekleri yeniden yazıldı

HAKKARİ'nin Derecik ilçesinde 29 köyde, damadın geline alacağı altın miktarına sınırlama getirilerek, kına ve düğün yemekleri tek öğüne indirildi. Taziye yemeklerinde de 'destek' sağlanması kararı aldı.
Türkiye'nin Irak sınırının sıfır noktasında bulunan Derecik ilçesine bağlı 29 köyde, düğünlerde takılacak altın miktarları ve taziye evlerinde verilen yemekler ile ilgili yeni karar alındı. 
29 köyden temsilciler ile Derecik Belediye Başkanı Ekrem Çetinkaya'nın katılımıyla Merkez Ulu Camii'nde düzenlenen toplantıda, damat tarafının geline en fazla 10 Cumhuriyet altın, 4 bilezik, 1 çift küpe, 2 yüzük ve gümüş kemer almasına karar verildi. Kına ve düğün yemekleri tek öğüne indirilirken, taziye yemekleri için yöre halkının destek vermesi kararlaştırıldı.Toplantıda, engelli vatandaşların rahat etmesi için bir taziye evi yapılmasına da karar verildi.  

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
----------------
-Camide yapılan toplantı
-Toplantıya katılanlar
-Yapılan konuşmalar
-Deylar

Abdullah KAYA/ DERECİK(Hakkari), ()