1)DİYARBAKIR BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİNE KAMUDAN KAYYUM ATANACAK

DİYARBAKIR'da, Cumhuriyet Başasavcılığı'nın yürüttüğü terör soruşturması kapsamında 25 Ekim gözaltına alınan ve 5 gün sonra çıkarıldığı mahkemece tutuklanan Büyükşehir Belediye Başkanı Gültan Kışanak'ın yerine daha önce çıkarılan KHK kapsamında İçişleri Bakanlığı tarafından kamu görevlisi olan bir Vali Yardımcısı ya da Kaymakam'ın kısa sürede atanacağı belirtildi.

Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Gültan Kışanak ve Meclis üyesi olan eş Başkan Fırat Anlı'nın gözaltına alınıp çıkarıldıkları mahkemede 'Silahlı terör örgütü üyesi olmak' suçundan tutuklamalarının ardından, Belediyeye kayyum atanacağı belirtildi. Yetkililerden aldığı bilgiye göre, atanacak olan kayyumun dışarıdan olmayacağı bir kamu görevlisi olacağı ve görevlendirmenin daha önce çıkarılan KHK kapsamında en kısa sürede yapılacağı belirtildi. İçişleri Bakanlığı tarafından kısa sürede atanacağı belirtilen kayyum için istişareler yapıldığı ve bir Vali Yardımcısı ya da Kaymakamın Büyükşehir Belediye Başkanlığı'na kayyum olarak atanacağı belirtildi.



BELEDİYE'NİN ETRAFINDAKİ POLİS ÖNLEMLERİ SÜRÜYOR



Kışanak ve Anlı'nın gözaltına alınmasından sonra Büyükşehir Belediyesinin çevresi polis bariyerleri ile kapatılırken, çok sayıda polis ekibinin Belediye önündeki nöbeti sürüyor. Belediye çalışanlarının ise, polisin kimlik kontrolü ile belediye binasına giriş çıkış yaptıkları belirtildi.

Görüntü Dökümü



----------------------



-Diyarbakır Belediye binasından görüntüler



(Ferit ASLAN-Diyarbakır -)

=================================================

2)(YENİDEN)BOYDAK KARDEŞLER YARGI ÖNÜNDE



FETÖ/PYD soruşturması kapsamında aralarında Boydak kardeşlerin de olduğu 30'u tutuklu, 27'si tutuksuz, 10'u firari toplam 67 sanığın yargılanmasına Kayseri 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde başlandı. 3 gün süreceği ifade edilen ilk duruşmanın öğleye kadar olan bölümünde şüphelilerin kimlik belirlemesi yapıldı. Tutuklu 7 kişinin tutuldukları cezaevlerinden Ses, Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla ifadeleri alındı.



Toplam 771 sayfalık iddianamesi bulunan dava Kayseri Adliyesi Konferans Salonu'nda, bugün salon içi ve dışında geniş güvenlik önlemleri arasında başladı. Salon içi ve dışında sivil ve resmi 250'ye yakın polis ve jandarma önlem aldı. Her bir şüphelinin sadece birinci dereceden bir yakını mahkeme salonuna alınırken, gazetecilerin salona cep telefonu ve diz üstü bilğisayarlarının alınmasına izin verilmedi. Salona gazeteciler ve dinleyiciler üzerleri tek tek aranarak alındı. Duruşmaya tutuklu sanıklardan 23'ü Ankara ve Nevşehir Kapalı Cezaevi'nden getirildi. Şüphelilerin ilk duruşmaya takım elbiseli ve tıraşlı olarak katıldığı dikkat çekti.

Sanıklardan GESİAD eski başkanı ve müteahhit Hamdi Kınaş'ı savunmak üzere CHP eski Konya milletvekili Atilla Kart avukat olarak görev aldı. Mahkeme salonunda 80'e yakın avukat da hazır bulundu. İlk duruşmaya tutuklu sanıklardan Boydak Holding eski Yönetim Kurulu Başkanı Hacı Boydak, Boydak Holding eski CEO'su Memduh Boydak, Boydak Holding eski Yönetim Kurulu üyeleri Şükrü Boydak, Bekir Boydak, İlyas Boydak, GESİAD eski başkanı Hamdi Kınaş, Necmi Somtaş, Nurullah Sarıöz, Halit Gazezoğlu, Arap Ali Aksoy, Mehmet Karakaya ve Haşim Emirdağ Ankara Sincan ve Keskin Kapalı Czaevinden; Boydak Holding eski Yönetim Kurulu üyesi Murat Bozdağ, Kayseri Ticaret Odası eski Meclis Başkanı Mehmet Filiz, Mehmet Fındık, Kayseri Mobilyacılar Derneği (KAYMOS) eski başkanı Mahmut Alak, çelik kapı fabrikası sahibi İsmail Tuna, Mustafa Ahi, Kimse Yok mu Derneği eski başkanı Hacı Osman Büyükata, Adem Çelik, Mehmet Albayrak, Nurullah İlgün, Abdullah Haskahraman ise Nevşehir Kapalı Cezaevinden getirildi.

7 KİŞİ SEGBİS'DEN KATILDI

Kısa adı SEGBİS olan Ses, Görüntü Bilişim Sistemi üzerinden ise duruşmaya tutuklu sanıklardan Yahya Karadeniz (Eskişehir), Salih Akay (Çorum), Metin Çiftçi (Malatya), Metin Gök (Kocaeli), Engin Yanık, Ömer Pekşen ve Ömer Yazıcı (Trabzon) katıldı.

SUÇLAMALAR

'2016/10022' Esas Numarası ve 2016/10022 iddianame numarası ile açılan ve ilk duruşması 3 gün sürmesi beklenen davada, sanıklar Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme ve başkaca suç işleme, Cumhurbaşkanına hakaret, devletin güvenliğine veya anayasal düzene karşı suç işlemek için anlaşmak, hakaret, Türkiye Cumhuriyeti hükümetini düşürmeye teşebbüs, silahlı terör örgütü yöneticisi olmak, resmi belgede sahtecilik, hizmet sebebiyle emniyete suistimal, ÖSYM Kanununa muhalefet, terörizmin finansmanının önlenmesi hakkındaki kanuna muhalefet suçlarından yargılanıyor.

Davada 12 müşteki arasında Türkiye Katılım Bankası Anonim Şirketi, Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliği de bulunuyor.

KAYSERİ FETÖ DAVASI İDDİANAMESİ 2 BÖLÜMLÜ

Belge, bilgi ve tanık ifadelerine dayandırılan iddianame, iki bölümden oluştu. İlk bölümde, FETÖ silahlı terör örgütünün yapısı, işleyişi, ülke içerisindeki faaliyetlerinin neler olduğu belirtilirken, ikinci bölümde örgütün Kayseri il yöneticileri ve örgüt üyeleri ve eylemleri kanıtları ile ile sıralandı. İddianamede, şöyle denildi:

"Cumhuriyet Başsavcılıklarınca da bu örgütle ilgili soruşturmaların yürütüldüğü anlaşılmış olup soruşturmamıza ışık tutması açısından değişik İl Cumhuriyet başsavcılıklarınca yürütülen soruşturmaların ve hazırlanan iddianamelerin numaraları birinci bölümde detaylı olarak anlatılmıştır. Bahse konu örgütün silahlı örgüt olduğuna dair Erzincan Ağır Ceza Mahkemesi'nin 2016/74 sayılı kararı da dosya ya eklenmiştir. Cumhuriyet Başsavcılığımızın 2014/21792 nolu soruşturma dosyasında aşağıda belirtilen soruşturma dosyaları birleştirilmiştir. Bu dosya üzerinden yürütülen soruşturmada, Fethullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması, Anayasa’da belirtilen Cumhuriyetin niteliklerini, siyasi, hukuki, sosyal, laik, ekonomik düzeni değiştirmek, Devletin ve Cumhuriyetin varlığını tehlikeye düşürmek, Devlet otoritesini zaafa uğratmak veya yıkmak veya ele geçirmek, devletin iç ve dış güvenliğini, kamu düzenini veya genel sağlığı bozmak amacıyla kurulmuş terör örgütü niteliğinde, örgütlü yapıya sahip bir örgütlenme olduğu ve soruşturma konusu yapılan terör örgütü olarak nitelendirilebileceğinin belirtildiği görülmüştür."

Oktay ENSARİ- Zafer BARIŞ- Yasin DALKILIÇ/ KAYSERİ, ()-

===================================================

DOĞU KAR ALTINDA (HABERİNE EK)

Görüntü Dökümü

-------------------POSOF

Kar yağışı altında servis bekleyen öğrenciler

Yürüyerek okula giden öğrenciler

Kar üzerindeki köpek

Köpek ile çocuğun kızak binme mücadelesi

Köpeğe kar topu atan çocuk

Kızağa binen çocuk

Köpeğin kızağın ipinden tutarak çekmeye çalışması

Araçların üzerindeki karı temizleyen vatandaş

Belediye önünde kar temizliği

Şehir merkezi genel görüntü

Detaylar

(Haber-Kamera:Alper TURGUT/ POSOF(Ardahan),()



(SÜRE: 2,55 DK) (SÜRE: 173 MB)



==================================================

3)SOKAKTA YATIP KALKAN YAŞLININ BANKADA 100 BİN LİRASI ÇIKTI

ADANA'da kirada oturduğu gecekondu evi yıkılınca sokakta kalmaya başlayan ve çevre sakinlerinin karnını doyurduğu 90 yaşındaki Sabri Baran devlet korumasına alındıktan sonra yapılan incelemede, banka hesabında yaklaşık 100 bin liralık Tl ve döviz olduğu anlaşıldı.Kocavezir Mahallesi'nde sokakta barınmaya başlayınca çevre esnafının yardım ettiği yürüme zorluğu çeken ve psikilojisinin de bozuk olduğu anlaşılan yaşlı adamın durumu gazetelerde haber olunca, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı konuyla yakından ilgilendi. Adana Valisi Mahmut Demirtaş'ın talimatı ile yaşlı adam sağlık kontrolünden geçirilip direnmesine rağmen Huzurevi'ne yerleştirildi. Yapılan incelemede, daha önce de Huzurevi'ne yatırıldığı, ancak terkettiği anlaşıldı. Bu arada yaşlılık aylığı bağlanması için işlemlere başlanınca, 'Beni Huzurevi'nden attılar' diyen yaşlı adamın psikolojisinin de iyi olmadığı, ayrıca banka hesabında 90 bin Tl ve 3 bin 500 dolar olduğu belirlendi. Yaşlı adam önceleri çalıştığını, biriktirip bankaya yatırdığını söylemekle yetindi.

Görüntü Dökümü

--------------

**ARŞİV**

- Sabri Baran'ın parkta yemek yemesi

- Sabri Baran'ın konuşması

- Parktaki esnafın görüntüsü

- Sabri Baran'ın parkta görüntüsü

- Esnafın Sabri Baran hakkında açıklama yapması

SÜRE:03'59" BOYUT:446 MB

Haber-Kamera:Fatih KARAÇALI ADANA,()

===================================================

(ÖZEL)

4)ELEKTRİK BORCUNU ÖDEMEK İSTERKEN DOLANDIRILDI

ADANA'da 56 yaşındaki İbrahim Can, elektrik borcunu ödediğini zannederek dolandırıcıların hesabına 950 lira yatırdı.



Zaman zaman inşaat işlerinde çalışarak ailesinin geçimini sağlayan 4 çocuk babası İbrahim Can, iş bulup çalışamadığı için son dönemlerde elektrik faturalarını ödeyemedi. Borcu yaklaşık 2 bin liraya ulaşan İbrahim Can'ın evinin elektrikleri kesilirken aboneliği de iptal edildi. Elektriğini açtırmak için çaba gösteren Can'ı cep telefonundan arayan ve kendisini avukat Bilal Karakullukçu olarak tanıtan bir kişi, "Elektrik borcunuz nedeniyle hakkınızda icra işlemi başlatılacak. Borcu hemen ödemezseniz 2 bin lira da avukatlık parası ödeyeceksiniz" dedi. Bunun üzerine 20 Ekim'de postaneye giden Can, verilen hesap numarasına 950 lira yatırdı.

MESAJ GELİNCE KUŞKULANDI

Parayı yatırdıktan sonra evine dönen İbrahim Can'ın cep telefonuna aynı gün, enerji dağıtım şirketinden dolandırıcılara itibar edilmemesi yönünde uyarı mesajı geldi. Bu nedenle kuşkulanan İbrahim Can, dağıtım şirketine gitti. Elektrik borcuna ilişkin herhangi bir ödeme yapmadığı belirlenen İbrahim Can'a, şirketin Bilal Karakullukçu adında avukatlarının olmadığı da söylendi. Dolandırıldığını anlayan İbrahim Can, polis merkezine gittikten sonra Cumhuriyet Savcılığı'na suç duyurusunda bulundu. Elektrik borcunu ödemek isterken dolandırılan İbrahim Can, arayan kişinin adres ve kimlik bilgilerini söylediği için inandırıcı bulduğunu söyledi. Dolandırıcılara lanet yağdıran Can, "Benim borç bilgilerimi ve kimlik bilgilerimi bu dolandırıcılara kim veriyor? Bu adamlar bu bilgilere nereden ulaşıyor? Mağdur oldum. Bunu yapanlar Allah'tan bulsun. Dolandırıcılar bulunsun. Devletimiz yardım etsin" dedi. Bilal Karakullukçu hesabına yatırılan paranın Ankara'dan çekildiğini saptayan Cumhuriyet Savcılığı'nın olayla ilgili soruşturması sürüyor.

Görüntü Dökümü

-------------------------

(ÖZEL)

- Dolandırılan İbrahim Can'ın konuşması

- İbrahim Can'ın ödediği parayı gösteren makbuzu elinde tutarken

- Makbuzdan detay görüntü

- Telefona gelen mesajın görüntüsü

SÜRE:02'39" BOYUT:298 MB

Haber:Yusuf BAŞTUĞ-Kamera:Akif ÖZDEMİR/ADANA,()

======================================================

5)İHRAÇ EDİLEN ÖĞRETMENE VELİ DESTEĞİ

ADANA'da Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile ihraç edilen 10 bin 138 memurdan biri olan sınıf öğretmeni Ülkü Gülşen'e okul önünde toplanan öğrenci velileri destek verdi. Merkez Seyhan İlçesi'ndeki Celalettin Sayhan İlkokulu'nda görevli Eğitim-Sen üyesi 25 yıllık sınıf öğretmeni Ülkü Gülşen, 29 Ekim'de ihraç edildi. Dün öğrencileriyle vedalaşan Ülkü Gülşen, bugün son kez okula gelip kendisine destek olmak için toplanan öğrenci velileriyle buluştu. 29 Ekim'de öğrencileriyle Cumhuriyet Bayramı'nı kutladığını anlatan Gülşen, "Soruşturma geçirmeden, gerekçe göstermeden ihraç ettiler. Ben geri dönerim ama mağdur olan öğrencilerim ne olacak?" dedi. Veliler de öğretmenlerine sahip çıkarak, geri dönmesi için çaba göstereceklerini söyledi.

Görüntü Dökümü

------------------------

- Görevden alınan öğretmen ile röp.

- Velilerin konuşması

- Öğretmen ve velilerin okul önündeki görüntüsü

SÜRE:03'34" BOYUT:113 MB

Haber-Kamera:Yusuf BAŞTUĞ/ADANA,()

========================================================

6)PİSİDİA'DA 3 ÖNEMLİ ESER BULUNDU

ISPARTA'nın Yalvaç İlçesi'ndeki Pisidia Antiokheia Antik Kenti'nde son yapılan kazı çalışmalarında ortaya çıkarılan kilisede madalyon ile biri Selçuklu, diğeri Roma ya da Bizans dönemine ait 2 sikke bulundu.

Pisidia Antiokheia Antik Kenti'nin 2013 yılında bulunan 4'üncü büyük kilisesi, tamamen açığa çıkarıldı. Süleyman Demirel Üniversitesi (SDÜ) Fen Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Mehmet Özhanlı'nın kazı başkanlığını yürüttüğü çalışmalarda, bir madalyon ile biri Selçuklu, diğeri Roma ya da Bizans dönemine ait 2 sikke bulundu.

Bu 3 eserin antik kentin tarihi için çok önemli olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Mehmet Özhanlı, "Madalyon üzerindeki yazıları henüz deşifre etmedik, ancak anladığımız kadarıyla bir piskopos ya da başrahip resmi olan haç şeklindeki madalyon. Uç kısmında başında halesi bulunan piskopos veya başrahip resmi işlenmiş. Bu bize Hıristiyanlık dininin Antiokheia'da ne kadar etkili olduğunu, Antiokheia'nın Hıristiyanlık adına büyük din adamları çıkarmış olduğunu ve buradaki kilisenin de bunlardan biri olduğunu gösteriyor" dedi.



Roma ya da Bizans dönemine tarihlendiği tahmin edilen sikkenin 6'ncı yüzyıla ait olabileceğini kaydeden Prof. Dr. Özhanlı, Selçuklu sikkesinin ise 12'nci yüzyıla ait olduğunu anlattı. Prof. Dr. Özhanlı, "Bu üç parça ile şunu söyleyebiliyoruz; buradaki kilise dini yönden oldukça etkili ve güçlü din sınıfının olduğunu gösteriyor, tarihini belgeliyor. Daha sonra Selçukluların Miryokefalon Savaşı'ndan sonra bölgeye egemen olduğunu ve bu coğrafyaya hükmettiğini bu 3 parçadan öğrenebiliyoruz. Belki de bu yılki kazılarda ortaya koyduğumuz en önemli sonuç bu 3 eserin bir araya getirmiş olduğu tarih" diye konuştu.

Görüntü Dökümü

--------

- Prof. Dr. Özhanlı'nın açıklamaları

- Bulunan eserlerden detay

- Antik kentten detay

HABER- KAMERA: Nurettin ARKAN/YALVAÇ (Isparta), ()

====================================================

7)FETHİYE'DEN MUĞLA BÜYÜKŞEHİR'E İSKELE TEPKİSİ

MUĞLA'nın Fethiye İlçesi'nde 1958 yılında dönemin Cumhurbaşkanı Celal Bayar tarafından imzalanan belgeyle Fethiye Belediyesi'ne verilen Fethiye İskelesi'nin kontrolünün mahkeme kararıyla Muğla Büyükşehir Belediyesi'ne geçmesi, iskele girişine asılan afişle protesto edildi. Fethiye Belediyesi tarafından astırılan afişte, 'İşte tapumuz! Bunu da mahkemeye vererek almaya utanmadınız mı? Yazıklar olsun' yazıldı. Fethiye'de kamu alanlarının paylaşımında Fethiye Belediyesi ile Muğla Büyükşehir Belediyesi arasında yaşanan çekişme, Fethiye İskelesi'nin işletmesinin Muğla Büyükşehir Belediyesi'ne devredilmesiyle yeni bir boyut kazandı. Mahkeme süreci sonrası iskelenin Muğla Büyükşehir Belediyesi'ne devredilmesine yönelik Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı'ndan gelen yazı, iki belediye arasında gerginliği hat safhaya çıkardı. Duruma tepki gösteren Fethiye Belediyesi, iskele girişine 'İşte tapumuz! Bunu da mahkemeye vererek almaya utanmadınız mı? Yazıklar olsun' yazılı afiş astı. Afişte ayrıca iskelenin Fethiye Belediyesi'ne ait olduğunu gösteren ve 1958 yılında dönemin Cumhurbaşkanı Celal Bayar ile Başbakan Adnan Menderes tarafından imzalanan belgede yer aldı. Afişi gören vatandaşlar cep telefonuna sarılırken; afişin fotoğrafları, sosyal medyada kısa sürede yüzlerce kişi tarafından paylaşıldı.

BAŞKANDAN SAATCI'DAN AÇIKLAMA

Konuya ilişkin açıklama yapan Fethiye Belediye Başkanı DP'li Behçet Saatcı, "Tapumuzu astık. Bize 3 Kasım'da teslim edeceksiniz' diye, bakanlıktan yazı geldi. Biz o gün devir teslim töreninde saygıdeğer Fethiyelileri yanımızda görmekten mutluluk duyacağız. Bu talep edilmeseydi alınmazdı. Zaten mahkeme kararıyla alındığı için talepte zorlama çok net bir biçimde görüldü. 'Yasa gereği biz burayı almak zorundayız denilebilir mi?' denilir. Ama yasa gereği olmadığı, mahkeme kararıyla olduğundan bellidir. 1958 yılında rahmetli Cumhurbaşkanı Celal Bayar ile Adnan Menderes tarafından Fethiye Belediyesi'ne verilen iskelenin, bir yasanın arkasına sığınarak Fethiyelilerden kopartılması ve kopartılırken de parti rozetinden dolayı ses çıkarılmamasının affının olmayacağını saygıdeğer Fethiyeliler benden çok daha iyi bilir. Parti rozetini Fethiye çıkarlarına değiştirenler, yarın Muğla'da büyükşehrin siyasal partisi değiştiği zaman ne diyeceklerini kendi vicdanlarına bırakıyorum" diye konuştu.

Görüntü Dökümü

-----------------------

- Afişin görüntüsü

- Behçet Saatcı'nın açıklamaları

Haber- Kamera: Ergün TOS / FETHİYE (Muğla), ()

==============================================================

8)JANDARMADAN KAÇAK İÇKİ OPERASYONU

SAKARYA'nın Pamukova İlçesi'nde jandarmanın operasyonu ile dinlenme tesisinin marketinde bulunan bandrolsüz 229 şişe içkiye el konuldu.

Pamukova İlçe Jandarma Komutanlığı ekipleri dün gece D-650 Karayolu İsabalı Mahallesi mevkiinde bulunan dinlenme tesisisin marketine baskın düzenledi. Jandarma ekipleri köpekle arama yaptı. C.Ö.'nün işlettiği işyerinde çeşitli yerlere gizlenmiş gazete kağıtlarına sarılı halde ve poşetlerin içerisinde 229 şişe bandrolsüz içki ele geçirildi. Jandarma ekipleri içkilere el koyarak, kasalara koyduğu içkileri araçlara taşıdı. C.Ö. içkileri bir kamyon sürücüsünün bıraktığını iddia etti. C.Ö. gözaltına alınırken, olayla ilgili soruşturma başlatıldı.

Görüntü Dökümü

-----------------------

Jandarmanın baskını

Jandarmanın arama yapması

İçkilerden görüntü, içkilerin araçlara taşınması

Köpekle arama yapılması



HABER-KAMERA: İsmail ÇETİNTAŞ-PAMUKOVA(Sakarya), ()

=============================================================

9)HUZUREVİNDE EVLENDİLER

GAZİANTEP’te, Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü Huzurevi Yaşlı Bakım ve Rehabilitasyon Merkezinde tanışan 75 yaşındaki Hamit Hörmet ile 78 yaşındaki Fatma Ceren, barındıkları huzurevinde düzenlenen düğünle dünya evine girdi.



Huzurevinde 5 yıl önce tanışan Hamit Hörmet ve Fatma Ceren, 5 ay önce evlenmeye karar verdi. Çift, huzurevinde aile odası olmadığı için düğünü ertelerken yetkililer geçen süreçte çiftin kalabilmesi için aile odası hazırlayarak tahsis etti. Evlenmelerine engel kalmayan yaşlı çift, kendileri için hazırlanan davullu zurnalı düğün merasimiyle dünya evine girdi. Huzurevinde yapılan düğüne yaşlı çiftin arkadaşlarının yanı sıra huzurevi çalışanları, üniversite öğrencileri, Aile ve Sosyal Politikalar Müdürlüğü bünyesindeki diğer evlerde kalan çocuklar, engelliler ve protokol üyeleri katıldı. Müzikler eşliğinde eğlenenler, damat Hamit Hörmet’i de piste çıkararak beraber halay çekti. Yaşlı çiftin nikahını Şahinbey Belediye Başkanı Mehmet Tahmazoğlu kıyarken Gaziantep Vali Yardımcısı Mustafa Asım Alkan da nikah şahitliklerini yaptı.



Damat Hamit Hörmet, gelin Fatma Ceren ile tanışıp birbirlerine aşık olduklarını belirterek, "Ben huzurevine geldiğimde tanışmıştım Fatma hanımla ama hiç evlenelim diye yaklaşmadım. 5 ay önce cesaretimi toplayıp evlenme teklifinde bulundum. O da kabul etti, önce aile odası olmadığı için düğünü ertelemek zorunda kalmıştık. Sonra oda meselesi de hal oldu. Birbirimizi seviyoruz, şu anda çok mutluyum" dedi.



Nikah masasında Hörmet'in elini hiç bırakmayan gelin Fatma Ceren de önceleri kendisine baktığı için Hörmet'e kızdığını fakat daha sonra aşık olduğunu vurgulayarak, "Hep bana bakardı. Bende ne bakıyorsun diye kızardım. Birkaç defa böyle oldu, sonra evlenme teklifinde bulundu. Bende birkaç saat düşünüp olur cevabını verdim. Çok mutluyuz, bize destek olan herkese teşekkür ederim" diye konuştu.



Çift nikahlarının kıyılmasının ardından kendileri için özel hazırlanan düğün pastasını keserek birbirlerine ikram etti. Nikahı kıyan belediye başkanı Tahmazoğlu, geline bilezik hediye ederken, huzurevi yetkilileri de çifte çeşitli hediyeler verdi. Hamit ve Fatma Hörmet çiftinin hayatlarının geri kalanını huzurevinde geçirme kararı verdikleri belirtildi.

Görüntü Dökümü



--------



- Düğnün yapıldığı yer



- Düğüne katılanlar



- Fatma Ceren ve Hamit Hörmet'in nikah masasında oturması



- Düğünde halaylar çekilmesi



- Damat Hamit Hörmet'in halaya katılması



- Salondaki huzurevi sakinlerinin halaya girmesi



- Damat Hamit Hörmet'in konuşması



- Gelin Fatma Ceren'in konuşması



- Çiftin nikahlarının kıyılması



- Vali Yardımcısı Mustafa Asım Alkan'ın geline nikah cüzdanın vermesi



- Gelin ve damadın düğün pastasını kesmesi



- Gelin ve damatın pastayı bir birlerine ikram etmesi



- Genel ve detay görüntüler

Haber: Eyyüp BURUN-Kamera:Ahmet SOYDOĞAN-GAZİANTEP-)



GÖRÜNTÜ BOYUTU: 178 MB