Manisa'da 5.4'lük depremin ardından artçılar sürüyor (2)
MANİSA VALİSİ AHMET DENİZ, DEPREM BÖLGESİNİ ZİYARET ETTİ

Merkez üssü Manisa'nın Akhisar ilçesi Musalar mahallesinde dün akşam 22.22'de meydana gelen ve büyük paniğe sebep olan 5.4'lük depremin ardından, bölgeyi ziyaret eden Manisa Valisi Ahmet Deniz, yaralanan 4 kişinin taburcu edildiği bildirirken, hasar tespit çalışmaların sürdüğünü açıkladı.
Vali Deniz'e Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Cengiz Ergün'de eşlik etti. Geceyi sokakta geçiren vatandaşlarla bir araya gelen Vali Deniz, bölgedeki vatandaşlara 'Geçmiş olsun' dileklerini ileterek, "4 köyde hasar tespit çalışması başlatıldı. Gerekli işlemlerin yapılması için devletimizin bütün imkanlarını kullanacağız. 4 kişi panik dolayısıyla hastaneye gitmişti, ayakta tedavi edildiler ve taburcu oldular. Hasarlı olan binaların tespiti için ekiplerimiz çalışma yapıyor. Bize intikal eden bilgilerde büyük bir hasar oluşmadığını öğrendik" dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
- Vali Ahmet Deniz'in açıklaması
- Bölgedeki vatandaşlardan görüntü

Haber: Hande NAYMAN Kamera: Mücahit BEKTAŞ / AKHİSAR (Manisa), ()
 
==========================

DAUM Müdürü Hasan Sözbilir: Buradaki faylar 7 büyüklüğünde deprem üretecek güçte

MANİSA'nın Akhisar ilçesinde meydana gelen 5.4'lük depremin, Soma-Kırkağaç Fayı ile Gelenbe Fay Zonu'nun kesim noktasında gerçekleştiğini açıklayan Dokuz Eylül Üniversitesi Deprem Araştırma ve Uygulama Merkezi (DAUM) Müdürü Prof. Dr. Hasan Sözbilir, bu depremin yıkıcı özellikte olmadığını; ancak burada 7'ye varan depremler üretecek faylar bulunduğunu belirterek, "Yaptığımız çalışmalara göre bilimsel anlamda çok yakın zamanda bölgede böyle bir deprem beklentisi yok. Ama buradaki faylar 7 büyüklüğünde deprem üretecek güçte" diye konuştu. 

Manisa'nın Akhisar ilçesinde dün gece 5.4 büyüklüğünde artçı sarsıntılar meydana geldi. Kentte meydana gelen bu deprem yurt içinde birçok ili de etkiledi. Merkez üssü Akhisar olan deprem İzmir, Manisa, Aydın, Denizli, Yalova ve İstanbul'dan hissedildi. Büyük korku ve paniğe neden olan depreme ilişkin bilgi veren Dokuz Eylül Üniversitesi Deprem Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Prof. Dr. Hasan Sözbilir, bu deprem Manisa'nın Akhisar ilçesinin kuzeyinde gerçekleştiğini ve geniş bir deprem fırtınası yaşandığını açıkladı. 7-8 kilometre derinlikte olan bu depremin İstanbul ve Kütahya'ya kadar hissedildiğini vurgulayan Sözbilir,  "Deprem hemen Gelenbe Fay Zonu'nın ucunda gerçekleşti. Burada Gölcük'ten Aksihar'a kadar devam eden bir fay zonu ile Soma ve Kırkağaç fayı var. İkisinin kesim noktasında meydana gelen bir deprem. Burada da birden fazla fay parçası var. Ana şoktan sonra 4, 4.5, 4.7 büyüklüğünde 170'in üzerinde artçı şok yaşandı. Bu da bölgede aslında birden fazla fayın kırıldığı anlamına geliyor. Deprem fırtınası şeklinde gelişen bir deprem niteliği taşıyor" diye konuştu. 
'DEPREMİN DİĞER FAYLARA SIÇRAMA OLASILIĞI BULUNUYOR'
Prof. Dr. Hasan Sözbilir, "Buradaki kırılmalar bittikten sonra gerek Gelenbe Fay Zonu'nın gerekse Soma Kırkağaç fayında belli bir gerilim oluşması bekleniyor. Yani depremin bu tür faylara sıçrama olasılığı var. Gelecek günlerde yeni deprem fırtınası yaşanabilir" uyarısında bulundu. 
Bölgede çok fazla fay bulunduğunu kaydeden Sözbilir, "Buradaki deprem biraz daha kuzeyde ve daha farklı doğrultudaki faylar üzerinde gerçekleşti. Farklı fay türleri var. Faylar bir birine değdiği için, bir fay deprem ürettiğinde yanındaki fayın depremi tetikleme niteliği taşıyabilir" dedi. Bu bölgede meydana gelen 5.4, 5.5 büyüklüğündeki depremlerin, yıkıcı ve can mal kaybına neden olacak türden depremler olmadığını ifade eden Sözbilir, şunları söyledi: "
"Ama buradaki faylar 7'ye varan depremler üretecek faylar aslında. Ama şuanda bilimsel anlamda çok yakın zamanda bölgede böyle bir deprem beklentisi yok. Ama buradaki fayla 7 büyüklüğünde deprem üretecek güçte." Ankara'da meydana gelen depremin Manisa depremi ile ilgisinin bulunmadığını aktaran Sözbilir, Ankara depreminin Akhisar depreminde çok ayrı bir yerde var olduğunu belirtti.
 
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
- DAUM Müdürü Prof. Dr. Hasan Sözbilir deprem haritasını gösterirken 
- DAUM Müdürü Prof. Dr. Hasan Sözbilir'den görüntü
- Sözbilir ile röp.
- Genel ve detay görüntü
Haber: Umut KARAKOYUN-Kamera: Nevra UÇKAÇ/ İZMİR, ()

==============================

Adana'da motosiklet sürücülerine 164 bin lira ceza
 
ADANA'da yapılan uygulamada evrakı eksik olan 41 motosiklet trafikten men edilirken, 219 sürücüye ise 164 bin 231 lira idari para cezası kesildi.

Kent genelinde 38 noktada İl Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı Trafik, Asayiş ve Yunus ekipleri tarafından uygulama yapıldı. Denetimlerde 783 motosiklet sürücüsü kontrol edildi. 219 motosiklet sürücüsüne 164 bin 231 lira ceza yazıldı. 41 motosiklet ise eksiklikleri giderilinceye kadar trafikten men edildi. Trafik ekibi, sürücüleri kask takmaları konusunda da uyardı.

Görüntü Dökümü
------------------------
- Motorsiklet sürücülerinin durdurulması
- Kask takmayan sürücülerin uyarılması
- Para cezası kesilen sürücüler
- Trafikten men edilen motorsikletlerin çekiciye yüklenmesi
- Genel ve detaylar

Haber-Kamera: ADANA,()

==============================

Şantiye yangınında, işçi konteynerindeki 100 bin liranın yandığı iddiası
 
ANTALYA'da, jimnastik salonu inşaatının şantiyesinde çıkan yangında, işçilerin kaldığı ve yemekhane olarak kullanılan 2 konteyner yandı. Yangında, işçilere ödenecek olan ve konteyner içinde olduğu belirtilen 100 bin TL'nin de yandığı ileri sürüldü.

Muratpaşa ilçesine bağlı Gebizli Mahallesi 1107 Sokak üzerinde, Gençlik ve Spor Bakanlığı Spor Genel Müdürlüğü Tesisler Daire Başkanlığı'na ait Antalya Merkez Jimnastik Salonu inşaatının şantiyesinde, öğle saatlerinde yangın çıktı. Alevlerin sardığı, işçilerin kaldığı ve yemekhanesinin de bulunduğu 2 konteyner yandı. Elektrik aksamındaki kısa devreden çıktığı değerlendirilen yangına, Antalya Büyükşehir Belediyesi itfaiye ekipleri müdahale etti. Yangın, kısa sürede söndürülürken, konteynerlerde kalan işçilerin giysi ve diğer eşyaları küle döndü. Yangının ardından Gençlik ve Spor İl Müdürü Burhanettin Hacıcaferoğlu da olay yerine gelerek, incelemelerde bulundu.

Yangının söndürülme işlemi sırasında bazı işçiler, konteyner içinde yanan eşyalarını kurtarmaya çalıştı. İnşaatın demir işlerini üstlenen firmanın sahiplerinden Şevket Taşar, işçilere ödenecek olan ve konteyner içinde olduğunu belirttiği 100 bin TL'nin de yandığını söyledi. İşçiler ise cüzdanları, paraları, kredi kartları gibi bütün eşyalarının küle döndüğünü söyledi.

İşçi Osman Kaplan, inşaatın demir işlerini yaptıklarını, öğle yemeği yedikleri sırada, yemekhane olarak kullanılan konteynerin bitişiğindeki konteynerden gelen dumanı fark etmeleri üzerine herkesin dışarı kaçtığını söyledi.


GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ 
--------------
- Konteynerdeki yangında alevli cep telefonu görüntüsü
- İtfaiye ekiplerinin çalışması 
- İşçilerden detay 
- İşçilerle röportaj
- İşçilerin yanan konteynerden eşyalarını kurtarma çalışması 
- Olay yeri genel görüntü 

HABER- KAMERA: Mehmet ÇINAR- Tolga YILDIRIM/ANTALYA, ()

========================= 

6 yaşındaki Cevahir'e, ambulans uçakla sevk

HAKKARİ'de özel bir kreşte nefes borusuna yemek kaçan Cevahir Mukaddes Akar (6), Sağlık Bakanlığı'nın tahsis ettiği ambulans uçakla, tedavi gördüğü Van Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nden Ankara'ya sevk edildi.

Gittiği özel kreşte geçen yıl 12 Kasım günü nefes borusuna yemek kaçan Cevahir Mukaddes Akar, Hakkari Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı, ilk müdahalenin ardından da Van Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne sevk edildi. Hastanenin yoğun bakım ünitesinde tedavisi süren Cevahir Mukaddes Akar, gece saatlerinde tahsis edilen ambulans uçakla Ankara Şehir Hastanesi'ne sevk edildi.

Cevahir Mukaddes Akar'ın aile fertleri, tek dileklerinin kızlarının sağlığına kavuşması olduğunu belirterek, kendilerine destek olan yetkililere teşekkür etti.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
- Ambulans uçağın Van havaalanına gelmesi
- 6 yaşındaki Mukaddes Akar'ın ambulans uçağa konulması
- Ankara şehir hastanesine götürülmesi
- Genel Detay

Mehmet ÖZKAN/HAKKARİ, ()- 

==============

Yanan ev kullanılamaz hale geldi, 2 kişi yaralandı
 
TEKİRDAĞ'ın Malkara ilçesinde, tek katlı evde sobadan çıktığı belirtilen yangında, ev sahibi Yusuf Elmas (85) ile alevlere müdahale eden bir itfaiye eri yaralanırken, ev ise kullanılamaz hale geldi.

Yangın, Malkara'nın kırsal İbribey Mahallesi'nde Yusuf Elmas'a ait tek katlı evde yanan sobadan çıkan kıvılcımların sıçramasıyla meydana geldi. Alevler kısa sürede rüzgarın da etkisiyle evi sardı. Mahalle halkı hortum ve kovalarla su dökerek yangına müdahale ederken, evde bulunan Yusuf Elmas da komşularının yardımıyla dışarıya çıkarıldı. İhbar üzerine olay yerine gelen itfaiye ekipleri, yaklaşık 2 saatlik çalışma sonucu yangını kontrol altına aldı. Ancak tek katlı ev tamamen yanarak kullanılamaz hale geldi. Yangın sırasında evde bulunan Yusuf Elmas dumandan etkilenirken, vücudunun çeşitli yerlerinden yaralandı. Sağlık ekiplerinin müdahalesinin ardından Elmas, Tekirdağ Devlet Hastanesi'ne götürülerek tedavi altına alındı. Yangına müdahale eden bir itfaiye eri de elinden yaralanırken, tedavisi olay yerinde yapıldı.

İtfaiye ekipleri yanının yangının çıkış nedenini araştırırken, yangından dolayı üzüntü duyduğunu ve ağabeyinin hastaneye götürüldüğünü söyleyen Feyzullah Elmas, "Yangını komşularımız görmüş. Biz de bahçedeydik, yan tarafta. Komşuların sesine geldik; baktık ev yanıyor. Komşularımız hemen itfaiyeyi arayıp yangın olduğunu bildirmiş. Sonra ambulans geldi. Ambulans yangında yaralanan ağabeyimi götürdü. Üzgünüz, ev tamamen yandı. Allah beterinden korusun" dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
-----------------
-Yanan evden detaylar
İtfaiye ve sağlık ekiplerinin olay yerine gelişi 
-Alev alev yanan evden detay
-İtfaiye ekiplerinin söndürme çalışması
-Kullanılamaz hale gelen evden detaylar
-Olay erindeki kalabalık
-Feyzullah Elmas'ın konuşması

Haber-Kamera: Murat YAYIN/MALKARA (Tekirdağ),()

=============================

'Palu ailesi' davasında Tuncer Ustael'e müebbet hapis talebi

KOCAELİ’nin Körfez ilçesinde, 11 yıl önce Meryem Tanhal (35) ve kızı Melike Tanhal'ın (8) kaybolması olayıyla ilgili başlatılan soruşturma kapsamında tutuklanan Palu ailesinin 6 üyesinin yargılanmasına devam edildi. Cumhuriyet savcısı, Tuncer Ustael hakkında, Meryem Tanhal'ı, 'nitelikli öldürme' ve 'tasarlayarak canavarca hisle, eziyet çektirerek öldürmek' suçlarından ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına, 'Kişiyi hürriyetinden yoksun bırakmak' suçundan 5 yıl, 'Meryem Tanhal'a ait banka veya kredi kartını izinsiz kullanmak' suçundan 6 yıl hapis cezasına çarptırılmasını talep etti.

Kamuoyunda 'Palu ailesi' olarak da bilinen davanın 5'inci duruşması Kocaeli Adliyesi’nde görüldü. Kocaeli 7. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya, Tuncer Ustael, eşi Emine Ustael, Hava Palu, İsa Palu, Fatih Palu ve Ayşe Palu ile avukatları katıldı. Aile üyeleri geniş güvenlik önlemleri altında adliye binasına arka kapıdan alındı.

Mahkemede söz alarak savunma yapan Tuncer Ustael, kendisinin suçsuz olup, Tanhal ailesinin suçlu olduğunu ifade ederek, "Ben bu suçlamaları kabul etmiyorum. Harun Palu'nun ifadeleri de yanlıştır. Tanhal'ların çok sayıda cinayetleri ortaya çıkmaması için Meryem'i öldürdüler." dedi.

Baba Harun Palu, tanık sıfatıyla mahkemeye katıldı. Mahkemede söz alan Harun Palu, "Ben olay tarihinde Meryem'in kocasını öldürdüğüm için cezaevindeydim. Tahliye olmadan önce Fatih Palu benim yanıma ziyarete geldiğinde kendisine Meryem'i sordum. Tuncer'in Meryem'i öldürdüğünü, öldürmeden önce 25 gün aç bıraktığını, öldürdükten sonra da Körfez ilçesinin 95 Evler mevkiine gömdüğünü söyledi. Hava'ya olayı sorduğumda, Meryem'in Tuncer tarafından sürekli dayak yediğini ama kimin gömdüğünü bilmediğini söyledi. Daha sonra ben cezaevinden çıktığımda eşim Hava'yı alarak karakola gittim, şikayetçi oldum. Kızımın cenazesini bulamadılar ve dosya kapandı." dedi.

"KAN DAVASINI BİTİRMEK İÇİN EVİN TAPUSUNU İSTEDİLER"
Cezaevinde kaldığı dönemde Hava Palu'nun kendisini sık sık ziyaret ettiğini söyleyen Harun Palu şunları söyledi:
"Hava bir gün cezaevinde yanıma gelip, Tanhal ailesinin kan davası başlattığını söyledi. Bizi sürekli tehdit ediyorlarmış ve kan davasını bitirmek, olayı kapatmak için evin tapusunu vermemi istedi. Ben Tuncer'e değil, Hava'nın kendi kardeşine vermesini isteyerek tapuyu verdim. Daha sonra Hava, tapuyu Tuncer'e vermiş, Tuncer de o parayı yemiş"

"MERYEM BENİM İLK GÖZ AĞRIM ONU ÖLMEDEN GÖMER MİYİM?"
Hava Palu ise kendilerinin suçsuz olduğunu belirterek, "Ben Tuncer'e yardım etmedim. Meryem benim ilk göz ağrım. Onu ölmeden mezara koyar mıyım, ona kıyar mıyım? Bu Tuncer'in dedikleri hep yalan. Buna inanmayın. Eşimin dedikleri doğrudur. Bunun yalanlarına inanmayın. Meryem ve Melike'yi biz öldürmedik. Ben yavrularımı öldürmek istemedim. Kızımı da kendisi gibi yalancı etti. Ben onların yüzünden cezaevinde yatıyorum. Cezaevinde çok mağdurum, tahliyemi istiyorum." dedi.

SAVCI, TUNCER PALU HAKKINDA AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET HAPİS CEZASI İSTEDİ
Cumhuriyet Savcısı açıkladığı mütalaasında sanık Tuncer Ustael'in, Meryem Tanhal'ı, 'nitelikli öldürme', ve 'tasarlayarak canavarca hisle, eziyet çektirerek öldürmek' suçlarından ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına, 'kişiyi hürriyetinden yoksun bırakmak' suçundan 5 yıl, 'Meryem Tanhal'a ait banka veya kredi kartını izinsiz kullanmak' suçundan 6 yıl hapis cezasına çarptırılmasını talep etti. Diğer sanıklar hakkında Hava Palu, İsa Palu, Ayşe Palu, Emine Ustael ve Fatih Palu, 'Meryem Tanhal'a yönelik öldürme suçuna yardım etmek', 'kişiyi hürriyetinden yoksun bırakmak' suçlarından üst sınırdan ceza talep edildi. Ayrıca İsa Palu hakkında 'Meryem Tanhal'a ait banka veya kredi kartını izinsiz kullanmak' suçundan cezalandırılması talep edildi.

Mahkeme heyeti tarafından, Meryem Tanhal’ın adli emanetteki kimliğinin, İl Nüfus Müdürlüğü’ne gönderilerek ölüm ilanının verilmesine karar verildi. Mahkeme 13 Şubat tarihine ertelendi.

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ

Alişan KOYUNCU-Selda Hatun TAN/İZMİT (Kocaeli),() - 

==============

Yaşlı kadınları hedef alan telefon dolandırıcıları yakalandı
 
SAMSUN'da, telefon dolandırıcılığı yöntemi ile 'Adınız FETÖ'ye karıştı' diyerek, yaşlı kadınların ziynet eşyaları ve paralarını alan 1'i Suriye uyruklu 3 şüpheli, yakalandı. 

Atakum ilçesi Mevlana Mahallesi'nde tek başına yaşayan N.A.'yı (70), 8 Ocak'ta polis olduğunu öne sürerek arayan çete üyeleri, 'Evinize gelecek polisler arama yapacak. Aramadan önce elinizdeki bütün ziynet eşyalarını ve parayı polise teslim edin. Eğer aramada daha fazlası bulunursa tamamına el konulacak' dedi. Ardından çete üyesi Serhat İ. (25) eve giderek N.A.'dan 2 bin dolar, 6 bin TL ve 40 gram altın alıp, 'Soruşturma sonrası paranız size teslim edecek, geçmiş olsun' deyip evden ayrıldı. Dolandırıldığını anlayan N.A. polisi arayarak, 'Kefen param çalındı' diyerek ihbarda bulundu. 22 Ocak'ta ise İlkadım ilçesi Kadıköy Mahallesi'nde F.E.'nin (63) yine aynı yöntemle 3 bin TL, 30 gram altın, 4 çeyrek ve 1 yarım altını alındı. 

OTOMOBİL YAKALATTI

Şikayet üzerine bina çevresinde bulunan bütün güvenlik kameralarına el koyan ekipler, 31 KH 319 plakalı otomobilin iki binanın çevresinde göründüğünü tespit etti. Takibe alınan aracın, olayların ardından Havza yönüne gittiğini belirledi. Harekete geçen polis, otomobili ve içinde bulunan Serhat İ., dayısı Necati K. (36) ve Suriye uyruklu Muhammed M.'yi (33) gözaltına aldı. Araçta arama yapan polis, dolandırıcılık yoluyla elde edilen ziynet eşyası ve parayı da ele geçirdi. Şüpheliler suçlamaları kabul etmezken, konuyla ilgili şikayetçi olan kadınlar ise evlerine gelerek arama yapan sahte polisin Serhat İ. olduğunu doğruladı. Gözaltına alınan şüpheliler, 'Nitelikli dolandırıcılık' suçundan ifadeleri alınmak üzere emniyete götürüldü. Otomobilde ele geçirilen ziynet eşyası ve paralar ise sahiplerine teslim edildi.

Görüntü Dökümü:
--------------------
- Şüphelilerin emniyete getirilişi
- Emniyetten detay
- Asayiş Şube Müdürlüğü'nden detay

(SURE: 00.44 DK) (BOYUT: 83 MB)

Haber-Kamera: Tayfur KARA/SAMSUN, () 

=====================


Keşan'a , Polonyalı damat

EDİRNE'nin Keşan ilçesinde Gülşah Pektaş (27), yüksek lisans eğitim için gittiği Polonya'da tanıştığı Pawel Wojcik (32) ile nikah masasına oturdu.

Keşanlı öğrenci Gülşah Pektaş, geçen yıl yüksek lisans eğitimi için gittiği Polonya'da ortak bir arkadaşları aracılığıyla bir otomotiv şirketinin teknik servisinde çalışan Pawel Wojcik ile tanıştı. Çift, yaklaşık 10 aylık beraberliklerinin ardından evlenmeye karar verdi. Pektaş ve Wojcik, nikah törenleri için Keşan'a geldi. Çift, evlendirme dairesinde Keşan Belediye Başkanı Mustafa Helvacıoğlu tarafından kıyılan nikahla dünya evine girdi. Tercüman aracılığıyla nikahı takip eden Pawel Wojcik, 'Gülşah Pektaş'la evlenmeyi kabul ediyor musunuz?' sorusuna 'Evet' diyerek, Türkçe cevap verdi. Helvacıoğlu, nikahın ardından evlilik cüzdanını Gülşah Pektaş'a teslim ederek, çifti tebrik etti. Nikaha, çiftin yakınları ve arkadaşları katıldı. Çiftin, Eylül ayında Keşan'da düğün yapacakları bildirildi.

Gülşah Pektaş, evlenmekten dolayı mutlu olduğunu belirterek, "Ben yüksek lisans için Polonya'ya gitmiştim. Orda bir arkadaşım vasıtasıyla tanıştık. 10 aydır birlikteydik. Sürpriz bir evlilik teklifi oldu. Polonya'da gezmek için gittiğimiz bir kalede bana evlilik teklif etti. Ben de kabul ettim" dedi.

Pawel Wojcik de, ortak bir arkadaşları aracılığıyla tanıştıklarını ve birlikteliklerini Türkiye'de evliliği taşıdıklarını ifade ederek, mutlu olduğunu söyledi.

Görüntü Dökümü
----------------------
-Nikah salonu ve nikaha katılanlar
-Belediye başkanının nikahı kıydırması
-Çiftin 'evet' demeleri
-Çiftin nikah defterini imzalamaları
-Belediye başkanının evlilik cüzdanını teslim etmesi
-Gülşah Pektaş röp.
-Pawel Wojcik röp.
-Nikaha katılanlar çifti tebrik etmeleri
-Detaylar

Haber-Kamera: Ünsal YÜCEL/KEŞAN(Edirne),()-

=======================