ALTAN TAN İLE POLİS ARASINDAKİ DİYALOG: "POLİS: TEHDİT Mİ EDİYORSUNUZ, TAN: EVET TEHDİT EDİYORUM"

OLAYLARIN ÇIKMASI ÜZERİNE POLİS HAVAYA ATEŞ AÇTI

BDP desteğiyle Diyarbakır'dan bağımsız milletvekili seçilen Altan Tan, Başbakan'ı ve Diyarbakır Valisi Mustafa Toprak'ı çok sert bir dille eleştirdi.

Vali Toprak'ın 10 günden beri AK Parti Milletvekili Mehdi Eker ile birlikte düğündün düğüne gittiğini belirterek, "Vali vali, aklını başına al. Mehdi Eker ile saçını tarayıp, düğün düğün geziyorsun. 400 bin oyla seçildik. Eğer sen benimle konuşmuyorsan, yarın sen orda oturamazsın. Sen devleti mi, siyasi partiyi mi temsil ediyorsun" dedi.

POLİS HAVAYA ATEŞ AÇTI
Yapılan konuşmalardan sonra bir gösterici ile sivil polisler arasında kavga çıktı. Polis olayı yatıştırmak için havaya ateş açtı.

Diyarbakır merkez Sur İlçesi Balıkçılarbaşı semtinde toplanan ve aralarında BDP'nin desteğiyle bağımsız milletvekili seçilen Altan Tan'ın bulunduğu yaklaşık 5 bin kişi, zafer işaretleri ve slogan atarak yürüyüşe geçti. Saat 18.00'da yürüyüşe geçen kalabalık grup, Urfakapı güzergahından dönerek merkez postane önünden Dağkapı Meydanı'na gitmek istedi. Urafa Kapı ve Çift Kapı'da sıkı önlem alan güvenlik güçleri kalabalığı önünü, Çift Kapı mevkiinde keserek yürümelerine izin vermedi.

POLİS: TEHDİT Mİ EDİYORSUNUZ, TAN: EVET TEHDİT EDİYORUM
Altan Tan ve BDP İl Başkanı Mehmet Ali Aydın, polis yetkilileri ile uzun süre yürüyüş konusunda tartışma yaşandı. Tan ve polis yetkilileri arasında yaşanan o o ilginç tartışmanın detayları:

Altan Tan: 3-5-10 gün sonra Dağkapı Meydanına 100 bin kişi yığacağız. Siz de tankları çevirin.

Polis: Tehdit mi ediyorsunuz,

Altan Tan: Evet tehdit ediyorum. Tehdit ediyorum ki çünkü siz kanunları uygulamıyorsunuz. Siz sivil itaatsizliğe izin vermiyorsunuz. Halk bir tepki koyuyor ortaya, izin vermiyorsunuz.

Polis: Tehdit mi ediyorsunuz?

Altan Tan: Niye tehdit edeyim. Hemen, 'tehdit mi ediyorsunuz diyorsunuz.' Sen silahı dayamışsın adamın üzerine 80 senedir. 5 bin adamı tutuklamışsın. Bir laf bu 'tehdit'. Niye tehdit edeyim yahu?

Polis: Bakın siz burada da konuşma yapabilirsiniz.

Altan Tan: Yapmayın etmeyin günahtır. Vali ortada yok, Diyarbakır Valisi ortada yok. Mehdi Eker'in yanında düğün düğün geziyor, toplantı toplantı geziyor. Saçını tarıyor, geziyor, ortada yok. Bizi memurlarla muhatap ettiriyor.

Yaşanan bu ilginç tartışmadan sonra Çiftkapı ile Urfakapı arasının Suriçi bölümünde seçim otobüsünün üzerine çıkan BDP'liler burada kalabalık gruba konuşma yaptı.

İlk konuşmayı Hasırlı Özgür Yurttaş Meclisi üyesi Rukiye Eryılmaz yaparak, tutuklu bağımsız milletvekillerinin tahliye edilmemesini kınayarak protesto ettiklerini söyledi.

"BAŞBAKAN BODRUM'DA BİZ NİYE YOLLARDAYIZ"


Daha sonra mikrofonu alan Diyarbakır Bağımsız Milletvekili Altan Tan, Başbakan Erdoğan ve Diyarbakır Valisi Mustafa Toprak'ı çok sert bir dil ile eleştirdi. Kalabalık grubu selamladıktan sonra konuşmasına başlayan Tan, Başbakan Erdoğan'ın Bodrum'da tatilde olduğunu hatırlatarak, "Peki bütün millet piknikte, Başbakan, Bodrum'da tatildeyken biz niye bu yollardayız? Biraz evel işte arkamda olanlara sesleniyorum. Emniyet görevlileri önümüzü kesti. Yetkililere sesleniyoruz" dedikten sonra kendisini dinleyen partililere arkasını dönerek, yolu panzerlerle kesen polislere yönelik konuşmaya başladı.

VALİ AKLINI BAŞINA AL, SEN DEVLETİ Mİ, SİYASİ PARTİYİ Mİ TEMSİL EDİYORSUN?"

80 bin oylarının çalındığını hatırlatan Tan, polisin hırsızı yakalayacağına yollarını keserek engellediğini anlatarak, "Bu yetkiyi, bu emri kim size verdi? Emniyet müdürü mü, vali mi? Önce derdimizi bir birimize anlatalım. En doğal hakkımız protesto, sivil itaatsizlik, 80 bin oyumuzu çalmışlar, emniyet görevlileri hırsızları yakalayacaklarına bizim önümüzü kesiyorlar. 10 gündür bir tek blok milletvekiliyle telefon görüşmesi yapmadı. Vali, vali aklını başına al. 400 bin oy aldık. Sen benle konuşmuyorsan, yarın orda oturamazsın. Vali, vali dinle. 400 bin oy alan 6 milletvekiliyle gelip 5 dakika konuşmuyorsan, sen o makamda, demokratik bir ülkede oturamazsın. Bunu söylüyoruz. Diyorlar ki, 'bizi tehdit mi ediyorsunuz?' Tehditle ne alakası var. Demokrasiden, haktan, temsilden bahsediyoruz. Memleket yanarken, senin Mehdi Eker ile düğün düğün gezmeye hakkın yok, yok yok. Geleceksin, bizle de konuşacaksın. Sen devleti mi, yoksa siyasi bir partiyi mi temsil ediyorsun? Konuşacaksın bizimle. Önce tebrik edeceksin, sonra konuşacaksın" dedi.

"VALİ AKLINI BAŞINA AL, BAŞBAKANIN GİBİ DAVRANMA"

Konuşmasında sürekli olarak Vali Toprak'a, "Vali aklını başına al" diyen Tan "Vali aklını başına al, Başbakan'ın gibi davranma. Çok net söylüyorum, halkın tepkisi var. 80 bin oy çalındı. Bunun çözüm yeri meclistir. Sokaklarda sadece sivil itaatsizlik var. Bir tek taş atılmıyor. Bir tek aykırı hareket yapılmıyor. 10 gündür. Bunu dikkate alın. İkide bir, 'bizi tehdit ediyorsunuz' dediğiniz vakit, o zaman aklınızı başınıza alın, demokratik ülkelerde, Galatasaray Stadyumu'nda Başbakan'a yuh çekildi" dedikten sonra tekrar partililere döndü.

"HIRSIZLIK MİLLETVEKİLLİĞİ İADE EDİLSİN"

Başbakan ve Vali Toprak adını ağzına aldığı her seferde, kalabalık grubun "Yuh" çektiği Altan Tan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Burdan Başbakan'a sesleniyorum. Memlekette yer yerinden oynuyor, vali 10 gündür seçilmiş milletvekilleriyle 5 dakika konuşmadı, 5 dakika. Şunu söylüyorum. AKP hırsızlık milletvekilliğini iade etsin. Eğer, hırsızlık milletvekilliğini iade etmez ise utancından bu sokaklarda gezemez dedik, dediler ki 'bizi tehdit ediyorsunuz.' Siz bütün memleketi Beyrut sokaklarına, işgal edilmiş Bosna sokaklarına çevirdiniz de tehdit olmuyor, iki kelime size tehdit mi oluyor? Yavuz hırsız, ev sahibini bastırırmış. Evimizde, kendi evimizde 80 bin oyumuzu çaldılar, göz göre göre birine verdiler. YaHU diyoruz ki utanın utanın. AKP milletvekilleri, diğer milletvekileri çıkın diyin ki, 'bu hırsızlık, günahtır, yazıktır, haramdır. Bakın sonra bu milletin yüzüne bakamazsınız.' Diyorlar ki, 'bizi tehdit ediyorlar.' Ben bugün tekrar 5 tane AKP Milletvekili'ne burdan sesleniyorum. Eğer bu hırsızlığa, hırsızlık demezseniz, 80 bin tane oyun çalınmasına göz yumarsanız, Allah da bunu affetmez, kul da bunu affetmez. Utanın, tehdit demeyin, gereğini yapın. Hırsıza hırsız deyin."

Konuşmasının son bölümünde 3 talepte bulunan Bağımsız Miletvekili Altan Tan, bu maddeleri de işte böyle sıraladı:

1- Hırsız milletvekilliğini iade edin, bunun lamı cimi yok.

2- Doğru düzgün Meclis'i acilen toplantıya çağırın. Tutuklu bulunan milletvekillerimizin serbest bırakılması da dahil, bütün olumsuzlukları 5-10 gün zarfında kanunları değiştirerek düzeltin.

3- Meclis tatile gitmesin. Bu hızla yeni anayasaya başlasın. Biz de bütün desteklerimizi vererek, eğer Ankara çözümün yeriyse biz öyle düşünüyoruz. Meclisin çatısı altında sorunların çözülmesini istiyoruz. Eğer Ankara çözümün yeri olacaksa biz o çözümde sonuna kadar varız. Ama eğer Ankara hilenin hurdanın dalaverenin, sahtekarlığın, kandırılmanın zülmün, alavere dalavere Kürt Mehmetler nöbete, yeri olacaksa, Kürt Meheme artık bu nöbeti tutmayacak. Bu iş çözülene kadar direncimizi demokratik yollarla, sivil itaatsizlikle devam ettireceğiz. Sizler de bu direnişe alışıksınız. Siz bizim onurumuzsunuz, direnişiniz kutlu olsun. Allahın, rahmeti, selameti, bereketi üzerinizde olsun.

Tan'ın konuşmasından sonra BDP İl Başkanı Mehmet Ali Aydın da Kürtçe yaptığı konuşmada, milletvekilliği düşürülen KCK?TM tutuklusu Hatip Dicle'den binlerce selam getirdiğini söyledi.

Yapılan konuşmalardan sonra zafer işaretleri yapan Tan ve Aydın, kalabalık grubu selamladıktan sonra olaysız bir şekilde dağılmaları konusunda uyarılarda bulundu.

OLAYLARIN ÇIKMASI ÜZERİNE POLİS HAVAYA ATEŞ AÇTI
Kalabalık grup olaysız bir şekilde dağılırken, kalabalık grup arasında bulunan bir kişi ile sivil 3 polis arasında yumruklaşmaya varan bir kavga yaşandı. Kavgayı polislerden biri havaya ateş açarak ayırdı.

Daha sonra Emniyet Müdür Yardımcısı İlyas Burunak öncülüğünde Balıkçılarbaşı Semti'ne kadar yaya giden çevik kuvvet ve sivil polisler, bir süre burda bekledikten sonra kademeli olarak bölgeden ayrıldı.