Haber: Özden ATİK / İstanbul,
Gaziosmanpaşa'da yaklaşık iki yıl önce diyaliz hastası eşini yumruklayarak önce ağır yaraladığı, daha sonra da ölümüne neden olduğu için iki kez tutuklanan Erkan Dursun, suç vasfı değişince ağır ceza mahkemesinde hakim karşısına çıktı. 
Olay 30 Temmuz 2017, saat 15.00 sıralarında Gaziosmanpaşa, Karadeniz Mahallesi'nde meydana geldi. Diyaliz hastası eşi Esengül Dursun'a (37) yorganları düzensiz yerleştirdiği gerekçesiyle yumruk atarak hayati tehlike geçirecek şekilde yaraladığı gerekçesiyle tutuklanan Erkan Dursun hakkında Gaziosmanpaşa 10. Asliye Ceza Mahkemesi'ne dava açıldı. Yargılama sürerken bir ay sonra Esengül Dursun hayatını kaybetti. Erkan Dursun ise 4 ay tutuklu kaldıktan sonra tahliye edildi. Tahliyenin ardından Adli Tıp Kurumu'ndan Esengül Dursun'un ölümünün kafa travması sonucu gerçekleştiği belirtilince Erkan Dursun yeniden tutuklandı. Suçun vasfının değişmesi nedeniyle Erkan Dursun hakkında bu kez de ağır ceza mahkemesine dava açıldı. Tutuklu sanık Erkan Dursun, "Eşi kasten öldürme" suçundan İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi'nde hakim karşısına çıktı. Müşteki Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı avukatı da duruşmada hazır bulundu. 

"KENDİSİNE KESİNLİKLE DOKUNMADIM"
Sanık Erkan Dursun savunmasında, olay günü eşiyle ev temizliği yaptıklarını belirterek "Ben yerleri siliyordum. Eşim ise yorganları düzeltiyordu. Bu esnada eşimin ayağı kaydı ve yere düştü. Kendisine iyi olup olmadığını sordum. Başının ağrıdığını söyledi. Hastaneye gitmek için ısrar ettim ancak ertesi gün diyalize gideceğimiz için kabul etmedi. 'Ertesi gün gittiğimizde gösteririz' dedi. Ertesi gün hastaneye gittiğimizde eşimin çenesindeki morluğu gören doktor, adli vaka var diyerek polis çağırmış. Sonra polisler beni gözaltına aldılar. Sonrasında da eşimin ameliyata alındığını öğrendim. Eşim 2006 tarihinden bu yana diyaliz hastasıydı. Kendisine kesinlikle dokunmadım, bir şiddet de göstermedim" dedi. Sanık avukatı da "Adli Tıp Kurumu'ndan gelen raporda maktülün kalp hastası olduğu, sulandırıcı ilaç kullandığı belirtilmiştir. Ölümün darp neticesinde gerçekleştiğine dair gelen raporu kabul etmiyoruz" dedi.

TANIK DİNLENDİ
Duruşmada tanık olarak dinlenen sanığın kardeşi Ercan Dursun da maktulü hastaneye kaldırıldıktan sonra gördüğünü, maktulün kendisine yerleri temizlerken ayağının kaydığını, gözünün kararıp yere düştüğünü söylediğini anlattı.

AİLE BAKANLIĞI AVUKATI: "TUTUKLU YARGILANMASINI TALEP EDİYORUZ"
Müşteki Aile Bakanlığı avukatı Hatice Boz ise "Sanık soruşturma sırasında polisin yönlendirmesiyle verilecek kadar basit bir ifade vermemiştir. Maktulün yere düşmesinden sonra da ona vurduğunu beyan etmiştir. Maktulün beyanı ile Adli Tıp Kurumu raporu sanığın eylemi nedeniyle ölümün gerçekleştiğini göstermektedir. Sanığın cezalandırılmasını ve tutuklu yargılanmasını talep ederiz" dedi. 
  Adli Tıp Kurumu raporuna göre Esengül Dursun'un hayati tehlike geçirecek şekilde yaralandığı kaydedildi. Esengül Dursun hastanede verdiği ifadesinde de eşinin kendisine yumruk atması üzerine yere düştüğünü, aldığı darbenin etkisiyle 10-15 dakika hiç hareket etmediğini, sonrasında da çok fazla baş ağrısı olduğunu belirterek eşinden şikayetçi olmadığını söyledi. Erkan Dursun da eşine yumruk attığını kabul ederek "Bir anlık sinir ile darp ettiğim için pişmanım" dedi. 

RAPOR SONRASINDA YENİDEN TUTUKLANDI
Sanık Dursun 2 Ağustos 2017 tarihinde tutuklandı. Hakkında "Kasten yaralama" suçundan Gaziosmanpaşa 10. Asliye Ceza Mahkemesi'nde dava açıldı. Esengül Dursun ise 28 Ağustos 2017'de hayatını kaybetti. Erkan Dursun, dava devam ederken 5 Aralık 2017'de tahliye edildi. Ancak  ölümün kafa travmasına bağlı olarak gerçekleştiğine ilişkin adli tıp raporunun gelmesinin ardından 14 Mart 2019'da yeniden tutuklandı. Bu arada Gaziosmanpaşa 10. Asliye Ceza Mahkemesi, görevsizlik kararıyla dosyayı İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderdi. Öte yandan İstanbul Cumhuriyet Savcılığı olaya ilişkin "eşi kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle yeni bir iddianame hazırladı. İstanbul 19. Ağır Ceza Mahkemesi'nce kabul edilen yeni iddianame, İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi'nde birleştirildi.